...Ya son fırsatsa?!...

Son bir sermayemiz kalsaydı hayat için, son bir fırsat, son bir yaprak..
Savurabilir miydik diğer fırsatları savurduğumuz gibi sağa sola..
Vazgeçebilir miydik fütursuzca ondan da..
Son günün denseydi, son şans
Nasıl himaye eder, nasıl korurduk onu, neyle kıymetlendirirdik, nelere değişebilirdik?..

Devamını oku: ...Ya son fırsatsa?!...

Kadının Hası

Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum…
Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda…

Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç
on yıl oldu ki?
Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini
buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu?

Çevremde gördügüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim.

Devamını oku: Kadının Hası

Dip, ne işe yarar?

Dibe vurduğunu söyleyen biiir sürü insanlar aslında yalan söylüyor! Çünkü süklüm püklüm dolaşıp, sağa sola derdini dinletmeye çalışmak çoğunda alışkanlık hâline gelmiş... Anne şefkatine sığınıp nazlanmayı özleyenler, beyhude kucaklar arıyor!



Durmakta zorlandığımız suyun seviyesini, üstelik çoğu zaman kendimiz yükseltmekteyiz;
..kendi gözyaşlarımızla:
“Ben tam da suyun üstünde kulaç atacaktım, işte ne olduysa o zaman oldu, biri bana çarptı, sonra bacağıma kramp girdi, su yutunca elimi uzattım ama tutacak kimse yok, sonra batmaya başladım, ardından üç beş kulaç attım yukarı doğru, ama baktım ki başım aşağıda kalmış, dedim ki ahh, ne geliyorsa benim bu talihsiz başıma geliyor...”

Devamını oku: Dip, ne işe yarar?

Zamanın kıymeti...

Geçmiş zaman ne kadar güzel olursa olsun bir daha yaşanmıyor. Şu gençliğini düşünerek ah çeken ihtiyar, şu parlak devirlerini hatırlayarak dövünen toplum, eninde sonunda anlar ki geçen geçmiştir artık. Onu geri getirmek, tekrar yaşamak hiç kimse için bugüne kadar mümkün olmamıştır, olamaz da...

Gerçekten de insanlar, iradelerinin geçmiş zamanla ilgili acı ve tatlı hatıraları önünde aciz kaldığını anlar ve hepsinin bir rüyâ gibi geçtiğini hisseder. “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.”

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:

İnsan, rüyâ gördüğü zaman onun rüyâ olduğunu bilmez, gerçek zanneder, uyanınca kendi kendine; meğer bu gördüklerim rüyaymış, der. Aynen bunun gibi ölünce de dünya hayatının bir rüyâ gibi olduğunu anlar.

Devamını oku: Zamanın kıymeti...

Bizler, zenginlere hizmet eden robotlarız

Karel Capek ve Franz Kafka da benzer mesajlar vermiş zamanında. Hatta bakın Capek’in şu lafı, doğru olduğu kadar, ne kadar da acımasız:“Bilimi suçluyorum! Teknolojiyi suçluyorum! Kendimi suçluyorum! Hepimiz! Evet hepimiz suçluyuz! Büyüklük kompleksimiz uğruna, başkalarının kar etmesi uğruna, gelişme uğruna, bilmiyorum, büyük bir şeyler uğruna insanlığı öldürdük. Artık kendi büyüklüğünüz altında ezilebilirsiniz.” Hatırlarsınız, Patch ise bu “ezilmeyi” çok daha ileri götürmüştü.

Para ve güce tapan bir toplumdan, şefkat ve cömertliğe tapan bir topluma dönüşmeyi beceremememiz halinde, “bu yüzyılda hayatta kalma şansımız
yok” demişti.Bir avuç zengin insanın parasına odaklanan ve televizyon programlarının da cesaretlendiği “sistemden” veya kapitalizm’den bahsediyor kısaca.

“Kapitalizm dünyanın başına gelmiş, tarihin en berbat şeyi.”

Devamını oku: Bizler, zenginlere hizmet eden robotlarız

“Biz” kim, “onlar” kim?

"Empati" denen şeyi biliyorsunuzdur...
Kendini ötekinin yerine koymak...

Kendi kitabımızdan öğrenmediğimiz bu kavramı Amerikalılardan yeni yeni öğrenmeye başlamamız ne acınacak bir haldir.
Oysa İslam "empati" üzerine kuruludur.

Kur’an-ı Kerim bize bazı empati örnekleri de sunmaktadır aslında. Mesela Nisa Suresi, 4/9’da şöyle buyruluyor:

"Arkalarında eli ermez, gücü yetmez küçük çocuklar bıraktıkları takdirde, onların halleri nice olur diye endişe edenler, yetimlere haksızlık etmekten de öylece korksunlar da Allah’ın cezalandırmasından sakınsınlar ve doğru söz söylesinler."

Devamını oku: “Biz” kim, “onlar” kim?

Armut

Seksenlerde çocuk olmak keyifliydi. Ve fakat travmatikti. Bu yazı, geçmişi yad etmekten ziyade 80’lerde yaşananların yıllar sonra bir travma sebebi olduğunun farkına varılması ve şimdilerde erken 30’larını sürdürmekte olan bir jenerasyonun neden bu kadar saçma sapan bir düşünce ve hareket tarzına sahip olduğunun anlaşılması adınadır...

Travma-1:

Eve alınan ilk televizyon; 80’lerin çocukları eve televizyon alınan günü hayal meyal hatırlar.

Devamını oku: Armut

Kalabalıklar içinde yalnız kalmak

Kırsal alanlarda insanlar mekan olarak uzak mesafelerde yaşıyor olsalar da, duygusal olarak birbirlerine yakındırlar. Çünkü onlar acıyı da neşeyi de üleşirler ve hayatın yükünü birlikte taşırlar, birlikte hareket ederler. Modern şehirlerde ise yan yana yürüyen fakat birbirlerine hiç bakmayan, asık yüzler görürsünüz... Burada acılar paylaşılmadığından katlanarak sahibine geri döner ve bu insanlar her gün biraz daha karamsarlığa kapılırlar...

Son yıllarda "kalabalıklar içinde yalnızlık çektiğini ve kendini çok çaresiz hissettiğini söyleyen ve bu duruma bağlı olarak uzman yardımına başvuran insanların sayısı gittikçe artıyor.

Devamını oku: Kalabalıklar içinde yalnız kalmak

Kıymetli inci

Hacer ninenin ahşap kapısı önünde bir otomobil durdu. Kısa bir süre sonra kalın tokmak, tarihi kapıyı dövmeye başladı. Hacer nine cumbalı odanın kafesli penceresinden aşağı bakarak, kimin geldiğini görmeye çalıştı; ancak gözleri iyice bozulduğu için geleni seçemedi.

Kalın tokmak kapıya gelenin erkek, ince küçük tokmak ise kapıya gelenin hanım misafir olduğuna işaret ettiğini bildiği için, beyaz namaz başörtüsünü örtünüp yavaşça yerinden kalktı.

Devamını oku: Kıymetli inci

Kurtlar Vadisi Derin Devletin Silahı Mı?

“Kurtlar Vadisi olmasaydı gerçekleri öğrenemeyecektik.” dizinin hayranlarının çoğundan böyle bir ifadeyi duyabilirsiniz. Peki ya acaba gerçekler yine bize dizi yoluyla başka türlü öğretiliyorsa?


Sanal bir gerçeklik algısı üzerinden ülkenin yaşadığı olumsuz olaylara kendi usulünde çözüm yolları sunan Kurtlar Vadisi, son filmi Gladio ile sevenleriyle buluştu. Sinemasal açıdan Kurtlar Vadisi Irak filmine kıyasla pek başarılı bir film olmayan Kurtlar Vadisi Gladio, - Musa Uzunların kaliteli oyunculuğu hariç- sanki dizinden bir kesiti dev ekranda izliyormuş hissi veriyor.

Devamını oku: Kurtlar Vadisi Derin Devletin Silahı Mı?

Bir dönemdi yaşandı, şimdi mazide kaldı

Paylaşım sitelerinde eskilere ait birçok sayfa açılıyor bugünlerde. 80'lerde çocuk olmak, 90'lardan kalanlar gibi farklı isimlerle o günlere ait replikler, oyunlar ve reklamlar yer alıyor bu sitelerde.

O günlere tekrar dönmek, çocukluğunuzu, gençliğinizi ya da 80'lere ait o nostaljiyi tekrar yaşamak istiyorsanız sizi zaman tünelini andıran haberimize davet ediyoruz...

Birçok kişi 80'li yıllarla ilgili iyi anılara sahip olmayabilir. Bu yıllardan söz açıldığında akla ilk Kenan Evren ve günümüzde de konuşulmaya devam eden 82 Anayasası geliyor.

Devamını oku: Bir dönemdi yaşandı, şimdi mazide kaldı

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.