لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً
Lâ tesmeu fîhâ lâgıyeh(lâgıyeten).
| lâ tesmeu | : işitmezsin |
| fî-hâ | : orada |
| lâgıyeten | : boş söz |
Orada boş bir lâf işitmez.
(10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.
Ki onda lağviyyattan bir kelime işidilmez
Orada boş bir söz işitmezler.
Orada boş bir söz işitmez.
Orada boş söz işitmezler.
Orada hiçbir boş söz işitmezler.
(8-11) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler.
Orada boş-anlamsız söz işitmezler.
Orada hiç boş söz işitmezler.
Öyle ki, orada boş bir söz işitmezsin.
Orada boş bir laf işitmezler.
Orada boş söz duymazlar.
Orada boş bir söz işitmezler.
Orada anlamsız bir söz işitmez.
Orada bos soz isitmezler.
Orada boş söz işitmezler.
Orada anlamsız bir söz işitmez.
boş lakırdı işitmeyecekleri (bir bahçede).
Orada boş söz işitmezler.
Orada 'anlamsız ve saçma olan' bir söz işitmez.
Orada boş söz işitmez.
Orada boş söz işitmezler.
Hiçbir boş söz işitmez orada,
Orada bir saçmalık işitmezler.