فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا
Fe lem yezidhum duâî illâ firârâ(firâran).
| fe | : fakat |
| lem yezid-hum | : onlara arttırmadı |
| duâî | : davetim |
| illâ | : den başka |
| firâran | : firar, kaçış, uzaklaşma |
«Fakat benim da'vetim (îmandan) kaçma (ların) dan başka (bir şey'i) artırmadı».
(5-6) Dedi ki: «Yarabbi! Ben kavmimi hakikaten gece ve gündüz dâvet ettim. Benim dâvetim, onlar için firardan başka bir şey arttırmadı.»
Fakat benim çağırmam onlara firardan başka bir şey artırmadı
Fakat benim çağırmam, sadece onların kaçmalarını artırdı.
«Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı.»
'Fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı.'
Fakat benim davetim ancak onların kaçışını artırdı.”
Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı.
(5-6) Nûh dedi ki: Rabbim! Şüphesiz ki ben, milletimi gece gündüz (uyarıp sana, senin dinine) davet ettim, ama benim bu davetim ancak onların (nefretine sebep olup) kaçmalarını arttırdı.
(5-6) "Ya Rabbî, dedi Nûh, ben milletimi gece gündüz dine dâvet ettim. Ama benim dâvetim, onların sadece daha çok uzaklaşmalarına yol açtı."
Fakat benim dâvet etmem, onlara ancak (imandan) kaçmağı artırdı.
Ne var ki benim davetim; sadece benden uzaklaşmalarını artırdı.
Benim çağırmam, ancak onların kaçmasını arttırdı.
Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı.
"Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı."
"Fakat benim cagirmam, sadece benden uzakliklarini artirdi.»
Fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı.»
"Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı."
ama bu çağrım onları yalnızca (Senden) daha da uzaklaştırdı.
Çağrım onların kaçmasından başka bir şeye yaramadı.
«Fakat benim davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.»
'Fakat ben çağırdıkça onlar daha da çok kaçtılar.
"Benim da'vetim, onlara kaçışlarını artırmaktan başka bir katkıda bulunmadı."
"Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı."
'Ne var ki, çağrım onların kaçışını arttırmaktan başka şeye yaramadı.'