kamer suresi 20. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55


تَنزِعُ النَّاسَ كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ مُّنقَعِرٍ

Tenziun nâse ke ennehum a’câzu nahlin munkair(munkairin).


tenziu: çekip alır, söküp atar, havaya fırlatıp atar
en nâse: insanlar
keenne-hum: sanki onlar gibi
a'câzu: artıklar, arta kalanlar, geriye kalanlar (kütükler)
nahlin: hurma ağaçları
munkairin: kökünden sökülmüş olan


Hasan Basri Çantay
(Öyle bir fırtına ki) insanları, sanki onlar köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imiş gibi, ta temelinden kopar (ıb helake uğrat) ıyordu.

Ömer Nasuhi Bilmen
(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler.

Elmalılı Hamdi Yazır
İnsanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İnsanları, kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yoluyordu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

Diyanet İşleri (eski)
(19-20) Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik.

Diyanet İşleri
İnsanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.

Diyanet Vakfi
O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

Celal Yıldırım
(20-21) İnsanları bulundukları yerden söküp atıyordu da her biri sanki kökünden devrilen birer hurma kütüğüne benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?.

Suat Yıldırım
Öyle ki insanları, kökü sökülmüş, içi boş hurma kütükleri gibi fırlatıp atıyordu.

Ali Fikri Yavuz
Öyle ki, insanları, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi söküb atıyordu.

İbni Kesir
İnsanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi koparıp yere seriyordu.

Abdulbaki Gölpınarlı
Onları kökünden koparmadaydı, sanki köklerinden kopup baş aşağı devrilen hurma kütükleriydi onlar.

Adem Uğur
O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

Ali Bulaç
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.

Bekir Sadak
(19-20) Nitekim uzerlerine, insanlari, sokulmus hurma kutugu gibi kopararak yere seren, dondurucu bir ruzgari ugursuzlugu devam eden bir gunde gonderdik.

Fizilal-il Kuran
Bu kasırga insanları sökülmüş hurma kütükleri gibi havaya kaldırıp savuruyordu.

Gültekin Onan
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.

Muhammed Esed
(bu kasırga,) insanları köklerinden koparılmış hurma kütükleri gibi savurup attı.

Şaban Piriş
Sanki kökünden sökülmüş hurma ağacının kökleri gibi insanları yerlerinden koparıp atıyordu.

Tefhim-ul Kuran
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.

Ümit Şimşek
Bir fırtına ki, insanları kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yerlerinden koparıp atıyordu.

Süleyman Ateş
İnsanları sanki köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imişler gibi koparıp deviriyordu.

Yaşar Nuri Öztürk
İnsanları, köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.

Edip Yüksel
İnsanları, sanki köklerinden koparılmış hurma kötükleriymiş gibi yıkıyordu.