إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى
İnne aleynâ lel hudâ.
| inne | : muhakkak |
| aleynâ | : bizim üzerimizde, bize ait |
| le | : mutlaka, elbette, gerçekten |
| el hudâ | : hidayet |
Şübhesiz bize âid olan, her halde doğru yol (u göstermekdir).
Şüphe yok ki hidâyet yolunu göstermek Bize aittir.
Her halde doğruyu göstermek bize
Kesinlikle doğru yolu göstermek Bize aittir.
Doğru yolu göstermek muhakkak bize aittir.
Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
(12-13) Doğru yolu göstermek bize aittir. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
Şüphesiz ki bize gereken, doğru yolu göstermektir.
Doğru yolu göstermek elbette Bizim işimizdir.
Muhakkak ki bize düşen, doğru yolu göstermektir.
Şüphesiz ki, Bizim üzerimizedir hidayet.
Şüphe yok ki doğru yolu göstermek, bize düşer.
Doğru yolu göstermek bize aittir.
Şüphesiz, bize ait olan, yol göstermektir.
Bize dusen sadecedogru yolu gostermektir.
Doğru yola iletmek bize aittir.
Şüphesiz, bize ait olan, yol göstermektir.
Bakın, Bize düşen doğru yolu göstermektir;
Doğru yolu göstermek bize düşer.
Şüphesiz, bize ait olan, yol göstermektir.
Doğru yola iletmek Bize aittir.
Doğru yola iletmek bize âittir.
Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir.
Doğruya biz iletiriz;