خَالِدِينَ فِيهَا لَا يَبْغُونَ عَنْهَا حِوَلًا
Hâlidîne fîhâ lâ yebgûne anhâ hıvelâ(hıvelen).
| hâlidîne | : ebediyyen, kalıcı olanlar |
| fîhâ | : orada |
| lâ yebgûne | : ibtiga etmezler, istemezler |
| an-hâ | : ondan |
| hıvelen | : ayrılmak |
Bunların içerisinde ebedî kalıcıdırlar onlar. Oradan ayrılmak da istemezler.
Orada ebedîyyen kalıcıdırlar. Oradan ayrılmak istemezler.
İçlerinde muhalled olmak üzere kalırlar, onlardan çıkmak istemezler
İçlerinde sonsuza dek kalırlar, onlardan çıkmak istemezler.
İçlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrılmak istemeyeceklerdir.
Orada temelli kalırlar, başka bir yere gitmek istemezler.
(107-108) Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır. Oradan ayrılmak istemezler.
Orada ebedî kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
Orada ebedî kalırlar; başka yere çıkıp gitmek istemezler.
Onlar orada devamlı kalacak, (usanmadıklarından ötürü), başka tarafa geçmeyi arzu etmeyeceklerdir.
İçlerinde ebedî olarak kalırlar, oradan ayrılmak da istemezler.
Orada temmelli kalırlar ve hiç ayrılmak istemezler.
Orada ebedî olarak kalırlar ve oradan ayrılmak da istemezler.
Orada ebedî kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
Onda ebedi olarak kalıcıdırlar, ondan ayrılmak istemezler.
Orada temelli kalirlar, baska bir yere gitmek istemezler.
Orada sonsuza dek kalacaklar, başka bir yere taşınmak istemeyeceklerdir.
Onda ebedi olarak kalıcıdırlar, ondan ayrılmak istemezler.
Böyleleri orada sonsuza kadar kalacak (ve) oradan hiç ayrılmak istemeyecekler.
Orada ebedi kalacaklardır, oradan hiç ayrılmak istemeyeceklerdir.
Onda ebedi olarak kalıcıdırlar, ondan ayrılmak istemezler.
Onlar orada ebediyen kalacaklardır. Zaten oradan çıkmak da istemezler.
Orada sürekli kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
Sürekli kalacaklardır orada. Çıkmak istemeyeceklerdir oradan.
Orada sürekli kalıcıdırlar, orayı hiç bir şeyle değişmek istemezler.