Miftahulkulub

FAİDE

Konusu : Kötü huylardan kurtulmak için bazı tavsiyeler.


Bir kimse, kötü huylardan kurtulup güzel huylara girmek isterse; burada anlatılacak üç ahlâkî esasa sahip çıkmalı, bunları kendisine me­leke edinmelidir. Yani : Vazgeçilmez alışkanlık hahne getirmelidir.
Anlatıldığı gibi yapan kimsedeki kötü huylar, güzel huylara dönü­şür. O kimse, aynı anda marzıye sıfatı ile muttasıf olur. Zira, burada an­latılacak üç ahlâkî esasa :
— Ümmül-ahlâk..
Tabir edilir kl, cümle güzel huyların anasıdır: en güzel huylar bu üçünden zuhur eder.
Her kimde, bu güzel huylar bulunursa, ona müjde olsun ki : Güzel huyların cümlesi ile sıfat almıştır. Onları, sırası ile anlatalım :

BİRİNCİSİ : Mahviyettir. Yani : Benliği silip yok olmak..
Bu arada, kendisini cümle eşyadan aşağı görüp tam bir mahviyetle
yok olmaktır.

İKİNCİSİ : Kabahati, suçu Örtmektir.
Bir kimsenin işlerinde ve huylarında ufak tefek kabahati görülürse o kusuru bir hikmete yormalıdır. Ona buğuz etmeden, düşmanlık göster­meden hal ile, söz ile o kimseyi o kusurdan geçirmek için elden gelen ne ise yapılmalıdır. Bunu yapacak olan kimse, kendisini o kimseden aşağı görüp ortaya çıkan kusuru da bir hikmete yorup kusur sahibini o işten vaz­geçirmeye çalışmalı, gayret etmelidir.
Anlatıldığı gibi edılirse, Allah'ın izni ile sebeb olunur, o kimse de o kusurdan zerre kadar kurtulursa, sebeb olan kimse, zerre kadar kendisine varlık vermemelidir. O kusurdan vazgeçmeyi, Yüce Hak'tan görmelidir.
Bir kimsenin, anlatılan kusuru bu şekilde bıraktırmak elinden gelmez ise., gördüğü zaman da, zerre kadar içine toz kondurmamalıdır. Yine o gördüğü kusuru bir hikmete yormalıdır. Yine de, kendısini o kusur sahibin­den aşağı görmelidir.

ÜÇÜNCÜSÜ : Dünya sevgisidir.
Dünyanın geçici eşyası olan cümle şeyleri, Yüce Hakkın sevgisinin altında görmeli; onun sevgisini her şeyin üstünde tutmalıdır.
Yaratılmışlardan, mevcud şeylerden birine sevgi duyulduğu zaman; onun oluşunda, Yüce Hakkın üstün sanatı görulmelidır. Bu yoldan Yüce Hakkın zatına sevgi duyulmalıdır. Sadece, bir yapılmışa sevgi duyarsan; o şeyi kendine put edinmiş, Yüce Yaratanı bırakıp yaratılmışa tapmış olursun. Halbuki sevgi ortaklık kabul etmez.
Bu yüzden her ne şeye sevgi duyulursa duyulsun; ondaki Yüce Hak­kın güzel sanatını görmelidır.
O sevdiğin şeyi vahdet deryasına daldırıp aynel-yakin sırrı ile Yüce Hakkın zatına içten sevgi duymalısın. Bu manayı da ciddî bir şekilde anla..

**

Bu eserin yazarına alt bir şiir :
Eğer Aşık isen zahid,
Huda'ya; Bırak fülk-i
vücudun bahr-ı LÂ'ya..Atıp
kendin bu deryaya eden
gark; Göçer pervaz
urup birden Huda'ya.. Soyunup
ol enaniyetten ol dem;
Misal-i zerre mahv'olunca
Âdem.. Dalarsa mahviyet
deryasına kul; Ulu sultan
olup Hakki görüp ol.. Arada
kalmaz ağyarın vücudu;

Visali Hakka bulunca o kul yol..
Eğer bilirse sende bir kusur var;
Onu setr'edip asla kılmaz izhar..
 Hakkin kudret yedinde olduğunu;
 Kamu eşyanın anlar etmez inkâr..
 Verir hikmete cümle gördüğünü;
Hem eşyadan tutar alçak özünü..
Ki Zat-ı Hak'ta mahv'olan kim ola;
Görür cümle Hak imiş yalvaranı..
Edenlerde cemali dostu rüyet;
Kalır mı masivadan hiç mahabbet..
 Görür mü didesi ağyar artık;
Nasib oldukta çün dost ile vuslat..
Kişi benliğini mahv'eyleyince;
Adem ikliminin şahı olunca..
Bilir hakkal-yakin sırrını ol dem;
Kamu ahlâkını tebdil edince..
Kuru dava sanup etme teenni..
Çalış ihlâs ile eyle temenni..
Bulursun Hah rızasın mahviyette;
 Sana mefftuh olur ilm-i ledünni..
Görüp unsur-u libası içre zahid;
 Bini herkes gibi Nurî de âbid..
 Eder halk ile zahir ihtilafa;
Veliy batında ağâh-ı müşahid..(1)


(1) Bu şiirlerin daha açık Türkçesi şöyledir :
Zâhid, Allah'a aşıksan; varlık gemisini denize sal.. Kendisini bu denize atıp boğan; birden kanat açan Allah'a uçar.. Soyunur benlikten hemen; insan zerre misali olunca-. Kul mahviyet denizine dalarsa; ulu sultan olur. Hakkı da görür-Arada yabancılar varlığı kalmaz; ama, kul Hakka ulaşma yolunu bulunca.. Sende bir kusur olduğunu bilirse; onu örter, asla açıklamaz.. Bütün eşyanın, Yüce Hakkın' elinde olduğunu anlar, inkâr etmez-Cümle gördüğünü bir hikmete yorar; eşyadan daha aşağı tutar kendisini.. Kim Hakkın zatında mahv'olursa; cümle eşyadan yalvaranın Hak olduğunu görür. Dostun cemalini görenlerde; onun zatından başka şeylere sevgi kalır mı!
***


Hadid suresinin 3. âyetinde buyurulan :
    
   
    
—  «Evvel, âhir, zahir, batın odur; o, her şeyi bilir.»
Mana uyarınca, bu risalede şeriata uygun olarak tarikat, hakikat, ma­rifet açıklandı.
Kaf suresinin 37. âyetinde buyurulan :



—  «Hiç şüphe edilmeye ki, bunda anılar vardır. Ama kalbi olana, ku­lağa geldiği zaman huzurlu bulunana..»
Mana işaretleri, basiret sahiplerine bol bol yeter. Doğru yolda susa­yan gerçek aşıkları doyurur, mizaçlarında ilâhî feyzin güzel kokusu kıya­mete kadar baki kalır.
Tatfif (Mutaffifin) suresinin 25-28. âyetlerinde buyurulan :



—  «Onlara mühürlü halis şaraptan içirilecek. Onun sonu misktir. Gü­zellik için yarışanlar, bunun için yarışsınlar. Ona tesnimden katılmıştır. O bir kaynaktır ki, yakınlığı bulanlar içerler.»
Artık onun gözü hiç yabancı görür mü; ama dosta kavuşmak nasib olursa.
Ama, insan benliğini silince; yokluk ülkesinin şahı olunca-
Bütün huylarını iyiye dönüştürünce de; hakkal-yakin sırrını o zaman bilir.
Bu işi, kuru dava sanıp yavaş hareket etme; ihlâsla çalış iste-.
Hakkın rızasını mahviyette bulursun; sana ledün ilmi de açılır-.
Bu, unsur giysisisinin içinde zahid görür ki : Nuri'nin yolu da herkesinki gibi-.
Dışta halka karışıp görüşür; ama içte ayıktır, müşahede ehlidir.

Günün Sözü

"Îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de îmân etmiş olmazsınız. Sizi, işlediğiniz takdîrde birbirinizi seveceğiniz bir şeye delâlet edeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!” (Hadîs-i Şerif—Müslim):"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.