yusuf suresi 17. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


قَالُواْ يَا أَبَانَا إِنَّا ذَهَبْنَا نَسْتَبِقُ وَتَرَكْنَا يُوسُفَ عِندَ مَتَاعِنَا فَأَكَلَهُ الذِّئْبُ وَمَا أَنتَ بِمُؤْمِنٍ لِّنَا وَلَوْ كُنَّا صَادِقِينَ

Kâlû yâ ebânâ innâ zehebnâ nestebiku ve tereknâ yûsufe inde metâınâ fe ekelehuz zi’bu, ve mâ ente bi mu’minin lenâ ve lev kunnâ sâdikîn(sâdikîne).


kâlû: dediler
yâ ebâ-nâ: ey babamız
in-nâ: muhakkak ki, gerçekten biz
zehebnâ: biz gittik
nestebiku: biz yarış yapmak istiyoruz
ve terek-nâ: ve biz bıraktık, terkettik
yûsufe: Yusuf
inde: yanında
metâı-nâ: eşyamız (metalarımız)
fe ekele-hu: böylece, o zaman onu yedi
ez zi'bu: kurt
ve mâ ente: ve sen değilsin
bi mu'minin: inanan
lenâ: bize
ve lev kunnâ: ve şâyet biz olsak bile
sâdikîne: doğru sözlü, sadık olanlar, doğru söyleyen kimseler


Hasan Basri Çantay
«Ey babamız, dediler, hakıykaten biz gitdik. Yarış edecekdik. Yuusufu da eşyamızın yanına bırakmışdık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş! Biz doğru söyleyenler olsak da (biliyoruz ki) sen bize inanıcı değilsin».

Ömer Nasuhi Bilmen
Dediler ki: «Ey bizim pederimiz! Biz hakikaten bir yarış ederek gittik. Yusuf'u da eşyamızın yanında bıraktık, hemen O'nu kurt yemiş ve sen bize velev ki doğru sözlü kimseler olmuş isek de inanır değilsin.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Dediler: ey pederimiz, biz gittik yarış ediyorduk, Yusüfü eşyamızın yanında bırakmıştık bir de baktık ki onu kurt yemiş, şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmazsın

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ey babamız, biz gittik yarışıyorduk, Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık; bir de baktık ki, onu kurt yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmazsın! dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Dediler ki: «Ey babamız! Biz gittik, aramızda yarış yapıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, onu kurt yemiş, şu anda biz doğru da söylesek, yine de sen bize inanacak değilsin.»

Diyanet İşleri (eski)
(16-17) Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: 'Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın' dediler.

Diyanet İşleri
“Ey babamız! Biz yarışa girmiştik. Yûsuf’u da eşyamızın yanında bırakmıştık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmazsın” dediler.

Diyanet Vakfi
Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

Celal Yıldırım
(16-17) Onlar yatsı vakti ağlayarak babalarına geldiler ve: «Ey babamız ! Dediler, biz yarışmak üzere gittik; Yûsuf'u da eşyamızın yanına bıraktık, derken onu kurt yemiş; biz doğru (sözlü)ler de olsak sen bize inanacak değilsin.»

Suat Yıldırım
(16-17) Yatsı vakti, ağlayarak babalarının yanına dönüp dediler ki: "Sevgili babamız, biz yarışmak üzere bulunduğumuz yerden ayrılırken Yusuf’u da eşyalarımızın yanında bıraktık. Bir de döndük ki onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın!"

Ali Fikri Yavuz
Şöyle dediler: “- Ey babamız, biz gittik koşu yapıyorduk. Yûsuf’u da eşyamızın yanında bırakamıştık. Bir de gördük ki, onu kurt yemiş. Şimdi biz ne kadar doğru söylesek de, sen bize inanmazsın.”

İbni Kesir
Dediler ki: Ey babamız; gerçekten biz gitmiştik ki yarış yapalım. Yusuf'u da eşyaların yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen, bize inanacak değilsin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yûsuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.

Adem Uğur
Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

Ali Bulaç
Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."

Bekir Sadak
(16-17) Aksam ustu aglayarak babalarina geldiklerinde: «Ey babamiz! Inan olsun biz yaris yapiyorduk; Yusuf'u esyamizin yanina birakmistik; bir kurt onu yedi. Her ne kadar dogru soyluyorsak da sen bize inanmazsin» dediler.

Fizilal-il Kuran
Dediler ki; «Ey babamız, Yusuf'u eşyalarımızın yanında bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi; her ne kadar söylediğimiz doğru ise de, bize inanmayacaksın.»

Gültekin Onan
Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."

Muhammed Esed
"Ey babamız!" dediler, "Yarış yapmak için bulunduğumuz yerden (biraz) uzaklaşmış ve Yusuf'u azıklarımızın yanında bırakmıştık... Meğer kurt kapmış o'nu! Ama (biliyoruz ki,) biz böylece doğruyu söylüyor olsak da sen bize inanmayacaksın!"

Şaban Piriş
- Babamız, inan ki biz yarış yapıyorduk. Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakmıştık, o sırada kurt onu yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen yine bize inanmazsın, dediler.

Tefhim-ul Kuran
Dediler ki: «Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanacak değilsin.»

Ümit Şimşek
Dediler ki: 'Baba, biz yarışa çıkmış, Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Artık biz doğruyu söylesek de sen bize inanmazsın.'

Süleyman Ateş
"Ey babamız, dediler, biz gittik, yarışıyorduk; Yûsuf'u yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!"

Yaşar Nuri Öztürk
"Ey babamız, dediler, gittik, yarışıyorduk; Yûsuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık, kurt onu yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın."

Edip Yüksel
'Ey babamız,' dediler, 'Gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanında bırakmıştık. Sonunda onu kurt yedi. Doğru konuşsak bile sen bize inanmıyacaksın.'