isra suresi 51. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُؤُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيبًا

Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdun(yuîdunâ), kulillezî fetarakum evvele merreh(merretin), fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûv(hûve), kul asâ en yekûne karîbâ(karîben).


ev: veya
halkan: yaratılış
mim mâ (min mâ): şeyden
yekburu: büyür, büyük olur, büyüyen (bir şey)
fî sudûri-kum: gönlünüzde, içinizde, hayalinizde
fe se yekûlûne: o zaman derler
men: kim
yuîdu-nâ: bizi geri çevirir
kulillezî (kul ellezî): de, ki o
fetara-kum: sizi yarattı
evvele: ilk, evvelce
merretin: kere, defa
fe se yungıdûne
(angada)
: o zaman sallayacaklar
: (salladı)
ileyke: sana
ruûse-hum: onların başları, başlarını
ve yekûlûne: ve derler
metâ: ne zaman
huve: o
kul: de
asâ: umulur ki, belki, muhtemelen
en yekûne: olmak, olması
karîben: pek yakın, yakın


Hasan Basri Çantay
Yahud göğüslerinizde (akıllarınızca) büyüyen her hangi bir halk (olun, mutlakaa diriltileceksiniz). «O halde bizi kim (dirilterek) geri çevirecek?» diyecekler. Sen de de ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan (kudret saahibi diriltecekdir)». O vakit sana başlarını sallayacaklar da: «(istihza ile) Ne vakit o?» diyecekler. Söyle ki: «Yakın olması me'muldür».

Ömer Nasuhi Bilmen
«Veya göğüslerinizde büyütülenden hangi bir halk (olunuz, her halde diriltileceksinizdir).» Diyeceklerdir ki: «O halde bizi kim geri getirecektir?» De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan zât» (geri getirecektir). Artık sana başlarını sallayacaklar ve diyeceklerdir ki: «O ne zaman?» De ki: «Yakın olması umulur.»

Elmalılı Hamdi Yazır
isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakıt sana başlarını sallıyacaklar da «ne vakıt o?» Diyecekler, de ki «yakın olması me'mul»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İsterse gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık!» Hemen: «Bizi kim (eski varlığımıza) iade edebilir?» diyecekler. De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi!» O vakit sana başlarını sallayacaklar. «O ne vakit?» diyecekler. De ki: «Yakın olması umulur.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«İsterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.)» Onlar: «Bizi kim tekrar diriltecek?» diyecekler. De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi.» Sana başlarını sallayarak: «Ne zamandır bu.» diyecekler. De ki: «Yakın olması gerekir!».

Diyanet İşleri (eski)
(50-51) De ki: 'İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz.' 'Bizi tekrar kim diriltir?' derler; de ki: 'Sizi ilk defa yaratan.' Sana başlarını sallayarak: 'Ne zamandır bu?' derler. 'Yakında olması mümkündür' de.

Diyanet İşleri
“Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”

Diyanet Vakfi
(50-51) De ki: İster taş olun, ister demir, isterse gözünüzde büyüyen herhangi bir mahlûk! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: «Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?» De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve «Ne zamanmış o?» diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!

Celal Yıldırım
(50-51) De ki: İster taş olun, ister demir; isterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (elbette diriltilip kaldırılacaksınız). «Bizi kim diriltebilecek ?» diyecekler. De ki: Sizi ilk defa yoktan var edip yaratan... Sana başlarını sallayacaklar ve «ne vakit bu ?» diyecekler. De ki: Yakında oluvermesi umulur.

Suat Yıldırım
(50-51) De ki: "İster taş olun, ister demir. İsterse yeniden dirilmesi aklınızca imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık, ne olursanız olun, mutlaka diriltilip kaldırılacaksınız." "O halde" diyecekler, "kimdir bizi diriltecek olan?" De ki: "Sizi ilk defa yoktan yaratan!" Bu sefer, alay ederek başlarını sallayacak da: "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Belki de yakındır."

Ali Fikri Yavuz
Yahud gönlünüzde büyüyen (dağlar ve gökler gibi kuvvetli) her hangi bir yaratık olun, muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.” Onlar şöyle diyeceklerdir: “-O halde, öldükten sonra bizi kim diriltilip geri çevirecek?” Sen de de ki: “-Sizi ilk defa yaratamış olan kudret sahibi Allah diriltecek.” O zaman alay ederek başlarını sallayacaklar da: “- Ne vakit o?” diyecekler. De ki: “-Muhakkak olması yakındır.

İbni Kesir
Veya gözünüzde büyüttüğünüz bir yaratık olun. Diyecekler ki: Bizi tekrar kim diriltir? De ki: Sizi ilk defa yaratmış olan. Sana başlarını sallayacaklar ve ne zaman o? diyecekler. De ki: Yakın olması umulur.

Abdulbaki Gölpınarlı
Yahut da aklınızca bundan da daha büyük bir başka mahlûk olun; mutlaka dirileceksiniz. Diyecekler ki kim tekrar hayâta getirecek bizi? De ki: İlk defa sizi yaratan. Alay ederek başlarını sallayacaklar da ne zaman olacak bu iş diyecekler; de ki: Umarım ki pek yakında.

Adem Uğur
İsterse aklınıza (yeniden dirilmesi) imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: "Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!

Ali Bulaç
"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında."

Bekir Sadak
N/A

Fizilal-il Kuran
İster (canlılık olayı ile ilişkili olabileceğini) hafızalarınızın almadığı başka bir yaratık olunuz.» Diyecekler ki «Bizi kim yeniden diriltecek? De ki «Sizi ilk kere yoktan vareden... O zaman şaşkın şaşkın başlarını sallayarak «Peki ne zaman?» diyecekler. Onlara de ki; «Belki de yakında.»

Gültekin Onan
"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." "Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan (fataraküm)." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında."

Muhammed Esed
hatta isterseniz aklınıza gelebilecek (hayata, dirime) daha uzak (başka) bir unsura dönüşün (yine de ölümden sonra diriltileceksiniz). Ve bunun üzerine (eğer), "Bizi kim (hayata) geri döndürecek?" diye soracak (olur)lar (sa), de ki: "Peki, sizi ilk defa var eden kimdi?" Ve sonra sana (inanmamış bir tavırla) başlarını sallayıp, "Bu ne zaman olacak?" diye sorarlar(sa), (onlara) de ki: "Belki, çok yakında!",

Şaban Piriş
(50-51) De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde tasavvur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! Diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki: -Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak: -O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki: -Yakın olsa gerek!

Tefhim-ul Kuran
«Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun) .» «Bizi kim (hayata) geri çevirebilir» diyecekler. De ki: «Sizi ilk defa yaratan.» Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: «Ne zamanmış o?» De ki: «Umulur ki pek yakında.»

Ümit Şimşek
'Yahut aklınızca canlanması çok daha zor birşey olun.' Onlar 'Kim bizi tekrar diriltecek?' diyecekler. Sen de ki: 'Kim sizi daha önce yoktan yarattıysa O diriltecek.' Alayla başlarını sallayıp 'Ne zamanmış o?' diyecekler. Sen de ki: 'Bakarsınız, pek yakındır.

Süleyman Ateş
"İster gönlünüzde büyüyen, (aklınıza tuhaf gelen) herhangi bir yaratık, (ne olursanız olun, Allâh sizi mutlaka diriltecektir). "Bizi kim tekrar (hayâta) döndürebilir?" diyecekler. "Sizi ilk defa yaratan (döndürür)" de. Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: "Ne zaman o?" diyecekler. "Pek yakın olabilir" de.

Yaşar Nuri Öztürk
"İsterseniz gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık olun." Diyecekler ki: "Peki bizi yeniden kim yaratacak?" De ki: "Sizi ilk kez yaratan kimse, o." Bunun üzerine başlarını sana doğru alaylı bir biçimde sallayarak şöyle konuşacaklar: "Ne zaman o?" De ki: "Çok yakın olabilir!"

Edip Yüksel
'Yahut sizce imkansız görünen bir biçime girin, farketmez.' Buna karşılık, 'Bizi kim geri döndürecek,' diyecekler. De ki: 'Sizi ilk önce kim yarattıysa O!' Sonra başlarını sallayıp, 'Peki ne zaman,' diyecekler. De ki: 'Belki düşündüğünüzden daha yakın...'