الَّذِينَ آمَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ
Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
| ellezîne | : o kimseler |
| âmenû | : âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
| ve kânû | : ve oldular |
| yettekûne | : takva sahibi olurlar |
Onlar îman edib takvaaya ermiş olanlardır.
Onlar ki, imân etmişlerdir ve ittika eder olmuşlardır.
Onlar ki Allaha iyman etmişlerdir ve hep takvâ ile korunur dururlar
Onlar ki Allah'a iman edip, takva ile kötülüklerden korunur dururlar.
Onlar ki, iman etmişler ve Allah'a karşı gelmekten sakınmışlardır.
Onlar Allah'a inanmış ve O'na karşı gelmekten sakınmışlardır.
Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.
Onlar, iman edip de takvâya ermiş olanlardır.
Onlar (o Allah'ın dostları) ki, dosdoğru imân ettiler ve hep Allah' tan korkup (fenalıklardan) sakındılar.
Velîler o kimselerdir ki O’na iman edip, emirlerine aykırı hareketlerden sakınırlar.
Veliler, o kimselerdir ki, Allah’a iman edip emirlerine aykırı hareket etmekten sakınırlar.
Onlar ki iman edip takvaya ermişlerdir.
Onlar öyle kişilerdir ki inanmışlardır ve çekinir onlar.
Onlar, iman edip de takvâya ermiş olanlardır.
Onlar iman edenler ve (Allah'tan) sakınanlardır.
Onlar Allah'a inanmis ve O'na karsi gelmekten sakinmislardir.
Onlar Allah'a inanmış ve kötülüklerden sakınmışlardır.
Onlar inananlar ve (Tanrı'dan) sakınanlardır.
Onlar, imana erişip Allah'a karşı hep bilinçli ve duyarlı kalmaya çalışan kimselerdir.
Onlar Allah’a inanmış ve O’na karşı gelmekten sakınmışlardır.
Onlar iman edenler ve (Allah'tan) korkup sakınanlardır.
Onlar iman etmiş ve takvâya sarılmışlardır.
Onlar ki, inandılar ve korunurlardı.
Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır.
Onlar ki, inandılar ve erdemli davrandılar.