zumer suresi 38. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75


وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kul e fe raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih(rahmetihi), kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn(mutevekkılûne).


ve le: ve mutlaka, gerçekten
in: eğer
seelte-hum: onlara sordun
men: kim
halaka: yarattı
es semâvâti: semalar, gökler
ve el arda: ve arz, yeryüzü, yer
le: elbette, şühpesiz
yekûlunne: derler
allâhu: Allah
kul: de, söyle
e: mi
fe: böylece, artık
raeytum: siz gördünüz
: şeyler
ted'ûne: siz tapıyorsunuz
min: den
dûni: dışında, başka
allâhi: Allah
in: şâyet, eğer
erâde-niye: benim için diledi
allâhu: Allah
bi durrin: darlığı, zararı
hel: mı
hunne: onlar
kâşifâtu: gideren
durri-hi: onun zararı
ev: ya da, veya
erâde-nî: benim için diledi
bi: ile, ... i
rahmetin: rahmet
hel: mı
hunne: onlar
mumsikâtu: tutanlar
rahmeti-hî: onun rahmeti
kul: de, söyle
hasbiyallâhu (hasbiye allâhu): Allah bana yeter
aleyhi: ona
yetevekkelu: tevekkül eder
el mutevekkilûne: tevekkül edenler


Hasan Basri Çantay
Andolsun, onlara: «O gökleri, o yeri kim yaratdı?» (diye) sorarsan muhakkak «Allah» diyecekler. De ki: «O halde bana haber verin. Allah bana herhangi bir zarar dilerse sizin Allâhı bırakıb da tapdıklarınız Onun bu zararını giderebilici midirler? Yahud (Allah) bana bir rahmet dilerse onlar Onun bu rahmetini tutabilici midirler»? De ki: «Bana Allah yeter. Güvenib dayanacaklar da ancak Ona güvenib dayanır (lar)».

Ömer Nasuhi Bilmen
Andolsun ki, onlardan soracak olsan ki, gökleri ve yeri kim yarattı? Elbette diyeceklerdir ki: «Allah». De ki: «O halde gördünüz mü? (Bana haber veriniz) Allah'tan başka kendilerine ibadet ettiğiniz şeyler, eğer Allah bana bir zarar verse onlar, onun zararını açabilecek kimseler midir? Veya bana bir rahmet dilese onlar onun rahmetini tutabilir kimseler midir? De ki Allah buna kâfidir. Tevekkül edenler, O'na tevekkülde bulunurlar.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Celâlim hakkı için sorsan onlara: o Gökleri ve Yeri kim yarattı? Elbette şübhesiz Allah diyecekler, de ki: o halde gördünüz a o Allahdan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder murad ederse onlar kederini açabilirler mi? Yâhud bana bir rahmet murad ederse onlar onun rahmetini tutabilirler mi? De ki: Allah bana yeter, hep ona dayanır mütevekkil olanlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Andolsun ki, onlara: «O gökleri ve yeri kim yarattı?» diye sorsan kesinlikle «Allah'tır» diyeceklerdir. De ki: «Gördünüz ya. Allah'tan başka çağırdıklarınızı, eğer Allah bana bir keder dilerse, onlar O'nun vereceği kederi açabilirler mi? Ya da O, bana bir rahmet dilerse onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi?» De ki: «Allah bana yeter! Tevekkül edenler hep O'na dayanır!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Andolsun ki onlara: «O gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olsan: «Elbette Allah!» diyeceklerdir. O halde gördünüz ya Allah'tan başka çağırdıklarınızı! Eğer Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararını giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: «Allah, bana yeter.» Tevekkül edenler, hep O'na dayanırlar.

Diyanet İşleri (eski)
And olsun ki, onlara, 'Gökleri ve yeri yaratan kimdir?' diye sorsan: 'Allah'tır' derler. De ki: 'Öyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmetdilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi?' De ki: 'Allah bana yeter; güvenenler O'na güvenir.'

Diyanet İşleri
Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.”

Diyanet Vakfi
Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette «Allah'tır» derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.

Celal Yıldırım
And olsun ki, onlara : «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olsan, şüphen olmasın ki, «Allah...» derler. De ki: Gördünüz ya, Allah'ı bırakarak taptıklarınız, Allah bana bir zarar ve sıkıntı vermeyi dilerse, onlar o sıkıntıyı kaldırabilirler mi ? Veya bana bir rahmet (kapısı açmayı) dilerse, onlar O'nun rahmetini tutup engel olabilirler mi ? De ki: Allah bana yeter. Güvenip dayananlar ancak O'na güvenip dayansınlar.

Suat Yıldırım
Eğer onlara: "gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorarsan "Allah!" derler. De ki: "Peki öyleyse, şimdi baksanıza Allahtan başka ibadet ettiğiniz şu nesnelere: Şayet Allah bana bir musîbet verirse bunlar o musîbeti giderebilirler mi? Yahut bana rahmet ve nimet vermek isterse o rahmeti engelleyebilirler mi? Şu halde sen şöyle de: "Allah bana kâfidir. Güvenecek yer arayanlar da, yalnız O’na dayanıp güvensinler."

Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), muhakkak ki o müşriklere sorsan: “- Gökleri ve yeri kim yarattı?” Şübhesiz: “- Allah” diyecekler. Sen de ki: “- O halde bana haber verin bakalım: Allah bana bir keder dilerse, sizin Allah’dan başka taptıklarınız O’nun bu zararını giderebilir mi? Yahud Allah, bana bir nimet ve afiyet dilerse, onlar O’nun bu nimetini engelleyebilirler mi?” De ki: “- Allah, bana yeter. Hep tevekkül edenlerin tevekkülü ancak O’nadır.”

İbni Kesir
Andolsun ki; onlara: Gökleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan; muhakkak, Allah'tır, diyecekler. De ki: Öyleyse söyleyin bakalım; Allah, bana bir zarar vermek istese, O'nu bırakıp da taptıklarınız O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi? De ki: Allah, bana yeter. Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve andolsun ki onlara, gökleri ve yeryüzünü kim yarattı diye sorsan elbette Allah derler. De ki: Gördünüz mü şu halde, onu bırakıp kimlere kulluk etmedesiniz? Allah, bana bir zarar vermek istese onun zararını giderebilir mi onlar, yahut bana rahmet etmek dilese rahmetini menedebilirler mi? De ki: Yeter bana Allah, ona dayansın dayananlar.

Adem Uğur
Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.

Ali Bulaç
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Allah" diyecekler. De ki: "Gördünüz mü, haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi" De ki: "Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."

Bekir Sadak
And olsun ki, onlara, «Gokleri ve yeri yaratan kimdir?» diye sorsan: «Allah'tir» derler. De ki: «Oyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'i birakip da taptiklariniz, O'nun verdigi zarari giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini nleyebilir mi?» De ki: «Allah bana yeter; guvenenler O'na guvenir.»

Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed! Andolsun ki, onlara, «Gökleri ve yeri yaratan kimdir?» diye sorsan; «Allah'dır» derler. De ki: «Öyleyse bana bildirin; Allah bana zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi?» De ki: «Allah bana yeter. Dayananlar O'na dayanır.»

Gültekin Onan
Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette "Tanrı" diyecekler. De ki: "Gördünüz mü, haber verin; Tanrı'dan başka taptıklarınız, eğer Tanrı bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi?" De ki: "Tanrı, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler."

Muhammed Esed
Ve işte böyledir (çoğu insanlar): Eğer onlara "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorarsan hiç tereddütsüz "Allah'tır!" derler. De ki: "Allah'ı bırakıp taptıklarınızın ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Eğer Allah bana bir zarar vermek istese, bu (hayali güçler) O'nun vereceği zararı önleyebilirler mi? Yahut bana rahmet dilese O'nun rahmetini (benden) esirgeyebilirler mi?" De ki: "Allah bana yeter! (O'nun varlığına) emin olanlar, (yalnızca) O'na güven duyarlar".

Şaban Piriş
Onlara: -Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan; -Allah, diyeceklerdir, De ki: -Allah’tan başka dua ettiklerinizi gördünüz mü, Allah bana bir zarar vermek istese onlar, onun zararını giderebilir mi? Ya da bana bir rahmet dilese, onlar, onun rahmetini engelleyebilirler mi? De ki: -Allah bana yeter. Bağlananlar yalnız ona bağlansınlar.

Tefhim-ul Kuran
Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı?» diye soracak olsan, elbette «Allah» diyecekler. De ki: «Gördünüz mü, haber verin; Allah'tan başka tapmakta olduklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O'nun zararını onlar kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini onlar tutup önleyebilecekler mi» De ki: «Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O'na tevekkül etsinler.»

Ümit Şimşek
Onlara 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye soracak olsan, 'Allah' diyecekler. De ki: O zaman söyleyin bana, eğer Allah bana bir zarar vermek istese, Allah'tan başka yakardıklarınız Onun verdiği zararı giderebilir mi? Veya O benim için bir rahmet murad etse, Onun rahmetine engel olabilirler mi? De ki: Allah bana yeter; tevekkül edecekler Ona tevekkül etsin.

Süleyman Ateş
Andolsun onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, elbette "Allâh" derler. De ki: "O halde Allah'tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü, şimdi Allâh, bana bir zarar vermek istese, onlar O'nun vereceği zararı kaldırabilirler mi? Yahut (Allâh) bana bir rahmet (fayda) vermek dilese onlar O'nun rahmetini durdurabilirler mi?" De ki: "Allâh bana yeter. Tevekkül edenler O'na dayanırlar."

Yaşar Nuri Öztürk
Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara: "Peki Allah dışındaki yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler."

Edip Yüksel
Onlara, 'Gökleri ve yeri kim yarattı?' diye sorsan, 'ALLAH,' diyecekler. De ki, 'ALLAH'ın dışında taptıklarınıza ne dersiniz? ALLAH benim için bir zarar dilese onlar O'nun zararını giderebilir mi? Yahut O benim için bir rahmet dilese onlar O'nun rahmetini tutabilir mi? De ki, 'ALLAH bana yeter.' Güvenenler O'na güvensinler