bakara suresi 117. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227 . 228 . 229 . 230 . 231 . 232 . 233 . 234 . 235 . 236 . 237 . 238 . 239 . 240 . 241 . 242 . 243 . 244 . 245 . 246 . 247 . 248 . 249 . 250 . 251 . 252 . 253 . 254 . 255 . 256 . 257 . 258 . 259 . 260 . 261 . 262 . 263 . 264 . 265 . 266 . 267 . 268 . 269 . 270 . 271 . 272 . 273 . 274 . 275 . 276 . 277 . 278 . 279 . 280 . 281 . 282 . 283 . 284 . 285 . 286


بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ

Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).


bedîu: eşsiz, örneksiz herşeyin ilkini yaratan, yaratıcı
es semâvâti: semalar, gökler
ve el ardı: ve arz, yeryüzü
ve izâ: ve o zaman, olduğu zaman
kadâ: oldu
emren: emir, iş
fe: o zaman
innemâ: sadece
yekûlu: söyler
lehu: ona
kun: ol
fe: o zaman, böylece
yekûnu: olur


Hasan Basri Çantay
Göklerin ve yerin Yaratıcısıdır o. O bir şey'e hükmetdi mi ona ancak «o!» der, o da oluverir.

Ömer Nasuhi Bilmen
Allah Teâlâ göklerin ve yerin mübdiidir. Bir şeyi irâde edince ona «Ol!» der, o da hemen oluverir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Göklerin, Yerin mübdii, bir emri murad etti mi ona yalnız «ol!» der, oluverir

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O, göklerin ve yerin örneksiz yaratıcısıdır. Bir işi yapmayı isteyince ona yalnız «ol!» der, o da oluverir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona yalnızca «ol!» der, o da hemen oluverir.

Diyanet İşleri (eski)
Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah'tır. O, bir işin olmasını dilerse, ona ancak 'ol' der ve olur.

Diyanet İşleri
O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.

Diyanet Vakfi
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece «Ol!» der, o da hemen oluverir.

Celal Yıldırım
(Allah) gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. O bir şeyi (yaratmayı) hükmedip yerine getirmek istedi mi, ona sadece «ol!» der, o da oluverir.

Suat Yıldırım
O, gökleri ve yeri yoktan var edendir. Bir şeyi yaratmak isteyince sadece "ol!" der, oluverir.

Ali Fikri Yavuz
Göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Bir işin olmasını istese ona yalnız; “ol” der, o da oluverir.

İbni Kesir
Göklerin ve yerin yaratanıdır. Bir şeyin olmasını isteyince ona sadece «ol», der, o da oluverir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Gökleri de eşsiz, örneksiz yaratan odur, yeryüzünü de. Bir işin olmasını diledi mi ona ancak ol der, o iş oluverir.

Adem Uğur
(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir.

Ali Bulaç
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir.

Bekir Sadak
Gokleri ve yeri yoktan var eden Allah'tir. O, bir isin olmasini dilerse, ona ancak «ol» der ve olur.

Fizilal-il Kuran
O, göklerin ve yeryüzünün yoktan varedicisidir. O birşeyin varolmasını dileyince ona sadece «ol» der ve o da olur.

Gültekin Onan
Gökleri ve yeri [bir örnek edinmeksizin] yaratandır. O, bir buyruğun olmasına karar verirse, ona yalnızca "ol" der, o da hemen oluverir.

Muhammed Esed
Göklerin ve yerin yaratıcısı O'dur; bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece "Ol" der -ve o (şey hemen) oluverir.

Şaban Piriş
O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Bir şeyin olmasını istediği zaman ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.

Tefhim-ul Kuran
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca «Ol» der, o da hemen oluverir.

Ümit Şimşek
O, gökleri ve yeri hiç yoktan ve benzersiz olarak yaratandır. Bir işi murad ettiğinde sadece 'Ol' der; o da oluverir.

Süleyman Ateş
(O), göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Bir şeyi yaratmak istedi mi, ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir.

Yaşar Nuri Öztürk
Gökleri ve yeri, güzelliklerle donatarak yaratan Bedî, O'dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece "Ol'" der. Artık o, oluverir.

Edip Yüksel
Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Bir işin olmasını dilerse, ona sadece 'Ol,' der ve olur.