En İyi Dostum, Benim
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1493
Ara sıra kendinizi dinlemeye de zaman ayırıyor musunuz? Bazen en uçuk fikirler gelmiyor mu aklınıza? Sevda ve adı konuluş bir çok içgüdüsel ve sebepsiz şey arasında bazen kendinize de zaman yırdığınız olur mu? Bazen lambayı kapatıp, ses çıkaran bütün nesneleri ve çevrenizdeki herkesi susturduktan sonra kendi kendinizi dinler misiniz siz de?
Gece karanlığında çıkıp şehrin sessiz yollarında yürür müsünüz? Ya da balkona çıkıp karanlıkta kendi karanlığınızın aydınlandığını
Entel dantel
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1603
Sıradan bir günde, bir entelin başına gelebilecek sıradan kazalar:
- Bilgi zehirlenmesine uğramak...
- Boyundaki fuların fazla sıkması sonucu boğulmak...
- Top sakal şekil yapacağım derken usturayı kaydırmak...
- Televizyonda tartışma programına katılıp, tüm birikimine rağmen lafı ağzına tıkılıp türkücüye eşlik temek zorunda kalmak...
- Kültür mantarı zannedilip yenilmek...
Başkalaşan asrın başkalaşan insanları
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1204
Çoğu zaman düşünür insan… İçinde bulunduğu ânı, geçmiş zamanı veya geleceği… Bu düşünceler bir nevî fikrî seyahatlerdir. Daha önce anlayamadıklarını anlatır, yeni bir şeyler öğretir, yol gösterir.
Hepimiz çocukluğumuzdan bu yana geçen zamanı bir düşünsek, her şeyin akıl almaz bir şekilde nasıl değiştiğini hayretler içinde seyrederiz. Kullanılan cihazlardan tutun da giyilen kıyafetlere kadar her şey başkadır.
Biraz daha derin düşündüğümüzde, bu değişimin sadece maddî anlamda olmadığını, manevî olarak da insanların düşünce ve görüşlerinde değişiklikler olduğunu müşahede ederiz.
Yılbaşı, toplumsal bir isyandır
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1071
31 Aralık Cuma gününü, 1 Ocak Cumartesi gününe bağlayan gece yılbaşı gecesidir. Yılbaşı kutlamaları denilince de eski yılın sona erip yeni yıla geçildiği 31 Aralık/1 Ocak gecesi yapılan eğlence ve faaliyetler anlaşılır. Ancak yılbaşı eğlenceleri, ilk bakışta yeni yıla girişin kutlamaları gibi gözükmekle birlikte bunun hıristiyan batının noel bayramıyla da yakın ilgisi bulunmaktadır.
Dinimizde ise; noel ve yılbaşı kutlamalarının yeri yoktur. Bu yılbaşının biz Müslümanlar için, resmî ve milletlerarası bir takvim başlangıcı olmak ilgi ve alâkasından başka hiçbir kıymet ve değeri asla yoktur.
“Terakki” yahut “Tereddi”
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1054
Onu tanıdığımda henüz çok gençti, ama kapkara uzun bir sakalı vardı. Konuşmasına “Ben bir İslâmcı olarak” diye söze başlar, bu çizgide envai çeşit görüş bildirirdi.
“İnşAllah bir gün sakalını kesmek zorunda kalmaz” diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Siyasete girince, sakallarını bir miktar kısalttı: “Eh” dedim içimden, “tümünü kesmediğine şükür.”
“Hayat kavgası”
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1418
Bir dönemin tanınmış işadamlarından birini yalnızlaşmış halde görünce, içim burkuldu...
Yanında sadece “bakıcı”sı vardı ve Hitler’in SS subaylarını andıran bu kadın, bir zamanlar hemen hemen herkese hüküm geçiren bizim meşhur işadamına talimatlar yağdırıyordu.
Şaşırdığımı, üzüldüğümü görünce, “Benim tercihim” dedi, “böylesi daha iyi.”
Fincanın Hikayesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 2069
Hali vakti yerinde olan bir kadın bir gün alışverişe çıktı. Bir dükkanda oldukça güzel ve sanat değeri fazlaca olan bir fincan gördü. O fincanı görür görmez öyle büyük bir arzuyla ona sahip olmak istedi ve hemen pazarlık yaptı. Ama pazarlığı da öylesine yaptı. Fincana hatırı sayılır bir para ödedi. Ama olsun çünkü eşine bu zamana kadar hiç rastlamadığı tam bir sanat eseri satın almıştı ve en önemlisi de fincanı çok ama çok beğenmişti. Eve geldi ve fincanı karşısına alıp ona hayran hayran bakmaya başladı.
Koltuk sevdası
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1469
Güzide toplu taşıma araçlarımızdan şehir içi otobüslerinde, yaklaşık kırk koltuk bulunur. Körüklülerde daha fazla, saymadım, bilmiyorum... Yolcu taşıma kapasitesi şoförün insafıyla ters orantılı olup, İstanbul�da otobüsün tepesi hariç iki yüz elli kişi civarındadır. Ayakta yolcu kapasitesi bir kenara biz oturanlara bir bakalım:
- En ön şoför arkasında oturan tipler: Garanticidirler. Herhangi bir kaza durumunda şoförün kendi tarafını koruyacağını düşünürler.
"Keşke Bununla İmtihan Edilmeseydim!"
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1675
“Dert söyletir!” demiş büyüklerimiz. İnsan acı çektiği zaman her şeyi söylüyor. Her şeye, herkese isyan etmek istiyor. Acıyla inleyen bir insanın iniltileri gibi, ne dediği anlaşılmaz acılı insanın.
Bazen, “Niye ben?” diye sorar insan. “O kadar insan var, o kadar kötülük yapan var. Niçin onlar değil de ben?” Acıyı kendine yakıştıramaz insan… Bazen, “Keşke!” diye başlayan pişmanlıklar yakar acılı insanın yüreğini. Bazen, “Bir daha mı?..” diye başlayan, acıyla alınmış hayat dersi dillendirilir. Bazen, “Keşke bununla imtihan edilmeseydim! Başka acılarım, sıkıntılarım olsaydı da bu acıyı yaşamasaydım!” diye isyan eder insan.
Bu alan mayınlı bir alan!
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1114
Hangi durumda helal sertifika verilmez?
‘Helâl sertifika paradoksu’ başlıklı yazımıza gelen hakaret ve küfürleri saymazsak, bu makalenin çok ciddi bir yansıması oldu. Bu hakaret ve küfürleri yapanları ciddiye almasam da, merakıma yenilip, tek tek araştırdım. Birkaçı konunun önemini kavrayamamış ve okuduğunu anlamakta zorlanmış kimseler iken, ezici çoğunluğun adresi ise aynıydı. Onlar ise işin rantından nasipdar olmak isteyenler...
Bu alan mayınlı bir alan. Tıpkı dün CNN Türk’de yayınlanan 5N1K programında olduğu gibi, konuyu ehliyle konuşmadığınız ve meseleyi bir tartışma veya kavgaya dönüştürmek istediğinizde, ehliyetsiz kimselerin materyalist ve seküler yorumlarına maruz kalırsınız.
Evlerimiz
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1434
Behçet Necatigil, Evler şiirindeki şu dizeleriyle evin içinin dışından çok daha zengin ve hareketli olduğunu ifade ediyor:
İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.
İrili ufaklı, birbirinden farklı,
Ahşap evler, kagir evler yaptılar.
Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu, Evlerin içi devir devir değişti
Evlerin dışı pencere, duvar
Evlerimiz, bizi yansıtan bir fotoğraf gibidir ve burada kendimizi daha özgür hissederiz. Mahremiyet alanımızdır ev... Eve girdiğimizde dışarıdaki kimliğimizi yansıtan şapkalarımızı çıkarır ve kendimiz oluruz. Evlerimiz kendimiz olduğumuz yegane mekandır...