zumer suresi 57. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75


أَوْ تَقُولَ لَوْ أَنَّ اللَّهَ هَدَانِي لَكُنتُ مِنَ الْمُتَّقِينَ

Ev tekûle lev ennallâhe hedânî le kuntu minel muttekîn(muttekîne).


ev: veya, yoksa
tekûle: der, söyler
lev: şâyet
enne: olduğu, muhakkak ki
allâhe: Allah
hedâ-ni: beni hidayete erdirdi
le kuntu: mutlaka ben olurdum
min: den
el muttekîne: takva sahipleri


Hasan Basri Çantay
yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,

Ömer Nasuhi Bilmen
Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).

Elmalılı Hamdi Yazır
Yâhud diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben müttekılerden olurdum

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
yahut: «Allah, bana yolunu gösterseydi, kesinlikle ben takva sahiplerinden olurdum.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Yahut şöyle diyecektir: «Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum.»

Diyanet İşleri (eski)
(57-58) Veya, 'Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum' diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: 'Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam' diyeceği günden sakının.

Diyanet İşleri
Yahut, “Allah beni doğru yola iletseydi, elbette O’na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum” demesin.

Diyanet Vakfi
(57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.

Celal Yıldırım
Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O'ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,

Suat Yıldırım
Yahut: "Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah’a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum."

Ali Fikri Yavuz
Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”

İbni Kesir
Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.

Abdulbaki Gölpınarlı
Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.

Adem Uğur
Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".

Ali Bulaç
Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,

Bekir Sadak
(57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde: «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin.

Fizilal-il Kuran
Veya şöyle demesinden: «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.»

Gültekin Onan
Veya: "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,

Muhammed Esed
yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O'na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,

Şaban Piriş
Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi...

Tefhim-ul Kuran
Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,

Ümit Şimşek
Veya 'Allah bana hidayet verseydi ben de sakınanlardan olurdum' demesin.

Süleyman Ateş
Yahut şöyle demesinden: "Allâh bana hidâyet etseydi, elbet ben de (Allâh'ın azâbından) korunanlardan olurdum."

Yaşar Nuri Öztürk
Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."

Edip Yüksel
Veya, 'ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım,' demesin