سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَّنِ الْكَذَّابُ الْأَشِرُ
Se ya’lemûne gaden menil kezzâbul eşir(eşiru).
| se ya'lemûne | : yakında bilecekler, öğrenecekler |
| gaden | : yarın |
| men(i) | : kim |
| el kezzâbu | : çok yalan söyleyen, yalancı |
| el eşiru | : kibirli, haddini aşan |
Şımarık, aşırı yalancı kimmiş, yarın bilecekler onlar.
(25-26) «O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?
İleride bilecekler o şımarık yalancı kimdir?
İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler.
Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.
Yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir.
Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!
Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.
Yarın kimlerin çok yalancı şımarıklar olduğunu bileceklerdir.
Biz de Peygamberleri Salih’e dedik ki: "Sen hiç üzülme! Asıl kimin yalancı ve küstah olduğunu yarın öğrenirler!"
İleride bilecekler, o şımarık yalancı kimdir?
Yarın kimin pek yalancı, şımarığın biri olduğunu bileceklerdir.
Yarın bilirler kimmiş yalancı kendini beğenmiş.
Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.
Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.
Yarin, kimin pek yalanci ve simarik oldugunu bileceklerdir.
Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir.
Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.
(Allah:) "Onlar yarın kimin küstah ve yalancı olduğunu görecekler!" dedi,
-Yarın onlar kimin yalancı küstah olduğunu görecekler.
Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.
Salih'e buyurduk ki: 'Şımarık yalancının kim olduğunu yarın öğrenecekler.
(Sâlih'e dedik ki): Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.
Yarın bilecekler, kimmiş yalancı küstah!
Yalancı küstahın kim olduğunu yarın öğreneceklerdir.