فَجَعَلْنَاهَا نَكَالاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِّلْمُتَّقِينَ Fe cealnâhâ nekâlen li mâ beyne yedeyhâ ve mâ halfehâ ve mev’ızaten lil muttakîn(muttakîne).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
bakara suresi 66. Ayet
fe : artık, böylece cealnâ-hâ : biz onu kıldık nekâlen : nakledilecek olay, ibret li mâ : şey(ler) için, kimseler için beyne : arasında yedey-hâ (beyne yedeyha) : onun elleri (onun önündeki) ve mâ : ve şey(ler), kimseler halfe-hâ : onun arkasında ve mev'ızaten : ve vaaz, öğüt, nasihat li el muttakîne : takva sahipleri için Hasan Basri Çantay
Binâen'aleyh onu hem önündekilere (o zaman hazır olanlara), hem ardındakilere (sonradan geleceklere) ibret verici ceza ve (mü'minlerden) takvaaye erenler de bir öğüd yaptık.
Ömer Nasuhi Bilmen
Artık bunu o zamandakilere ve ondan sonrakilere bir ibret, müttekiler için de bir nasihat kıldık.
Elmalılı Hamdi Yazır
ve bu ukubeti önündekilere ve arkasındakilere bir dersi ibret ve korunacaklara bir va'z-u nasıhat olmak üzere yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve bu cezayı önündekilere ve sonrakilere bir ibret dersi ve korunacaklara da bir öğüt ve nasihat yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bu ibret dolu cezayı öncekilere ve sonrakilere bir ders, korunacaklara da bir nasihat, bir öğüt yaptık.
Diyanet İşleri (eski)
(65-66) İçinizden cumartesi günü azgınlık edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara 'Aşağılık birer maymun olunuz' dedik; bunu, çağdaşlarına ve sonradan geleceklere bir ceza örneği ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara öğüt olsun diye yaptık.
Diyanet İşleri
Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.
Diyanet Vakfi
Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.
Celal Yıldırım
İşte Biz bu (milletin tutumunu ve başlarına gelen kötü sonuçları) kendi devirlerinde yaşayanlara ve sonradan gelecek olanlara bir ibret ve takva (Allah'tan korkup kötülüklerden sakınan irfan) sahiplerine bir öğüt kıldık.
Suat Yıldırım
Bunu, hem bu hâdiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık.
Ali Fikri Yavuz
Biz, o azâbı; onlarla bulunanlara, onlardan sonra gelip duyanlara, ibret; ve takvâ sâhibi müminlere de bir nasihat kıldık.
İbni Kesir
Artık bunu hem önündekilere, hem de ardındakilere ibret verici bir ceza, hem de müttakilere bir öğüt kıldık.
Abdulbaki Gölpınarlı
O zaman bunu görenlerle sonradan gelenlere ibret, sakınanlara da bir öğüt olmak üzere onları maymun şekline sokmuştuk.
Adem Uğur
Biz bunu (maymunlaşmış insanları), hadiseyi bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesilesi kıldık.
Ali Bulaç
Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara 'ibret verici bir ceza', takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.
Bekir Sadak
(65-66) Icinizden cumartesi gunu azginlik edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara «Asagilik birer maymun olunuz» dedik"; bunu, cagdaslarina ve sonradan geleceklere bir ceza ornegi ve Allah'a karsi gelmekten sakinanlara ogut olsun diye yaptik.
Fizilal-il Kuran
Bu cezayı, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık.
Gültekin Onan
Bunu çağdaşlarına / yanında olanlara (lima beyne yedeyha) ve sonraki kuşaklara / gelecek olanlara (halfeha) bir ceza / azab / ibret verici ceza (nekalen) ve muttakiler için de bir öğüt / nasihat (mevızaten) yaptık.
Muhammed Esed
Ve onları hem kendi zamanları, hem de bütün gelecek zamanlar için uyarıcı bir örnek kıldık, Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders.
Şaban Piriş
Böylece onların akıbetini hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve Allah’tan korkanlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.
Tefhim-ul Kuran
Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonradan gelecek olanlara 'ders verici bir ceza,' takva sahipleri için de bir öğüd kıldık.
Ümit Şimşek
Bunu da, hem onların çağdaşlarına, hem de sonradan geleceklere bir ibret, sakınanlara ise bir öğüt olsun diye yaptık.
Süleyman Ateş
Ve bunu, önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir cezâ, (Allâh'ın azâbından) korunanlara da bir öğüt yaptık.
Yaşar Nuri Öztürk
Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.
Edip Yüksel
Bu cezayı çağdaşlarına ve sonraki kuşaklara bir ibret ve erdemli insanlar için de bir öğüt yaptık.