قُلْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ قُلِ اللّهُ يَهْدِي لِلْحَقِّ أَفَمَن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ أَحَقُّ أَن يُتَّبَعَ أَمَّن لاَّ يَهِدِّيَ إِلاَّ أَن يُهْدَى فَمَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
yunus suresi 35. Ayet
kul : de hel : var mı min şurekâi-kum : sizin şirk (ortak) koştuklarınızdan, ortaklarınızdan men yehdî : hidayete erdiren kimse (ulaştıran kimse) ilâ el hakkı, : hakka kul allâhu : de ki Allah yehdî li el hakkı : hakka ulaştırır, hidayete erdirir e fe men : öyleyse ..... kimse mi yehdî ilâ el hakkı : hakka hidayet eder (ulaştırır) ehakku : daha lâyık, daha çok hak sahibi en yuttebe : tâbî olunmak em men : yoksa kim, kimse, kişi lâ yehiddî : kendisi hidayete eremez (ulaşamaz) (kendisini hidayete erdiremez) illâ : hariç, ancak, olmadıkça en yuhdâ : ulaştırılmak, hidayete erdirilmek fe mâ lekum : artık size ne oluyor keyfe : nasıl tahkumûne : hüküm veriyorsunuz Hasan Basri Çantay
De ki: «Sizi ortaklarınızın içinden hakkı (doğru yolu) gösterecek bir kimse var mıdır»? De: «Hakkı gösterecek ve ona iletecek Allahdır. O halde hakka hidâyet edecek (Allah) mı (kendisine) uyulmıya daha lâyıkdır, yoksa (hayat ve) hidâyet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan (o uydurma Tanrılar) mı? Ne oluyor size? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz»?
Ömer Nasuhi Bilmen
De ki: «Sizin şeriklerinizden Hakk'a hidâyet edecek bir kimse var mıdır? De ki: «Allah Teâlâ Hakk'a hidâyet eder. Artık Hakk'a hidâyet eden zât mı uyulmaya daha haklıdır, yoksa hidâyet olunmadıkça kendi kendine hidâyete eremiyecek kimse mi? Artık sizin için ne var? Nasıl hükmediyorsunuz?»
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki sizin şeriklerinizden hakka hidayet eden var mı? Allah de ki: hakka hidayet eder, o halde hakka hidayet eden mi ittibaa ehaktır, yoksa hidayet olunmadıkça kendi kendine iremiyen mi? O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hukmediyorsunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
De ki: «Sizin ortak koştuklarınız arasında doğru yola hidayet eden biri var mı?» De ki: «Allah doğru yola hidayet eder. O halde doğru yola hidayet eden mi uyulmaya layıktır yoksa hidayet olunmadıkça kendi kendine onu bulamayan mı? O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hüküm veriyorsunuz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
De ki, «Ortak koştuklarınızdan doğru yolu gösterecek olan var mıdır?» De ki: «Allah, hak olan doğru yola hidayet eder. O halde doğru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mı daha layıktır. O halde ne oluyorsunuz? Nasıl hükmediyorsunuz?»
Diyanet İşleri (eski)
De ki: 'Koştuğunuz ortaklardan gerçeğe eriştiren var mıdır?' De ki: 'Ama Allah gerçeğe eriştirir. Gerçeğe eriştiren mi, yoksa, birisi götürmezse gidemeyen mi uyulmağa daha layıktır? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?'
Diyanet İşleri
De ki: “Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?” De ki: “Hakka Allah iletir.” Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”
Diyanet Vakfi
De ki: Ortak koştuklarınızdan hakka iletecek olan var mı? De ki: «Hakka Allah iletir.» Öyle ise hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?
Celal Yıldırım
De ki: Ortak edindiklerinizden Hakk'a yol gösteren, Hakk'a ileten var mıdır ? De ki:. Allah Hakk'a yol gösterir ve ona iletir. Hakk'a ileten mi, yoksa iletilmeden kendiliğinden hak yolu bulamayan mı uyulmaya daha lâyıktır ? Size ne oluyor, nasıl hükmediyorsunuz?!
Suat Yıldırım
De ki: "O şeriklerinizden hakikate götürecek var mı? De ki: "Gerçeğe ancak Allah hidâyet eder."Şimdi söyleyin bakalım; gerçeğe ulaştıran mı tâbi olunmaya lâyıktır, yoksa elinden tutulup doğru yola götürülmedikçe kendisi yol bulamayan mı?Ne oluyor size! Nasıl böyle yanlış hükmediyorsunuz?"
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), de ki: “-Ortaklarınızdan hak yolu gösterebilecek var mı? “ (cevap veremiyen müşriklere) de ki: “- Allah, ancak hak yolu gösterir ve ona iletir. O halde, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa kendisine hidayet olunmadıkça tek başına doğru yolu bulamıyan (putunuz) mu? Öyle ise, ne oluyorsunuz, nasıl bâtıl hüküm veriyorsunuz (uyulmaya lâyık olmayan putlara uyuyorsunuz?)”
İbni Kesir
De ki: Sizin ortaklarınız içinde; hakka ileten var mıdır? De ki: Allah hakka eriştirir. Hakka eriştiren mi, yoksa götürülmeden gidemeyen mi uyulmaya daha layıktır. Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz?
Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Ona eş saydıklarınız içinde hangisi halkı gerçeğe sevkedip yol gösterir? De ki: Allah, gerçek yola sevk eder, doğru yolu gösterir. Halkı gerçeğe sevk eden mi uyulmaya daha lâyıktır, doğru yola sevkedilmedikçe o yolu bulamayan mı? Nasıl hükmediyorsunuz?
Adem Uğur
De ki: Ortak koştuklarınızdan hakka iletecek olan var mı? De ki: "Hakka Allah iletir." Öyle ise hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?
Ali Bulaç
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"
Bekir Sadak
De ki: «Kostugunuz ortaklardan gercege eristiren var midir?» De ki: «Ama Allah gercege eristirir. Gercege eristiren mi, yoksa, birisi goturmezse gidemeyen mi uyulmaga daha layiktir? Ne bicim hukum veriyorsunuz?»
Fizilal-il Kuran
Onlara de ki; «Allah'a ortak koştuğunuz putlar arasında gerçeğe ileten var mı?» De ki; «Allah, insanları gerçeğe iletir.» Acaba insanları gerçeğe ileten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa başkasının kılavuzluğundan yararlanmadıkça doğru yolu kendi kendine bulamayan mı? O halde size ne oluyor da böyle yanlış hüküm veriyorsunuz?
Gültekin Onan
De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?" De ki: "Hakka ulaştıracak Tanrı'dır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?"
Muhammed Esed
De ki: "O sizin tanrılaştırdığınız varlıklardan hiç sizi hakka eriştiren var mı?" De ki: "(Yalnızca) Allah'tır, hakka eriştiren. Öyleyse, hakka eriştiren mi izlenmeye layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmedikçe bir başına doğru yolu bulamayacak durumda olan mı? Peki, ne oluyor size ve muhakemenize!"
Şaban Piriş
De ki: -Ortak koştuklarınızdan gerçeğe eriştiren var mıdır? De ki: -Allah, gerçeği gösterir. Gerçeği gösteren mi uyulmaya daha layıktır; yoksa birisi yol göstermezse, doğruya ulaşamayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
Tefhim-ul Kuran
De ki: «Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mıdır?» De ki: «Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?»
Ümit Şimşek
De ki: Allah'a ortak koştuklarınız arasında, hak yola rehberlik edecek birisi var mı? De ki: Hak yola ancak Allah iletir. Hak yola ileten mi kendisine uyulmaya lâyıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendiliğinden yol bulamayan mı? Öyleyse ne oluyor size? Nasıl bir yargıya varıyorsunuz?
Süleyman Ateş
De ki: "Sizin ortaklarınızdan hakka götürecek var mı?" De ki: "Allâh, hakka götürür. Hakka götüren mi uyulmağa daha lâyıktır, yoksa (tutulup) yola götürülmedikçe kendisi doğru yolu bulamayan mı? O halde neyiniz var? Nasıl hükmediyorsunuz?"
Yaşar Nuri Öztürk
Şunu da söyle: "Ortak tuttuklarınızdan kim var hakka götüren?" De ki: "Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz siz?"
Edip Yüksel
De ki 'Ortaklarınızdan hangisi gerçeğe ulaştırabilir?' De ki, 'ALLAH gerçeğe ulaştırır. Gerçeğe ulaştıran mı uyulmaya daha yaraşır, yoksa gerçeğe ulaştırılmadıkça gerçeği bulamıyan mı? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?'
Abdullah Aydın
De ki: “Ortaklarınızdan hak yolu gösterebilecek var mı?” De ki: “Allah hak yolu gösterip doğru yola iletir. O halde hakka ileten mi uyulmaya layıktır, yoksa hidayet verilmedikçe kendiliğinden doğru yolu bulamayan (put) mu? Ne oluyor size? Nasıl böyle yanlış hüküm veriyorsunuz?”
Ahmet Davudoğlu
“Ortaklarınızdan hak yolu gösterecek var mı?” de. “Doğru yola Allah iletir. O halde hakka ileten mi arkasından gitmeye daha layıktır, yoksa hidayet olunmadıkça kendi başına doğru yolu bulamayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?” de.
Ali Arslan
De ki: “Ortak koştuklarınızdan Hakka iletecek olan var mı?” De ki: “Hakka Allah iletir.”
Arif Pamuk
De ki: "Ortak koştuklarınızdan doğru yolu gösterecek olan var mıdır?" De ki: "Allah, hak olan doğru yola hidayet eder. O halde doğru yola hidayet eden mi kendisine uyulmaya daha layıktır, yoksa kendisine yol gösterilmeyince onu bulamayan mı daha layıktır. O halde ne duruyorsunuz? Nasıl hükmediyorsunuz?"
Ayntabî Mehmet Efendi
De ki: “Şerîk tuttuklarınız içinde (peygamberler göndererek, hüccetler ikâme ederek) Hakk'a hidâyet edebilen var mıdır? Halkı, Hakk'a Allahû Tealâ hidâyet eder.” de! O halde, kendisine uyulmaya hakka hidayet eden Allah Teala mı daha layıktır? Yoksa, hidayet olunmadıkça, kendiliğinden hidayet bulamıyacak olanlar mı? Size ne oluyor? Nasıl böyle hükmediyorsunuz?
Bahaeddin Sağlam
De ki: “Allah'a eş koştuklarınızdan hak ve hakikati gösterecek kimse var mı?” De ki: “Ancak Allah, hak ve hakikati gösterir.”
Diyanet Vakfı (1993)
De ki: “Ortak koştuklarınızdan Hakka iletecek olan var mı?” De ki: “Hakka Allah iletir.”
Hasan Tahsin Feyizli
De ki: “Ortak (tanıdığınız put)larınızdan doğruya götürecek olan var mı?” (cevap veremezler) De ki: “Ancak Allah doğruya eriştirir.”
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay
De ki: “Koştuğunuz ortaklardan önce yaratan, sonra bunu tekrar eden var mı? De ki: “Allah önce yaratır, sonra bunu tekrar eden var mıdır?”
Hüseyin Kaleli
“Ortaklarınızdan hakka hidâyet edecek kim var?” de. Yine: “hakka sevkedecek ancak Allâh’tır. Artık hakka hidâyet eden mi uyulmaya daha haklı yoksa hidâyet verilmedikçe hidâyetlenemeyen mi? Peki size ne oluyor? Nasıl hükmediyorsunuz?” de.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen
De ki: Sizin ilah edindiklerinizden hak yolu gösterecek birisi var mı? De ki: Hakka eriştiren Allah'tır. O halde hakka eriştiren mi emrine uymaya layıktır, yoksa kendisine göstermedikçe doğru yolu bulmayan mı? Size ne oluyor ki böylesine batıl bir şekilde hükmediyorsunuz?
Mustafa İslamoğlu
Sor (onlara): “Hak yola yönelten kimse ortak koştuklarınızdan biri midir?” Cevap ver: “Hak yola yönelten sadece Allah’tır. Peki, hak yola yönelten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendi başına doğru yolu bulamayacak olan mı? Şu hâlde ne oluyor size; nasıl böyle bir hükme varabiliyorsunuz?”
Nedim Yılmaz
De ki: “Allah’a ortak koştuklarınız arasında Hakka iletecek kimse var mı?” De ki: “Allah Hakka iletir. O halde Hakka iletilen mi uyulmaya daha lâyıktır. Yoksa Hakka iletilmeyip de kendi kendine hakkı bulamayan mı? Öyleyse size ne oluyor. Nasıl böyle hüküm veriyorsunuz?”
Ömer Rıza Doğrul
Gene onlara de ki: “Sizin o batıl mabudlarınız içinde doğruya ileten var mıdır? (Cevap veremiyorlar mı?)” Onlara de ki: “Allah doğruya iletir. O halde doğruya iletene mi uymak daha lâyıktır. Yoksa götürülemedikçe gitmeyen, yol göstermeyen fakat kendisine yol gösterilene mi? Size ne oluyor, nasıl hükmediyorsunuz?”
Talat Koçyiğit
(Ey Muhammed! Yine müşriklere) de ki: “Ortak koştuğunuz (ilâhlar) arasında hiç, Hakk'a hidayet eden biri var mı?” De ki: “Yalnız Allah, Hakk'a hidayet eder.”
Ziya Kazıcı, Necip Taylan
De ki: “Sizin ortaklarınızdan hakkı gösteren var mı?” De ki: “Hakka götüren ve ona hidâyet eden Allah'tır.”
Bir Heyet
De ki: “Ortak koştuklarınızdan ilk defa yaratacak (öldükten) sonra da onu (eski durumuna) iade edecek olan var mı?” De ki: “Allah ilk defa yaratıp sonra (diriltecek) iade edecektir.”