الَّذِينَ صَبَرُواْ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
Ellezîne saberû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).
| ellezîne | : onlar |
| saberû | : sabrettiler |
| ve alâ rabbi-him | : ve Rab'lerine |
| yetevekkelûne | : tevekkül ederler |
(O muhacirler hak yolunda) sabr-u sebat edenler ve ancak Rablerine güvenib dayanmakda olanlardır.
Onlar ki sabretmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar.
Onlar ki sabretmişlerdir ve hep Rablarına tevekkül kılarlar
Onlar ki, sabretmişlerdir ve hep Rablerine dayanırlar.
O Muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.
Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.
(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.
Onlar ki, sabrettiler ve sadece Rablarına güvenip dayandılar, (elbette mükâfatları çok büyük olacaktır).
O muhacirler hak yolda sabreder ve yalnız Rab’lerine dayanıp güvenirler.
O muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar sabreden ve yalnız Rabblarına tevekkül edenlerdir.
Onlar öyle kişilerdir ki sabrettiler ve Rablerine dayandılar.
(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.
Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar sabreden ve yalniz Rablerine guvenen kimselerdir.
Onlar ki, sabrederler ve sırf Allah'a dayanırlar.
Onlar sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.
güçlüklere göğüs gerip, yalnızca Rablerine güven bağlayan kimseleri (bekleyen bu bahtiyarlığı)!...
Onlar, sabreder ve Rablerine bağlanırlar.
Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.
Onlar ki sabrettiler ve Rablerine dayanmaktadırlar.
O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler.
Onlar, sabrederek Rab'lerine güvenenlerdir.