قُلِ اللَّهَ أَعْبُدُ مُخْلِصًا لَّهُ دِينِي
Kulillâhe a’budu muhlisan lehu dînî.
| kulillâhe (kuli allâhe) | : de ki Allah |
| a'budu | : ben kul olurum |
| muhlisan | : muhlis olarak, halis kılarak |
| lehu | : ona, onun için |
| dînî | : dînimi |
De ki: «Ben dînimde, kendine İhlâs edici olarak, ancak Allaha ibâdet ederim».
De ki: «Ancak Allah'a dinimi onun için halis kılarak ibadet ederim.»
De ki: ben yalnız Allaha kulluk ederim, dinimi ona halîs kılarak,
De ki: «Ben dinimi O'na has kılarak yalnız Allah'a kulluk ederim,
De ki: «Ben dinimi kendisine halis kılarak yalnız Allah'a kulluk ederim.»
De ki: 'Ben, dinimi Allah'a halis kılarak O'na kulluk ederim;
De ki: “Ben dinimi Allah’a has kılarak sadece O’na ibadet ediyorum.”
De ki: Ben dinimde ihlâs ile ancak Allah'a ibadet ederim.
De ki: Dinimi (dindarlığımı) Allah'a hâlis kılarak ancak O'na ibâdet ederim.
De ki: "Ben ibadetimi yalnız O’na has kılarak yalnız Allah’a kulluk ederim."
De ki: “- Dinimi Allah’a hâlis kılarak O’na ibadet ederim.
De ki: Ben, dinimde muhlis olarak Allah'a ibadet ederim.
De ki: dinimde, özüm ona bağlı, yalnız Allah'a kulluk ederim ben.
De ki: Ben dinimde ihlâs ile ancak Allah'a ibadet ederim.
De ki: "Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet ederim."
De ki: «Ben, dinimi Allah'a halis kilarak O'na kulluk ederim.
De ki: «Ben, dinimi Allah'a halis kılarak O'na kulluk ederim.»
De ki: "Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Tanrı'ya ibadet ederim."
De ki: "İçten bir inançla yalnız O'na bağlanarak O'na kulluk ederim.
Dinimi kendisine tahsis ederek Allah’a kulluk ederim! de.
De ki: «Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet ederim.»
De ki: Ben Allah'a kulluk ederim; inancım ve ibadetim yalnız Onadır.
De ki: "Ben, dinimi yalnız Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk ediyorum."
De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum."
De ki, 'Dinimi yalnız ALLAH'a has kılarak O'na tapıyorum.'