Niye Üşüyoruz?

kar1hw7Bir kutup ayısı öyküsü vardır, iyi anlatamam ama şöyle:
Yavru kutup ayısı annesine sokulur ve sorar:
- Anne, senin annen de kutup ayısı mıydı?
- Evet yavrucuğum.- Peki onun annesi? - Evet yavrucuğum.
- Peki anne, babamın annesi babası da kutup ayısı mıydı?
- Evet yavrum.
- Peki onların anne babası da mı?
- Evet yavrum. Nedir bu merak, niye soruyorsun? Bizim sülalemiz binlerce yıldır kutup ayısıdır.
Yavru kutup ayısı biraz daha sokulur annesine ve der ki:

Devamını oku: Niye Üşüyoruz?

Vakit kendinle yüzleşme vaktidir.

1564040gn_batmYeni tanıştığımız bir insana kullandığımız itina ile seçilen kelimeler, en sevdiklerimiz ile konuşurken nerelere giderler.      Neden bir yabancıya kıyasla daha özensiz davranırız en değerli varlıklarımıza.

Kimi daha çok önemsiyoruz.

 Þimdi kendimizle yüzleşme vaktidir.

 “Ömürden gidiyor” der kimileri, güneşin batışı ile biten gün için.

Devamını oku: Vakit kendinle yüzleşme vaktidir.

Kararlığın Başarısı

resim5“Þans” dediğimiz tarifsizle, “talih dediğimiz” olgu şöyle kapımızın önünden geçerken bize uğramaz...

Çok istersek, yakalamaya çalışırsak semtimize uğrar...

Bunun da yolu, öncelikle bir hedef tespit etmekten, hedefe kilitlenmekten ve koşmaktan geçer.
Yani “şans” dediğimiz şey aslında “şans ” değil, çabalarımızla sunduğumuz fiili dualarımızın tarafından dikkate alınıp ödüllendirilmesidir.

Tırmanma işte o an itibariyle başlar ve bizim talebimizle Allah’ın muradının örtüştüğü yere kadar gider.

Devamını oku: Kararlığın Başarısı

Hayat kızmak için çok kısa

papatya_sonsuzKızmaya zaman yetmez.

Bugün...
Evet, evet. Bugün, kızgın olduğun kim varsa karşısına geç.
Onun suratına dikkatle bak. Ta, gözlerinin içine...
Minicik pırıltıları yakalamaya, ifadeleri çözmeye çalış,gözbebeklerinde SON DEFA!!

Ve onun gözlerinden ayırmadan gözlerini, şu sözü hatırla :

Devamını oku: Hayat kızmak için çok kısa

Yüreğindeki iyilik, sözlerine ve davranışlarına yansısın

Çok ilginç bir şekilde insanlar, iyi bir insan olmak ile sözlerini ve davranışlarını ayrı olgular olarak ele alıyorlar. Afrika'daki ya da yurdumuz dahil dünyanın dört bir köşesindeki yoksul insanlar için yardım etme çabasındaki birçok insan, en yakınından başlayan çemberlerdeki insanlara iyi davranmayı ve güzel sözlerle yaklaşmayı atlıyor.Yardımlaşma derneğinde çok etkin bir insan, basit bir bayram tebriğini yapmıyor. Bin kilometre ötedeki yoksul çocuklara eşya toplayan bir insan, arkadaşına verdiği sözü tutmuyor.

Devamını oku: Yüreğindeki iyilik, sözlerine ve davranışlarına yansısın

Her şey nasıl değişir?

TENHALIÐIN hissettirdiği boşlukta günler deviren, tatilde çıkacağı seyahatin kendisine iyi geleceğini düşünen dostum, çıktığı seyahatin ilk durağında bana şunları yazmıştı: ‘İnsanın geçtiği her cümlede sanıyorum çokça acı var. Oysa biraz huzurdur istediğim... Geldiğim yerdeki tenhalık, bulunduğum yerdeki kalabalık problemi hiç değiştirmiyor. Hep kaos!’

‘İnsan gittiği yere kendisini de götürür’ sözünden ve bir iç değişim yaşamadan gerçekleştirilen her türlü ‘değiştirme’nin yaraya merhem olmadığından hareketle, cevaben şunu demiştim:

Devamını oku: Her şey nasıl değişir?

Sevda Gayretten Sorulur

 Toprağın ve çiçeklerle yaprakların gecenin nemiyle hemhal olduğu…Kepenklerin henüz sessizliği yırtmadığı bir sükunet vaktinde…Gecenin eteklerini sürüdüğü yavaş yavaş geçip giderken… Ufukta güneşin habercisi belli belirsiz bir koyu kızıllık… Kızkulesinin gözleri kapalı henüz …

 

Devamını oku: Sevda Gayretten Sorulur

Bir zamanlar istanbul

 Geçen gün, İstanbul'un belli başlı semtlerini uzun uzun düşündüm ve ilginç sonuçlara vardım. İzlenimlerimi gözden geçirdim. Bilgilerimi tazeledim. Değişim rüzgarlarının ne kadar hızlı estiği, önüne kattığını şuraya buraya savurması bir yana, her semt, ayrı bir kişiliktir. Tıpkı kendine has alışkanlıkları olan bir insan gibi. Yapısı, mizacı, alışkanlıkları farklı.

Huyu-suyu, havası ve iklimi de öyle. Kimilerine sempatik gelen bir semt, başkalarına itici gelebilir. Mesela, Beyazıt ve civarı beni hep sıcakkanlılıkla karşılamıştır. Bana mı öyle geliyor bilmem, sanki oralardayken ruhuma bir sükunet gelir. 

Devamını oku: Bir zamanlar istanbul

Hayat!

 Hayat ne doğrusaldır ne de durgundur. Bir gizemden diğerine ilerleyip durur. Hayatda krizler, tepeler, düzlükler vardır. Düzlük görünüp tepe olan yerler, tepe görünüp düz olan yerler vardır hayatta. Aslında bu belirsizlik ve sürprizdir. Hayatı çekilir hale getiren de budur aslında. Bir sonraki adımı hiçbir zaman bilemezsin. Görüntü ve gerçek her zaman farklıdır birbirinden. Görüntüden bir dolu anlam çıkarır ama tüm resmi hiçbir zaman göremezsin. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

Devamını oku: Hayat!

İdareli sevgi kullanımı

 Sevdiğimiz, beğendiğimiz, hoşumuza giden her şeyi ele geçirince, onu bize ait kılınca, onun hayatında hep yanında olunca daha mutlu olacağımıza dair bir yanılsama var içimizde.

Bizim olunca mutlu olacağız sanıyoruz.

Çok muhabbetin getirdiği tez ayrılıkları hep unutuyoruz.

Devamını oku: İdareli sevgi kullanımı

Yağmuru beklerken..

Bir de hani işleri güçleri bitmiş gibi yeni bir maraza çıkar mı diye ortaya korkutucu vede ürkütücü bir mesele sürdüler. Sürdüler de ne oldu. Birbaşlarına kaldılar ki gene baktılar öyle olmayacak bu iş onların ekmeklerine yağ sürmeyecek tuttular bütün dünyanın insanlarını kattılar işin içine. Niye kattılar acaba? derken bir de bakıldı ki ortalık ısınmaya başlıyor. Kim ısıtıyor demeye bakılmadı bile. Isınma turları devam ede ede nihayet kapımıza kadar geldi ve hatta evimizin içine kadar sirayet etti bu ebter mesele.

Devamını oku: Yağmuru beklerken..

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.