Geçti mi Dost Kervanı

1217066549desertsandBu dost kervanlarının gidişi nedendir

Nedendir bu çekişmelerimiz

Sebepsiz  gururlu küslüklerimiz

O selam vermedikçe ben vermem deyişlerimiz

Yeterince kontak kuramıyor mu gönüllerimiz

ebedi sevdamız Rabb’e ulaşmanın anahtarı Resul (s.a.v) ile

Devamını oku: Geçti mi Dost Kervanı

Kar Yüklü Çamlar

kis_3Çamlar Kar yüklüydü, insanlar gam. Çamlar kar yüklüydü bu zamana mahsus , oysa insanlar gam yüklüydü zamansız.. Şükürsüzlük hastalığı sarıp sarmaladı ruhları ve belki de o yüzden bunca isyan cümlesine maruz kalması kulaklarımızın. Halinden memnun olmayanlar ve onları destekleyen inançsız sistemlerin akımı, saygısızlıkları derken akıp gidiyor zaman.. Rabb gene de her şeye rağmen gönderiyor beyaz kar taneciklerini everene. Evren ki, gül nebi için yaratıldı O’nun yüzü suyu hürmetine var edildi ve İnsan yaratılmışların içinde en üst makama yerleştirildi ve kainat tüm zerreleriyle emrine verildi.

Devamını oku: Kar Yüklü Çamlar

Kalem Bitti...

crayonpp1Ak kâğıt ile kara kalemin sevdaları, şimdi artık camaltı resimlerinde. Her kalemle her şey yazılmaz, bilirsiniz. Kamış kalem kâğıt üzerinde yazı yazarken tatlı bir cızırtı çıkarırdı. Buna eskiler sarîr-i hâme veya kalem feryadı derlerdi.

Aşağıdaki mısralar bu sebeple söylenmiş olsa gerektir.

Sarîr-i hâmeme siz güldünüz tahayyürle
Kalem feryad eder, ağlar mürekkeb
Beni nâdan eline verme yâ Rab!

Devamını oku: Kalem Bitti...

Sancı açılımları

Bugün, tükettiklerime yanmayıp, yeniden başlayacaklarıma bir umut merdiveni uzattım. Gecenin sakladığı güneşe merhaba dedim, içindeki hüzünlere inat. Tek tek ayrıştırılmış dakikaların içinden topladım bugünümü. Hayallerimi yazdım gökyüzüne, gülümseyen yüzler çizdim, dağıttım, uzaklaştırdım ağlayan maskeleri.

 

Onları davet edenleri, mutlu hayalleri çalıp hüzne yem edenleri, insanlara asık yüzlü resimler çizenleri; belki anlarlar ve gülümsemeyi öğrenirler diye, çocuk bahçesine götürdüm, kuşatsın saf arı duru çocuk coşkusu onları diye.

Devamını oku: Sancı açılımları

Neden Çabuk Büyümek İstedik

Çocuk olmak güzeldi,

Çocukken elimizdekilerle mutlu olmasını becerebilmek güzeldi,

Sahip olduklarımızın bizleri çoğu kez havaya uçurabilmesi güzeldi,

Çocukluk umutları güzeldi,

Aslında şimdiki çocuklarla kıyaslandığına çok şeyimiz yoktu…

Devamını oku: Neden Çabuk Büyümek İstedik

Ey uçak, kon bahçeme!

Acaba okur mu okuduğu yazının hizasına çekmeye çalışmalı kendini; yoksa yazı mı okumaya çalışanın seviyesine inmeye çalışmalı?

İkisi de doğrudur ve fakat ikisi de yanlış!

Çünkü yazılar “vasıta”dır; tren gibi, uçak gibi, gemi gibi!

“Ey tren, gel de beni bizim köyün kahvesinden alıver!”

O tren ne der sana, sen ona öyle desen?

*

Devamını oku: Ey uçak, kon bahçeme!

Ölümüne bir kara sevda

Analık nedir Annem? derdim de anacığıma; Ben ol da bil derdi Mevlanaca..

Ben ol da bil

Sen oldum annem bak..

Sen oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..

Hani Köpekler bile ana olmasın derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle..

Devamını oku: Ölümüne bir kara sevda

Kırgınlıkların soğuğunda üşümek

Tercihlerimiz, Hayatımız olup çıkıyor. Her saniye bir karar verip, bir tercihte bulunuyoruz. Çoğu vakit dikkatimizi bile çekmeyen, önemsiz gördüğümüz konular dahil; yaşadığımız her anı yorumlayıp, bir sonuca varıyoruz. Her sonuç, bir kararın ve nihayetinde bir seçimin müsebbibi.

Sevmek yerine nefret etmeyi, öfkelenmek yerine affetmeyi, ümit yerine ye’se düşmeyi gibi, birini diğerine tercih ettiğimiz bir hayatı planlıyoruz beşer aklımızca. “Ölçülerini bizim belirlediğimiz bir hayatı yaşamak zorunda olsaydık, ne halde olurduk?” diye sormayı denesek, ölçüsüzlük ve zulüm cevabını vermemiz çok güç olmayacaktır sanırım.

Devamını oku: Kırgınlıkların soğuğunda üşümek

Kulp takıcılar ve onlara rağmen Vatanı sevmek!

Dünyada herkesin bir vazifesi vardır! Kimisi kendisini bile unutarak yaşatmayı, kimisi de kendisi dahil tüm dünyayı öldürmek ister. Yaşatmak özveridir, öldürmek ise fütursuzluk. Yaşamak ve yaşatmak sorumluluk ister, kuralları vardır, öldürmek ise kuralsızlıktır…

Bu toplum ve medyası, polisin yaptığı iyilikleri, güzellikleri göstermek de kabiliyetsizdir. Eleştirme de ise vakit kaybına bile tahammülleri yoktur.

Devamını oku: Kulp takıcılar ve onlara rağmen Vatanı sevmek!

Bilge bahçıvan

Orhan adında, başını kitaptan kaldırmayan, okuma delisi bir adam tanımıştım. Bu adamın, Burçin isminde, sevimli ve zeki bir kız çocuğu vardı.

Baba, daha çocuk konuşmaya başlar başlamaz ona resimli ABC kitapları aldı. Kısa zamanda çok şey öğretme hevesine kapıldı. Burçin yeni birşeyler öğrendikçe, baba sevinçten uçuyor; önüne gelene kızının ne kadar akıllı olduğunu anlatıyordu. Adam, sanki çocuğunu sevimli ve güzel olduğu için değil, çok şey öğrendiği için seviyordu.

Devamını oku: Bilge bahçıvan

Gece Durağı - 3 Konya

I.

Zıtlar yoğruluyor hayat leğeninde. Karma bir yanlıştan içime düşüyorum. Vakit yine gece. Kaçar gibi kuytu sancılarından, Eskişehir’den can, Akşehir’den gülüş topluyorum. Âlemin hicranı hendek melâlinde. Komşu kızından hüzün ısmarlanmıyor. İliklerin duymuyorsa o ayrılığı, koş duraktan durağa bir kâr etmiyor.

Devamını oku: Gece Durağı - 3 Konya

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.