isra suresi 60. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلاَّ فِتْنَةً لِّلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي القُرْآنِ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلاَّ طُغْيَانًا كَبِيرًا

Ve iz kulnâ leke inne rabbeke ehâta bin nâs(nâsi), ve mâ cealner ru’yâlletî ereynâke illâ fitneten lin nâsi veş şeceretel mel’ûnete fîl kur’ân(kur’âni), ve nuhavvifuhum fe mâ yezîduhum illâ tugyânen kebîrâ(kebîren).


ve iz kulnâ: ve biz dediğimiz zaman
leke: sana
inne: muhakkak
rabbe-ke: senin Rabbin
ehâta: kuşattı, kapsadı
bi en nâsi: insanları
ve mâ cealnâ: ve biz kılmadık, yapmadık
er ru'yâlletî (er ru'yâ elletî): rüya ki o
ereynâ-ke: sana gösterdik
illâ: ancak, den başka, sadece
fitneten: bir imtihan, fitne
li en nâsi: insanlar için
ve eş şecerete: ve ağaç
el mel'ûnete: lânetlenmiş
fî el kur'âni: Kur'ân-ı Kerim'de
ve nuhavvifu-hum: ve onları korkutuyoruz
fe mâ yezîdu-hum: artık onların arttırmıyor
illâ: yalnız, ancak, den başka
tugyânen: azgınlık, şaşkınlık
kebîren: büyük


Hasan Basri Çantay
Sana: «Şübhesiz Rabbin insanları çepçevre kuşatmışdır» demişdik, hatırla. (Geceleyin) sana gösterdiğimiz o temaşayı ve Kur'anda lâ'net edilen ağacı biz (başka değil) ancak insanlara bir fitne (ve imtihan) yapdık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, onlarda büyük bir taşkınlıkdan başka bir şey artırmıyor.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve sana demiştik ki: «Senin Rabbin şüphesiz bütün nâsı ihata etmiştir ve sana göstermiş olduğumuz temaşayı ve Kur'an'daki lânet edilmiş olan ağacı da nâsa ancak bir imtihan için kılmıştık ve onları korkutuyoruz. Halbuki onlara pek büyük bir taşkınlıktan başka bir şey artırmış olmuyor.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve unutma ki vaktiyle sana haberin olsun ki, dedik: rabbın o insanları ihata etmiştir, o sana gösterdiğimiz temaşayı ve Kur'anda lâ'net edilen ağacı da sırf insanlara bir imtihan için yapmışızdır, biz onları tehdid ediyoruz, o onlara büyük bir tuğyan artırmaktan başka netice vermiyor

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Unutma ki, vaktiyle sana: «Bil ki Rabbin o insanları kuşatmıştır.» dedik. Sana gösterdiğimiz (Mirac) temaşasını ve Ku'ran'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları tehdit ediyoruz; ama bu onlara büyük bir taşkınlığı artırmaktan başka netice vermiyor.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Vaktiyle sana şöyle vahyettiğimizi hatırla: «Şüphesiz Rabbin insanları kuşatmıştır.» (İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur'ân'da lanet edilen ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taşkınlıktan başka bir sonuç vermiyor.

Diyanet İşleri (eski)
Sana: 'Rabbin şüphesiz insanları kuşatmıştır' demiştik; sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran'da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik. Biz onları korkutuyoruz, fakat bu onlara büyük taşkınlık vermekten başka birşeye yaramıyor.

Diyanet İşleri
Hani sana, “Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur’an’da lânetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.

Diyanet Vakfi
Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Celal Yıldırım
Hani biz sana, Rabbin gerçekten bütün insanları (ilmiyle, kudretiyle, saltanotiyle, tedbir ve tasarrufuyla) kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü (ya da rüyayı) ve Kur'ân'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir fitne (imtihan) kıldık ve onları (böylece) korkuturuz; bu da onlarda büyük bir taşkınlık ve azgınlıktan başka bir şey artırmaz.

Suat Yıldırım
Unutma ki vaktiyle sana: "Rabbin insanları ilim ve kudretiyle kuşatmıştır." demiştik. Gerek miraçta sana gösterdiğimiz temaşayı, gerek Kur’ân’da lânetlenen ve cehennemin dibinde biten o zakkum ağacını, sırf insanları deneme vesilesi kıldık. Biz onları tehdit ediyoruz da bu, onların azgınlığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Ali Fikri Yavuz
Vaktiyle sana şöyle vahyetmiştik: Muhakkak Rabbin, insanları (Kureyş kâfirlerini azab ile) kuşatmıştır. İsrâ gecesi, sana, o âlenen gösterdiğimizi ve Kur’ân’da lânet edilen (ve cehennem’in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan yaptık (insanlardan kimi İsrâ hâdisesini, kimi de cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti). Biz, onları korkutuyoruz. Fakat bu, ancak onlara büyük bir taşkınlık ilâve ediyor.

İbni Kesir
Hani sana demiştik ki: Rabbın gerçekten insanları kuşatmıştır. Sonra göstermiş olduğumuz rüyayı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Kur'an'da lanetlenmiş olan ağacı da. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onlara büyük bir azgınlık vermekten başka bir şeyi artırmıyor.

Abdulbaki Gölpınarlı
An o zamânı, hani sana demiştik ki hiç şüphe yok, Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'ân 'daki lânetlenmiş ağacı da ancak insanları sınamak için gösterdik ve onları korkutmadayız, fakat bu, ancak onların taşkınlıklarını arttırmada.

Adem Uğur
Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Ali Bulaç
Hani biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

Bekir Sadak
Sana: «Rabbin suphesiz insanlari kusatmistir» demistik; sana gosterdigimiz ruya ile ve Kuran'da lanetlenmis agacla, sadece insanlari denedik. Biz onlari korkutuyoruz, fakat bu onlara buyuk taskinlik vermekten baska bir seye yaramiyor. *

Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed, hani sana «Rabbin insanları (Mekkeli müşrikleri) kuşatma altına aldı» dedik. (O gece) sana gösterdiğimiz görüntüleri ve Kur'an'da adı geçen lanetlenmiş ağacı da sırf insanlara bir sınav konusu olsun diye ortaya koyduk. Onları korkutuyoruz ama bu korkutmalarımız azgınlıklarını arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Gültekin Onan
Hani biz sana: "Muhakkak rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kuran'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

Muhammed Esed
Hani, sana (ey Peygamber,) "Rabbin (sınırsız kudret ve ilmiyle) insanları kuşatmıştır; bu sana gösterdiğimiz görüntü de, Kuran'da lanetlenen (cehennem) ağacı da insanlar için yalnızca bir sınama olacaktır. Şimdi (cehennemden bahsederek) insanlara korku veren bir uyarıda bulunuyoruz, ama (hakkı inkara niyetli oldukları sürece) bu (uyarı) onların sadece büyüklük taslayarak küstahça azgınlık, taşkınlık yapmalarını artırıyor" demiştik.

Şaban Piriş
Sana “Rabbin tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı da ve Kur’an’da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir imtihan yaptık. Onları korkutuyoruz, ancak bu onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyini artırmıyor.

Tefhim-ul Kuran
Ey Muhammed bir zaman sana: «Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.» demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenen ağacı ancak insanlara bir fitne (sınama aracı) yaptık. Biz onları arka arkaya korkutuyoruz, fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmaya yaramıyor.

Ümit Şimşek
Sana 'Rabbin insanları kuşatmıştır' dediğimiz zamanı hatırla. Sana gösterdiğimiz manzaraları ve Kur'ân'daki lânetlenmiş ağacı da Biz insanlar için bir sınama vesilesi yaptık. Biz onları böylece korkutuyoruz; fakat bu onları azdırdıkça azdırıyor.

Süleyman Ateş
Bir zaman sana: "Rabbin insanları kuşatmıştır, (suçluları cezalandırmak üzeredir)" demiştik. Sana gösterdiğimiz rü'yâyı ve Kur'ân'da la'netlenmiş ağacı, insanları(n imanını) sınama (aracı) yaptık. Biz onları (çeşitli biçimlerde) korkutuyoruz. Fakat korkutmamız onların azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir katkı yapmıyor.

Yaşar Nuri Öztürk
Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.

Edip Yüksel
Rabbinin insanları kuşatmış olduğunu sana bildirmiştik. Fakat sana gösterdiğimiz görüntü ile ve Kuran'da lanetlenen ağaçla adece insanları denedik. Biz onları uyarırız, ancak bu, onların azgınlığına büyük bir katkıda bulunmaktan başka sonuç vermiyor.