..Sevgi..

Karşisındakine kendinden baska bir şey vermez sevgi ve
kendinden baska hiçbirşeyi de geri almaz.
Ne kendi dişindaki şeylere sahiptir ne de kendisine sahip olunabilir;
Çünkü sevgi kendi kendini bütünler ve kendi kendine yeterlidir.
Sevgi gelip sizi bulmuşsa,

''Yüreğimde taşiyorum'' demektense,

'' Yüreğine eriştim'' deyin.

Devamını oku: ..Sevgi..

Yaşayarak Öğrenmek

ßir gün Napolyon düşman askerlerinden kaçarken, bir bakkal
dükkanınagirmiş.
Bakkala hemen kendisini saklamasını emretmiş.
Bakkal da Napolyon'u müsait bir yere saklayıp, biraz sonra gelen
düşmanları da
- 'Az evvel biri koşarak şu tarafa kaçtı.' diye savuşturmuş.
Nihayet biraz sonra Napolyon'un muhafızları ye...tişmişler.
Bakkal ömründe bir daha karşılaşamayacağı Napolyon'a sormuş:

Devamını oku: Yaşayarak Öğrenmek

..Saçmalıyorsun..

Hayal gücümün kuvvetli olduğunu söylerler.
“ Saçmalıyorsun!”
demenin şimdiye kadar icat edilmiş en ince yoludur bu.
Haklı olabilirler.

Endişelenmeye başladığımda,
nerede ne zaman ne söylemem gerektirdiğini karıştırdığımda,
insanların bakışlarından korktuğumda,

Devamını oku: ..Saçmalıyorsun..

Bir Söz Bin Mana...

Bize Değer verenleri ağlatırız,
Bize Değer vermeyenler için ağlarız,
Bizim için hiç ağlamayacaklara da değer veririz,
Bu hayatın gerçeğidir.Garip ama gerçek...
Bir kez bunu anlarsan değişmek için geç değil

Mutlu olmak için kesinlikle yarını bekleme, sevgiyi tatmak ve bu heyecanı yaşamak için erteleyeceğin yarınlar bitmeyecektir.

Devamını oku: Bir Söz Bin Mana...

Yaşamı arayın ve bulun

İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler.

     En güzel ağacın altına vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla

birlikte yürüyüşe çıkar.

     Uzun uzun yürürler. Küçük oğlan çok yorulur ve babasına yalvarır…

Devamını oku: Yaşamı arayın ve bulun

Kendimi Kontrol Edemiyorum, Frenlerim Tutmuyor!

Bir otomobilin hızlı ve konforlu olması kadar, en kısa sürede durması da önemlidir. Bu nedenle araçların reklamlarında güvenliğin ön plana çıktığını görebiliriz. ABS, ESP ve daha birçok fren sistemleri şimdilerde araçların farkını ortaya koymak için sunuluyor.

Her şey insan için olduğuna göre konforun ve rahatın yanında bu rahatı riske atacak her türlü ihmal de göz ardı edilmemeli değil mi? Bizler onlarca parayı ekstra fren sistemleri var diye yeni model araçlara vermiyor muyuz? Normalden 2-3 metre daha önce durabilmek, savrulup kaymamak için... 5-6 saniyede 100 km hıza çıkan yeni yetme araçların getirdiği bir ihtiyaç belki de bu. Araçların hızları arttıkça fren sistemlerinin de geliştiği bir gerçek.

Devamını oku: Kendimi Kontrol Edemiyorum, Frenlerim Tutmuyor!

Süper babaanne bilgisayarda rakip tanımıyor

"Benim beye kızıyorum, bilgisayarda yanlış bir yere girersin, bir şey yaparsın diye. Anlamaz, faresini bozar, cigabaytı doldurur." Bunları söyleyen, üç çocuk ve dört torun sahibi, 57 yaşındaki Sariye Yazıcı.

Hastalığından dolayı evden pek çıkamayan Yazıcı, eşi Muharrem Yazıcı'nın, oyalansın diye kendisine aldığı bilgisayara yaklaşmasını istemiyor, yanlış bir şeyler yapmasından korkuyor, çünkü kendisi daha iyi biliyor.

Torunundan internete girmeyi, mesaj yollamayı, web kamerayla görüşme yapmayı, oyun oynamayı öğrenen Süper Babaanne, bilgisayarda kızını bile geçmiş durumda.

Devamını oku: Süper babaanne bilgisayarda rakip tanımıyor

Kitaplarla dostluk

Batılı meşhur yazarlardan Michel de Montaigne, “Denemeler” isimli kitabında şöyle diyor:

“İki alış-veriş, yani dostluk ve aşk tesadüflere ve başkalarına bağlıdır. Biri, kolay kolay aramakla bulunmaz... Öteki, yaşlandıkça solar gider. Onun için her ikisi de hayatımı doldurup doyuramazdı.
“Üçüncü alış-veriş, kitaplarla kurduğum dostluktur ki, daha sağlam ve daha çok bizimdir. Ötekilerin başka üstünlükleri vardır, ama bu üçüncüsü daha devamlı, daha kolayca ve daha çok faydalıdır. Ömür boyu yanıbaşımda, her yerde elimin altındadır.

Devamını oku: Kitaplarla dostluk

Bırakın Işık Parlasın

Bir akşamüstü iki şeritli kasaba yolundan arabasıyla evine doğru gidiyordu Joe. İçinde bulunduğu taşra ortamında iş hayatı kendisinin artık ömrünü tüketmiş olan Pontiac arabası kadar yavaş ve durgundu, ama o iş aramaktan gene de vazgeçmemişti. Fabrika kapandığından beri işsizdi; ve öte yandan, iyice kendisini hissettirmeye başlayan kışla birlikte soğuklar da evlerini etkilemeye başlamıştı. Kasaba yolu boş bir yol sayılırdı.
Kasabadan ayrılanlar dışında, pek kullanan çıkmazdı. Joe’nun birçok arkadaşı çoktan terketmişti kasabayı.

Devamını oku: Bırakın Işık Parlasın

Beklediğinden Fazlası

Beklentilerimizin karşılanmadığını düşünerek, hayal kırıklığına uğramak, hepimizin zaman içinde başına gelmiştir.

Bir de bunun tersini düşünelim. Çevremizdeki insanlara beklediklerinden fazlasını vermeye başladığımızda neler olabilir. İnsanlar, bu eylemden çoğu zaman kaçınırlar. Çünkü, istismara açık bir durum oluşturabilir ve geri dönüşü üzüntü olur diye düşünürler.

Tabii ki, bunu kötüye kullanacak, bir ya da iki  kişi çıkabilir. Ama inanıyorum ki, insanların çoğu, onlara umduklarından daha yakın, daha sevecen ve verici davrandığınızda buna olumlu cevap verirler.

Devamını oku: Beklediğinden Fazlası

Fedakârlık duygusunu yok mu ettik?

İslamın ilk yıllarıydı... İlk savaşlardan biri zaferle bitmişti, ama meydanda yaralılar vardı...

Sahabelerden biri, kalan birkaç yudum suyunu, “su.. su!” diye inleyen yaralı bir dindaşına içirmeye koştu. Yaralı, tam suyu içmek üzereyken, yan taraftaki yaralıdan bir ses geldi:

“Su... Lütfen bana su verin!”

Sesi duymasıyla, kırbayı itmesi ve “Ona götür, suyu din kardeşime içir, onun benden daha çok ihtiyacı var” diye fısıldaması bir oldu...
Bu kez su ikinci yaralıya gitti... O da tam içecekken, az öteden benzer bir inilti daha geldi:

Devamını oku: Fedakârlık duygusunu yok mu ettik?

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.