وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا
Ve kad halakakum etvârâ(etvâren).
| ve kad | : ve olmuştu |
| halaka-kum | : sizi yarattı |
| etvâran | : tavırlar, haller, halden hale geçişler |
«Halbuki O, sizi hakıykat türlü türlü tavırlar (haller) le yaratmışdır».
(14-15) Halbuki, sizi muhakkak türlü türlü derecelerde yaratmıştır. Görmediniz mi ki, yedi semayı nasıl tabaka tabaka yaratmıştır?
Yaratmış iken o sizi tavır tavır bu tavra kadar
Oysa O, sizi bu aşamaya kadar aşama aşama yaratmıştır.
«Oysa o sizi aşama aşama yaratmıştır.»
'Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.'
‘Hâlbuki, O, sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.’
Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
Halbuki O, sizi kademeli tavırlardan geçirip yaratmıştır.
(13-14) "Neden acaba siz, sizi tavırdan tavıra yaratan Allah’ın büyüklüğünü kabul etmiyorsunuz?"
Halbuki O, sizi, türlü türlü hallerle yaratmıştır.
Halbuki O; sizi merhalelerden geçirerek yaratmıştır.
Ve halbuki o, sizi halden hâle koyarak halk etmiştir.
Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
"Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır."
«Oysa sizi merhalelerden gecirerek O yaratmistir.»
Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.
"Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır."
sizi(n her birinizi) peşpeşe aşamalardan geçirerek yaratanın O olduğunu gördüğünüz halde?
(Oysa) O sizi halden hale geçirerek yaratmıştır.
«Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır.»
'Oysa O sizi halden hale geçirerek yarattı.
'Oysa O, sizi aşama, aşama yarattı.'
"O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı."
Oysa sizi evrimler halinde yaratan O'dur.