وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
furkan suresi 27. Ayet
ve yevme : ve (o) gün yeaddu : öfkeden, pişmanlıktan ısırır ez zâlimu : zalim, zulmeden alâ yedey-hi : ellerini yekûlu : söyler, der yâ leyte-nî : keşke ben ittehaztu : ben edindim mea : beraber er resûli : resûl sebîlen : sebîl, yol Hasan Basri Çantay
O gün (her) zaalim (nedametle) iki elini ısırıb: «Ne olurdu, ben o peygamberin maiyyetinde (Allaha) bir yol edineyim» diyecekdir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o gün ki, zalim iki elini ısırır, der ki: «Keşke ben Peygamber ile beraber bir yol tutmuş olsa idim.»
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem o gün ki zalim ellerini ısıracak eyvah diyecek keşke Peygamberin maıyyetinde bir yol tutaydım
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O gün zalim kimse ellerini ısıracak ve şöyle diyecek: «Eyvah! Keşke peygamberin maiyyetinde bir yol tutsaydım!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O gün zalim kimse ellerini ısıracak: «Eyvah!» diyecek, «keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!»
Diyanet İşleri (eski)
(27-29) O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: 'Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor' der.
Diyanet İşleri
O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!”
Diyanet Vakfi
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Celal Yıldırım
O gün zâlim zorba, ellerini ısırıp «keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım !» diyecek.
Suat Yıldırım
(27-29) O gün zalim, parmaklarını ısırır "Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur’ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır."
Ali Fikri Yavuz
Zalimlerden her biri (pişmanlığından) iki elini ısırdığı o günde, şöyle diyecektir: “ - Ne olurdu, ben, O Peygamberle beraber bir kurtuluş yolu edineydim!...
İbni Kesir
O gün; zalim kimse iki elini ısırarak: Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım, diyecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı
O gün zâlim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım.
Adem Uğur
O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Ali Bulaç
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,"
Bekir Sadak
(27-29) O gun, zalim kimse ellerini isirip: «Keski Peygamberle beraber bir yol tutsaydim, vay basima gelene; keski falancayi dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptirdi. seytan insani yalniz ve yardimcisiz birakiyor» der.
Fizilal-il Kuran
O gün her zalim öfkesinden parmaklarını ısırarak şöyle der; «Keşki Peygamber'in yoldaşı olsaydım.»
Gültekin Onan
O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım."
Muhammed Esed
o Gün ki, (vaktiyle) haksızlığı kendisine yol edinmiş olan kişi ellerini kemirip, "Ah, n'olurdu, Rasul'ün gösterdiği yolu tutmuş olsaydım!" diyecek,
Şaban Piriş
O gün, zalim parmaklarını ısıracak ve şöyle diyecektir: -Ah ne olurdu, ben de Peygamber’le aynı yolu tutmuş olsaydım!
Tefhim-ul Kuran
O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,»
Ümit Şimşek
O gün zalim parmağını kemirir de 'Ne olurdu,' der, 'Peygamberle birlikte bir yol tutaydım!
Süleyman Ateş
O gün zâlim ellerini ısırıp: "Nolaydı, keşke ben elçiyle beraber bir yol edineydim!" der.
Yaşar Nuri Öztürk
O gün zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: "Ne olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım."
Edip Yüksel
O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: 'Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım.'