عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
Âmiletun nâsıbeh(nâsıbetun).
| âmiletun | : amel eden, iş yapan |
| nâsıbetun | : yorgun olan, yorucu olan |
Yorucu işler yapandır.
(3-4) Çalışmış, yorgun kalmıştır. Son derece sıcak bir ateşe girecektir.
Çalışmış fakat boşuna yorulmuştur
Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
Çalışmış, yorulmuştur.
Zor işler altında bitkin düşmüştür.
Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
(2-7) O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir.
Çalışıp didinmiş, boşuna yorulup bitkin düşmüştür.
Yorgundur, bitkin mi bitkindir!
Çalışmış, fakat boşuna yorulmuştur.
Zor işler altında bitkin düşmüştür.
Çalışıp çabalarlar, zahmete girip yorulurlar.
Durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur,
Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Zor isler altinda bitkin dusmustur.
Zor işler altında bitkin düşmüştür.
Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
(günahın yükü altında) bitkin düşmüş, (korku ile) sarsılmış,
Çalışmış, boşa yorulmuş,
Çalışmış, boşuna yorulmuştur.
Yorulmuştur, bitkindir.
Çalışır, yorulur.
Çalışmış, boşa yorulmuştur.
Çalışmıştır, yorgun düşmüştür.