ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ
Summe inne aleynâ hisâbehum.
| summe | : sonra |
| inne | : muhakkak |
| aleynâ | : bize ait |
| hisâbe-hum | : onların hesapları |
Sonra hisâbları (nı görmek) de muhakkak bize âiddir.
Sonra da onların hesapları muhakkak ki, Bize aittir.
Sonra da muhakkak bize hisab verecekler
Sonra da mutlaka Bize hesap vereceklerdir.
Sonra da bize hesap verecekler.
Şüphesiz sonra hesaplarını görmek de Bize düşmektedir.
Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
(21-26) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
Sonra da hesaplarını görmek bize aittir.
Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.
Sonra onların hesablarını görmek de yalnız bize aiddir.
Sonra hesablarını görmek de muhakkak Bize düşer.
Sonra da şüphe yok ki hesaplarını görmek, bize düşer.
Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.
suphesiz sonra hesaplarini gormek de bize dusmektedir. *
Sonra onların hesabını görmek bize düşer.
Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.
ve Bize düşer onları hesaba çekmek.
Sonra da onların hesabını görmek bize düşer.
Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.
Hesaplarını görmek de Bize düşer.
Sonra onların hesabını görmek Bize düşer.
Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.
Hesaplarını görmek de bize düşer.