yusuf suresi 12. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


أَرْسِلْهُ مَعَنَا غَدًا يَرْتَعْ وَيَلْعَبْ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

Ersilhu ma anâ gaden yerta’ ve yel’ab ve innâ lehu lehâfizûn(lehâfizûne).


ersil-hu: onu gönder
mea-nâ: bizimle birlikte
gaden: yarın
yerta': bol bol yesin (beğendiği meyvelerden)
ve yel'ab: ve oynasın
ve in-nâ: ve muhakkak biz
lehu: ona, onu
le: elbette, gerçekten
hâfizûne: koruyanlar, muhafaza edenler


Hasan Basri Çantay
«Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin, oynasın. Şübhesiz biz onun koruyucularıyız».

Ömer Nasuhi Bilmen
«O'nu yarın bizimle beraber gönder, bol bol meyve yesin ve oynasın. Ve şüphe yok ki, biz O'nu elbette muhafaza edicileriz.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Yarın bizimle beraber gönder gezsin oynasın şüphesiz, biz onu gözetiriz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın. şüphesiz biz onu gözetiriz.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz.»

Diyanet İşleri (eski)
(11-12) Bunun üzerine 'Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz' dediler.

Diyanet İşleri
“Yarın onu bizimle beraber gönder de gezip oynasın. Şüphesiz biz onu koruruz.”

Diyanet Vakfi
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.»

Celal Yıldırım
yarın bizimle gönder de gezip oynasın ; şüphesiz ki onu koruyup gözetiriz.»

Suat Yıldırım
(11-12) (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp:) "Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf’u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız." "Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız."

Ali Fikri Yavuz
Yarın, onu bizimle beraber (gezintiye) gönder de gezsin oynasın, muhakkak biz onun koruyucularıyız.”

İbni Kesir
Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Şüphesiz biz, onu koruruz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Yarın onu bizimle yolla da bol bol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz.

Adem Uğur
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."

Ali Bulaç
"Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup gözetiriz."

Bekir Sadak
(11-12) Bunun uzerine «Ey babamiz! Yusuf'un iyiligini istedigimiz halde, onu nicin bize emniyet etmiyorsun? Yarin onu bizimle beraber gonder de gezsin oynasin, biz onu herhalde koruruz» dediler.

Fizilal-il Kuran
Yarın onu bizimle birlikte kıra gönder; yesin, içsin, eğlensin, biz ona kesinlikle göz kulak oluruz.

Gültekin Onan
"Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup gözetiriz."

Muhammed Esed
Bırak o'nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; o'na göz kulak olacağımızdan en küçük bir şüphen olmasın!"

Şaban Piriş
Yarın onu da bizimle beraber gönder. Gezsin, oynasın, biz onu koruruz, dediler.

Tefhim-ul Kuran
«Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyup gözetiriz.»

Ümit Şimşek
'Onu yarın bizimle gönder de gezip oynasın. Biz ona göz kulak oluruz.'

Süleyman Ateş
"Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz."

Yaşar Nuri Öztürk
"Yarın onu bizimle gönder, gezip oynasın. Kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz."

Edip Yüksel
'Onu bizimle birlikte yolla ki koşup oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyacağız.'