فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
Fîhâ aynun câriyeh(câriyetun).
| fî-hâ | : orada vardır |
| aynun | : pınar |
| câriyetun | : cereyan eden, devamlı akan |
Orada dâima akan bir (nice) pınar,
(12-13) Orada akan bir su kaynağı vardır. Orada yüksek tahtlar vardır.
Onda carî bir menba'
Orada akan bir kaynak,
Orada akan bir kaynak,
Orada akan kaynak vardır.
Orada akan bir kaynak vardır.
(12-16) Orada (cennette) devamlı akan bir pınar, orada yükseltilmiş tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra dizilmiş yastıklar, serilmiş halılar vardır.
Orada akan pınar vardır.
Orada akan berrak pınarlar...
Orada var akan bir kaynak...
Orada akan bir pınar vardır.
Orada akan bir pınar var.
Orada (cennette) devamlı akan bir pınar,
Orada 'durmaksızın akan' bir kaynak vardır.
Orada akan kaynak vardir.
Orada akan bir kaynak vardır.
Orada 'durmaksızın akan' bir kaynak vardır.
Sayısız pınarlar akacak orada,
Orada akan bir pınar..
Orada 'durmaksızın akan' bir kaynak vardır.
Orada akan pınarlar vardır.
Orada akan bir kaynak vardır.
Akıp duran bir pınar vardır orada,
Orada akan bir kaynak var.