فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
Fîhâ sururun merfûah(merfûatun).
| fî-hâ | : orada vardır |
| sururun | : tahtlar |
| merfûatun | : yükseltilmiş, yüksek |
orada yüksek tahtlar,
(12-13) Orada akan bir su kaynağı vardır. Orada yüksek tahtlar vardır.
Onda yüksek serîrler
yüksek kanepeler,
Yükseltilmiş divanlar,
Orada, yükseltilmiş tahtlar vardır.
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
(12-16) Orada (cennette) devamlı akan bir pınar, orada yükseltilmiş tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra dizilmiş yastıklar, serilmiş halılar vardır.
Orada yüksek tahtlar, kanepeler mevcuttur.
Orada üstün, kıymetli tahtlar...
Orada var yüksek tahtlar,
Orada yüksek tahtlar,
Orada yükseltilmiş tahtlar.
Yükseltilmiş tahtlar,
Orada yükseklerde kurulmuş, tahtlar da vardır;
Orada, yukseltilmis tahtlar vardir.
Orada yükseltilmiş tahtlar vardır.
Orada 'yükseklerde kurulmuş' tahtlar da vardır;
(ve) yükseltilmiş (mutluluk) tahtları,
Orada yükseltilmiş sedirler/yataklar..
Orada yükseklerde kurulmuş, tahtlar da vardır;
Yükseklere kurulmuş tahtlar,
Orada yükseltilmiş tahtlar,
Yüksek sedirler vardır orada,
Orada yüksek mobilyalar var.