فَأَتْبَعَ سَبَبًا Fe etbea sebebâ(sebeben).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
kehf suresi 85. Ayet
fe etbea : böylece tâbî oldu sebeben : sebep, vesile Hasan Basri Çantay
Oda (batıya doğru) bir yol tutdu.
Ömer Nasuhi Bilmen
Artık o, bir yol takibe başladı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken bir sebebi ta'kıb etti
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derken o bir sebebi izledi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Derken o da bu yollardan birini tutup gitti.
Diyanet İşleri (eski)
O da bir yol tuttu.
Diyanet İşleri
O da (Batı’ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
Diyanet Vakfi
O da bir yol tutup gitti.
Celal Yıldırım
O da bir sebebi (seçip ona göre) bir yol izledi.
Suat Yıldırım
(84-85) Biz ona dünyada geniş imkânlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
Ali Fikri Yavuz
O da (batıya ulaşmak için) bir yol tuttu.
İbni Kesir
O da bir yol tuttu.
Abdulbaki Gölpınarlı
O, batıya doğru bir yol tutmuştu.
Adem Uğur
O da bir yol tutup gitti.
Ali Bulaç
O da, bir yol tuttu.
Bekir Sadak
O da bir yol tuttu.
Fizilal-il Kuran
O da bir sebebe sarılarak yola koyuldu.
Gültekin Onan
O da, bir yol tuttu.
Muhammed Esed
Ve bu sayede o da (yaptığı her işde) doğru ve meşru araçlara başvurdu.
Şaban Piriş
O da bir yol tuttu.
Tefhim-ul Kuran
O da, bir yol tutmuş oldu.
Ümit Şimşek
O da bir sebebi izledi.
Süleyman Ateş
O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu.
Yaşar Nuri Öztürk
O da bir sebebi izledi.
Edip Yüksel
Nitekim, o bir yol izledi