bakara suresi 18. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227 . 228 . 229 . 230 . 231 . 232 . 233 . 234 . 235 . 236 . 237 . 238 . 239 . 240 . 241 . 242 . 243 . 244 . 245 . 246 . 247 . 248 . 249 . 250 . 251 . 252 . 253 . 254 . 255 . 256 . 257 . 258 . 259 . 260 . 261 . 262 . 263 . 264 . 265 . 266 . 267 . 268 . 269 . 270 . 271 . 272 . 273 . 274 . 275 . 276 . 277 . 278 . 279 . 280 . 281 . 282 . 283 . 284 . 285 . 286


صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ

Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).


summun: sağır
bukmun: dilsiz
umyun: kör
fe hum: artık onlar
lâ yerciûne: (onlar) dönmezler, dönemezler


Hasan Basri Çantay
(Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen
Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler.

Elmalılı Hamdi Yazır
sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık bunlar, dönmezler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

Diyanet İşleri (eski)
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler.

Diyanet İşleri
Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

Diyanet Vakfi
Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.

Celal Yıldırım
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (doğru yola) dönmezler.

Suat Yıldırım
Sağır, dilsiz ve kördürler onlar. Onun için hakka dönmezler.

Ali Fikri Yavuz
Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler.

İbni Kesir
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, doğru yola dönemezler.

Adem Uğur
Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.

Ali Bulaç
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.

Bekir Sadak
Sagirdirlar, dilsizdirler, kordurler, bu yuzden dogru yola donmezler.

Fizilal-il Kuran
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler.

Gültekin Onan
Sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler; artık onlar dönmezler (rücu).

Muhammed Esed
Onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönüşleri de yoktur.

Şaban Piriş
Onlar sağır, dilsiz kör kalarak bir daha dönmezler.

Tefhim-ul Kuran
(Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.

Ümit Şimşek
Artık sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; geri de dönemezler.

Süleyman Ateş
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (Hakk'a) dönmezler.

Yaşar Nuri Öztürk
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.

Edip Yüksel
Sağır, dilsiz ve kördürler; yönlerini değiştiremezler.


Abdullah Aydın
Onlar sağırdırlar (hakkı işitmezler.) Dilsizdirler (inandıklarını söylemezler.) Kördürler (gerçekleri görmezler) artık doğru yola dönmezler.

Ahmet Davudoğlu
Sağırdırlar; dilsizdirler, kördürler. Bu sebeple (onlar, doğru yola) dönmezler.

Ali Arslan
(Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (gerçeğe) dönüş de yapamazlar.

Arif Pamuk
(Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka, doğru yola) dönmezler.

Ayntabî Mehmet Efendi
Onlar hakkı duymazlar, hakkı söylemezler, hakkı görmezler, dalâletten hidayete dönmezler.

Bahaeddin Sağlam
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler ve geri de dönemiyorlar.

Diyanet Vakfı (1993)
Onlar, sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.

Hasan Tahsin Feyizli
(Onlar rûhen) sağır, dilsiz ve kördürler. Artık (bulundukları sapıklıktan Hakk'a) dönmezler.

Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay
Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden geri de dönmezler.

Hüseyin Kaleli
“(Onlar) sağırdır, tattır, kördür. Hem de onlar dönmezler.”

İsmail Mutlu, Şaban Döğen
Sağır, dilsiz ve kördürler: gece karanlığında bir ses işitmez, kimseye bir şey işittiremez, bağırsalar da yardıma gelen olmaz, yollarını bulamazlar. Çabaladıkça batar, o musibetten kurtulup geri dönemezler.

Mustafa İslamoğlu
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler: artık onlar (hakikate) dönmezler.

Nedim Yılmaz
Onlar, sağır dilsiz ve kördür. Artık geri dönemezler.

Ömer Rıza Doğrul
Sağır dilsiz ve kördürler onlar onun için dönemezler.

Talat Koçyiğit
(Onlar), sağırdırlar; dilsizdirler; kördürler. (Bir daha Hakka) dönmezler.

Ziya Kazıcı, Necip Taylan
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Artık dönmezler.

Bir Heyet
Onlar sağırdırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.