قُلِ انظُرُواْ مَاذَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا تُغْنِي الآيَاتُ وَالنُّذُرُ عَن قَوْمٍ لاَّ يُؤْمِنُونَ Kulinzurû mâzâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve mâ tugnîl âyâtu ven nuzuru an kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
yunus suresi 101. Ayet
kul : de unzurû : bakın mâ zâ : ne(ler) var fî es semâvâti : göklerde ve el ardı : ve yeryüzünde ve mâ tugnî : ve fayda vermez (gani olmaz) el âyâtu : âyetler ve en nuzuru : ve uyarmalar an kavmin : kavminden, kavme lâ yu'minûne : âmenû olmayan Hasan Basri Çantay
De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın». (Fakat) bunca âyetler (ibretler) ve inzârlar îman etmeyecekler gürûhüne fâide vermez.
Ömer Nasuhi Bilmen
De ki: «Bakınız! Göklerde ve yerde olanlar nelerdir?» Fakat imân etmez bir kavim için âyetler ve korkutucular bir faide vermez.
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: bakın, Göklerde Yerde neler var, fakat o âyetler, o inzarlar iyman etmiyecek bir kavme ne fâide verir
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
De ki: «Bir bakın neler var göklerde ve yerde!» Fakat o deliller, o uyarılar iman etmeyecek bir kavme ne fayda sağlar ki!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
De ki: «Göklerde ve yerde olup bitenlere dikkatle bakın!» Fakat o uyarmalar ve o âyetler, iman etmeyen bir kavme fayda vermez ki!
Diyanet İşleri (eski)
'Göklerde ve yerde neler var, bir bakın' de. İnanmayacak bir millete ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
Diyanet İşleri
De ki: “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar, inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz.
Diyanet Vakfi
De ki: «Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)» Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
Celal Yıldırım
De ki: Bir bakın göklerde ve yerde neler var! İmân etmiyecek bir topluluğa o âyetler ve o uyarılar ne fayda sağlar ?
Suat Yıldırım
De ki: "Göklerde ve yerde neler ve neler var, bir baksanıza!" Fakat bunca işaretler ve uyarılar iman etmeyecek kimselere ne fayda verir ki?
Ali Fikri Yavuz
De ki: “- Bakın, göklerde ve yerde neler var! “ Fakat, bunca âyetler (alâmetler) ve azabla korkutmalar, iman etmiyecek bir kavme fayda vermez.
İbni Kesir
De ki: Göklerde ve yerde neler var, bir bakın. Fakat bunca ayetler ve uyarılar inanmayanlar güruhuna fayda vermez.
Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Bir bakın da görün, neler var göklerde ve yeryüzünde. Fakat bunca deliller, bunca korkutan peygamberler, inanmayan topluluğa ne fayda eder?
Adem Uğur
De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)" Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz.
Ali Bulaç
De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz.
Bekir Sadak
«oklerde ve yerde neler var, bir bakin"de. Inanmayacak bir millete ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
Fizilal-il Kuran
Onlara de ki; «Göklerde ve yerde neler olduğuna bakınız.» Fakat ibret verici belgelerin ve uyarıların iman etmeyenlere hiçbir yararı olmaz.
Gültekin Onan
De ki: "Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin." İnanmayan bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarmalar bir şey sağlamaz.
Muhammed Esed
De ki: "Göklerde ve yerde var olanlara bakın da düşünün!" Ne var ki, inanmayacak olan bir topluma ne ayetlerin, ne de uyarmaların bir yararı dokunabilir!
Şaban Piriş
“Göklerde ve yerde neler var bir bakın!” de, inanmayacak bir topluma ayetler ve uyarmalar fayda vermez.
Tefhim-ul Kuran
De ki: «Göklerde ve yerde ne var? bir bakıverin.» İman etmeyen bir topluluğa apaçık ayetler ve uyarıp korkutmalar bir şey sağlamaz.
Ümit Şimşek
De ki: Göklerde ve yerde ne var, bir bakın. Fakat ne âyetler, ne de uyarılar, iman etmeyen bir topluluğa fayda vermez.
Süleyman Ateş
"Göklerde ve yerde olanlara bakın!" de; ama o âyetler ve uyarılar, inanmayacak bir kavme yarar sağlamaz.
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Göklerde ve yerde neler var/neler oluyor, bir bakın!" O ayetler ve uyarılar iman etmeyen bir toplumun hiçbir işine yaramaz.
Edip Yüksel
De ki: 'Göklerde ve yerde neler var, bir bakın! İnanmıyan bir topluma deliller ve uyarılar kâr etmez.'