يُرْسِلِ السَّمَاء عَلَيْكُم مِّدْرَارًا
Yursilis semâe aleykum midrârâ(midrâren).
| yursil | : göndersin |
| es semâe | : sema, gökyüzü, gök |
| aleykum | : size, üzerinize |
| midrâran | : bol bol yağmur, bol yağmurlu olarak |
«(O sayede) O, üstünüze bol yağmur salıverir».
Üzerinize semayı bol yağmurlar ile gönderir.
Bol hayır ile üzerinize semayı salsın
Bol hayır (yağmur) ile göğü üzerinize salsın.
«Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın.»
(10-11) Dedim ki: 'Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin.'
‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.’
(Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,
Gökten üzerinize faydalı yağmur gönderir.
Mağfiret dileyin ki üzerinize bol bol yağmur indirsin.
(Rabbinizin mağfiretini dilediğiniz takdirde, Allah) üzerine bol bol yağmur salıverir.
Ta ki size, gökten bol yağmur salıversin.
Size gökten faydalı ve bol yağmurlar yollar.
(Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,
"(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın."
(10-11) Dedim ki: «Rabbinizden bagislanma dileyin; dogrusu O, cok bagislayandir. Size gokten bol bol yagmur indirsin.»
Size gökten bol bol yağmur indirsin.»
"(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın."
Size, hesapsız semavi nimetler yağdıracaktır,
Gökten size bol yağmurlar yağdırır.
«(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın.»
'Tâ ki üzerinize bol bol yağmur yağdırsın.
'(O'ndan mağfiret dileyin) Ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin'
"Göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir."
' 'Size gökten bol yağmur göndersin.' '