furkan suresi 9. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77


انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا

Unzur keyfe darabû lekel emsâle fe dallû fe lâ yestetîûne sebîlâ(sebîlen).


unzur: bak
keyfe: nasıl
darabû: (örnekler) verdi
leke: sana
el emsâle: misaller, örnekler
fe: artık, böylece
dallû: saptılar
fe: artık, böylece
lâ yestetîûne: muktedir olamazlar, güçleri yetmez
sebîlen: sebîl, yol


Hasan Basri Çantay
Bak, senin için ne misâller (kıyaslar) getirip sapdılar. Artık onlar (hidâyete) hiçbir yol bulamazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen
Bak senin için nasıl misaller irâd ettiler, dalâlete düştüler, hiçbir yol bulmaya da muktedir olamazlar.

Elmalılı Hamdi Yazır
Bak senin hakkında ne kıyaslar, ne temsiller yaptılar da çıkmaza saptılar, artık hiç bir yol bulamazlar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bak, senin hakkında ne kıyaslar, ne temsiller yaptılar da çıkmaza saptılar, artık hiçbir yol bulamazlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ey Muhammed! sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.

Diyanet İşleri (eski)
Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.

Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar. Artık onlar doğru yolu bulamazlar.

Diyanet Vakfi
(Resûlüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.

Celal Yıldırım
Bir bak, sana nasıl misâller getirdiler de bu yüzden sapıttılar; yol bulmaya da güçleri yetmez.

Suat Yıldırım
İşte bak senin hakkında nasıl tutarsız misaller getiriyorlar. Doğrusu onlar saptılar, artık asla yol bulamazlar!.

Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm) bak, senin hakkında ne temsiller yaptılar da haktan saptılar; artık hiç bir yol bulamazlar.

İbni Kesir
Bir bak; sana nasıl misaller getirip saptılar. Bir daha yol bulamazlar.

Abdulbaki Gölpınarlı
Bak da gör, senin için ne çeşit örnekler getirdi onlar da saptılar doğru yoldan ve artık gerçeğe varmak için hiçbir yol bulamaz onlar.

Adem Uğur
(Resûlüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.

Ali Bulaç
Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol bulamazlar.

Bekir Sadak
Sana nasil misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmislardir, yol bulamazlar.*

Fizilal-il Kuran
Senin hakkında ne yakışıksız benzetmeler düzdüklerini görüyor musun? Onlar sapmışlardır ve doğru yolu bir türlü bulamıyorlar.

Gültekin Onan
Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol bulamazlar.

Muhammed Esed
(Ey Rasul,) seni benzettikleri şeye bak! Zaten onlar bir kere yoldan çıkmış bulunuyorlar, bir daha da (doğru) yolu bulamayacaklar!

Şaban Piriş
Bak, sana nasıl örnekler veriyorlar, sapıttılar da yolu bulamıyorlar.

Tefhim-ul Kuran
Bir bakıver; senin için nasıl örnekler verdiler de böyle saptılar. Artık onlar hiç bir yol da bulamazlar.

Ümit Şimşek
Seni benzettikleri şeye bak! Onlar öyle bir saptılar ki, bir daha da yollarını bulamıyorlar.

Süleyman Ateş
Bak, senin için nasıl benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.

Yaşar Nuri Öztürk
Bak da gör! Nasıl da örnekler sunuyorlar sana. Sapıttılar, artık bir daha yol bulamazlar.

Edip Yüksel
Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamıyacaklardır.