وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ Ve lemmâ belega eşuddehû âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)."Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
yusuf suresi 22. Ayet
ve lemma : ve olduğu zaman belega : erişti, ulaştı eşudde-hu : kemâl, olgun çağına, en kuvvetli çağına âteynâ-hu : ona verdik hukmen : hüküm (hakimiyet, hüküm sahibi olma yetkisi, hikmet) ve ilmen : ve ilim ve kezâlike : ve işte böyle neczî : ödüllendiririz, mükâfat veririz, ceza (karşılık) veririz el muhsinîne : muhsinler Hasan Basri Çantay
O, tam erginlik çağına girince kendisine hüküm ve ilim verdik, işte iyi hareket eden insanları biz böyle mükâfatlandırırız.
Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki ergenlik çağına erişti, O'na bir hüküm ve bir ilim verdik ve işte muhsin olanları öylece mükâfaatlandırırız.
Elmalılı Hamdi Yazır
Vaktâ ki kıvamına irdi biz ana bir huküm ve bir ılim bahşettik ve işte muhsinlere böyle karşılık veririz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kıvamına geldiği zaman, Biz ona bir nüfuz ve peygamberlik bilgisi verdik. işte Biz, iyi hareket edenlere böyle karşılık veririz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O, tam erginlik çağına gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız.
Diyanet İşleri (eski)
Erginlik çağına erince ona hikmet ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız.
Diyanet İşleri
Olgunluk çağına erişince, ona hikmet ve ilim verdik. İşte biz, iyi davrananları böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet Vakfi
(Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
Celal Yıldırım
Olgunluk çağına erişince ona hikmetle hükmetme becerisi ve ilim verdik. Ve işte iyiliği, yardımseverliği huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.
Suat Yıldırım
O kemâl çağına geldiğinde kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara biz böyle karşılık veririz.
Ali Fikri Yavuz
Yûsuf tam kemal çağına ( veya yaşına) varınca, kendisine hikmet ve ilim verdik (ilimle amel, dinde de anlayış bahşettik). İşte biz, güzel iş yapanlara böyle mükâfat veririz.
İbni Kesir
Ergenlik çağına gelince; ona hüküm ve ilim verdik. İşte böyle mükafaatlandırırız Biz, ihsan edenleri.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ergenlik çağına girince ona hükmetme kabiliyeti ve bilgi verdik ve işte iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.
Adem Uğur
(Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
Ali Bulaç
Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Bekir Sadak
Erginlik cagina erince ona hikmet ve bilgi verdik. Iyi davrananlari boyle mukafatlandiririz.
Fizilal-il Kuran
Yusuf ergenlik çağına erince kendisine hikmet ve bilgi bağışladık. Biz iyi davranışlıları işte böyle ödüllendiririz.
Gültekin Onan
Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Muhammed Esed
Derken, ergenlik çağını aştığı zaman (eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek) keskin bir muhakeme gücü ve (derin) bir kavrayış yeteneği bahşettik o'na: iyilik yapanları Biz işte böyle ödüllendiririz.
Şaban Piriş
Erginlik çağına ulaşınca ona hikmet ve ilim verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.
Tefhim-ul Kuran
Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Ümit Şimşek
Yusuf olgunluk çağına erişince, ona hüküm ve ilim verdik. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri Biz böyle ödüllendiririz.
Süleyman Ateş
(Yûsuf), kuvvetli çağına erişince ona hüküm ve ilim verdik. İşte biz, güzel hareket edenleri böyle mükâfâtlandırırız.
Yaşar Nuri Öztürk
Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.
Edip Yüksel
Büyüyüp erginleşince ona bilgelik ve bilgi verdik. Güzel davrananları böyle ödüllendiririz.