وَمَن كَانَ فِي هَذِهِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلاً
Ve men kâne fî hâzihî a’mâ fe huve fîl âhıreti a’mâ ve edallu sebîlâ(sebîlen).
| ve men | : ve kim |
| kâne | : oldu |
| fî hâzihî | : burada |
| a'mâ | : kör |
| fe huve | : artık o |
| fî el âhıreti | : ahirette |
| a'mâ | : kör |
| ve edallu | : ve daha çok dalâlette, daha çok saptı |
| sebîlen | : yol |
Kim bu (dünyâ) da kör olursa o, âhiretde de kördür, yolca da daha şaşkındır.
Ve her kim burada (hakikatları görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, yolca da daha sapıktır.
Her kim de bu Dünyada körlük ettise o artık Âhırette daha kör ve gidişçe daha şaşgındır
Her kim de bu dünyada körlük ettiyse, o artık ahirette daha kör ve gidişçe daha şaşkındır.
Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidişçe daha şaşkındır.
Bu dünyada kalbi kör olan, ahirette de kör ve daha şaşkındır.
Kim bu dünyada körlük ettiyse ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır.
Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.
Kim bu Dünya'da korse, Âhiret'te de o kördür ve yol cihetiyle daha da şaşkındır.
Kim bu dünyada gerçekleri görmede kör ise, âhirette de kördür, hatta yol bulmadaki şaşkınlığı daha da beterdir.
Kim de bu dünyada (hakkı görüp kabul etmiyecek şekilde) kör olursa, artık o, ahirette de kördür ve yol bakımından da daha sapıktır.
Kim de, burada kör ise ahirette de kördür. Yol bakımından da daha sapıktır.
Ve burada kör olan, âhirette de kördür ve yolunu da tam sapıtmıştır, şaşırmış gitmiştir.
Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.
Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'
Bu dunyada kalbi kor olan, ahirette de kor ve daha saskindir.
Bu dünyada gerçekler karşısında kör olan kimse ahirette de kör, doğru yoldan sapmışlık oranı da daha büyük olur.
Kim bunda (dünyada) kör ise, o, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.'
Ve bu (dünyada kalbi) kör olan, ahirette de kör olacak ve (doğru yoldan) daha da sapmış bulunacaktır.
Her kim dünyada kör olursa, o ahirette de kördür ve daha da şaşkındır.
Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır'.
Kim bu dünyada kör ise, işte o âhirette de kördür ve daha da şaşkın bir yoldadır.
Şu dünyâda kör olan kimse, âhirette de kördür (dünyâda doğru yolu göremeyen, âhirette de kurtuluş yolunu göremeyecektir, hattâ onun) yolu daha da sapıktır.
Bu dünyada kör olan, âhirette de kördür. Yolca da daha sapıktır o.
Bu dünyada (Kitaba) kör olanlara gelince, onlar ahirette de kördür ve yol bakımından daha da sapıktır