فَمَا اسْطَاعُوا أَن يَظْهَرُوهُ وَمَا اسْتَطَاعُوا لَهُ نَقْبًا
Femestâû en yazherûhu ve mestetâû lehu nakbâ(nakben).
| femestâû (fe ma istetaû) | : böylece, artık güçleri yetmez |
| en yazherû-hu | : ona zahir olmaya (üstün gelmeye), onu aşmaya |
| ve mestetâû (ma istetaû) | : ve muktedir olamazlar, güçleri yetmez |
| lehu | : onu |
| nakben | : delerek |
Artık onu aşmıya da güc yetiremediler, onu delmiye de muktedir olamadılar.
Artık ne onun üstüne çıkmaya kâdir oldular ve ne de onun için delik açmaya güçleri yetti.
Artık onu ne aşabilirler ne de delebilirler
Artık ne onu aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.
Artık Yecüc ve Mecüc onu ne aşabildiler ve ne de delip geçebildiler.
Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
Artık o Ye'cûc - Me'cûc ne onu aşabildiler, ne de bir gedik açmaya güç getirebildiler.
Artık o Ye’cüc ve Me’cüc’ün, ne seddi aşmaya, ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi.
Artık onu (seddi), ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Onlar; artık onu, ne aşabildiler, ne de delip geçebildiler.
Artık bu seti aşmaya da güçleri yetmez, delmeye de güçleri yetmez.
Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Artik Yecuc ve Mecuc onu ne asabildiler ve ne de delip gecebildiler.
Ye'cuc ile Me'cuc, bu setin ne üzerinden aşabildiler ve ne de bir yerinde delik açabildiler.
Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
Ve böylece (set inşa edilmiş oldu, öyle ki) artık onların düşmanları ne onu aşabilirlerdi ne de onda gedik açabilirlerdi.
Artık, seddi aşmaya güçleri yetmedi ve delip geçmediler.
Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne de onu delmeye güç yetirebildiler.
Ondan sonra ne seddi aşabildiler, ne de onda bir delik açabildiler.
Artık (Ye'cûc Me'cûc) onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
Artık onu ne aşabildiler ne delebildiler.
Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.