إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız(hâfızun).
| in ... (lemma) | : eğer ..... olmazsa olmaz, mutlaka vardır |
| kullu | : bütün hepsi, hepsi |
| nefsin | : nefs |
| (in) ... lemmâ | : eğer ..... olmazsa olmaz, mutlaka vardır |
| aleyhâ | : üzerinde |
| hâfızun | : muhafız (gözleyici) |
Hiçbir nefs haaric değildir, ille onun üzerinde bir gözeten vardır.
Hiçbir nefs yoktur ki, illâ onun üzerinde bir gözetici vardır.
Bir nefis yoktur ki illâ üzerinde bir hâfız olmasın
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici olmasın.
Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.
Üzerinde gözetici olmayan kimse yoktur.
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın.
(1-4) Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına) yemin ederim. Târıkın ne olduğunu nereden bileceksin? (O, karanlığı) delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.
Hiçbir canlı yoktur ki üzerinde koruyup gözeten bulunmasın.
Hiçbir kimse yoktur ki yanında bekçi bir melek bulunmasın.
(İşte and olsun o semâya ve bu Târık’a ki), hiç bir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici (melek) olmasın...
Hiç bir nefis yoktur ki mutlaka onun üzerinde bir gözeten bulunmasın.
Hiçbir kimse yoktur ki onun bir gözetip koruyan memuru bulunmasın.
Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.
Üzerinde gözetleyici koruyucu bulunmayan hiçbir nefis (kimse) yoktur.
Uzerinde gozetici olmayan kimse yoktur.
Hiçbir can yoktur ki başında bir koruyucu olmasın.
Üzerinde gözetleyici koruyucu bulunmayan hiçbir nefs (kimse) yoktur.
(zaten) hiçbir insan korunmasız bırakılmamıştır.
Üzerinde gözetici bulunmayan hiç kimse yoktur.
Üzerinde gözetleyici koruyucu bulunmayan hiçbir nefis (kimse) yoktur.
Hiçbir can yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici bulunmasın.
Hiçbir can yoktur ki başında bir koruyucu (bekçi) olmasın.
Hiçbir benlik yoktur ki, üzerinde bir koruyucu/bir bekçi bulunmasın.
Her kişinin üzerinde mutlaka bir koruyucu vardır.