فَلَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا قَالُوا آمَنَّا بِاللَّهِ وَحْدَهُ وَكَفَرْنَا بِمَا كُنَّا بِهِ مُشْرِكِينَ
Fe lemmâ reev be’senâ kâlû âmennâ billâhi vahdehu ve kefernâ bimâ kunnâ bihî muşrikîn(muşrikîne).
| fe | : sonra |
| lemmâ | : olduğu zaman |
| reev | : gördüler |
| be'se-nâ | : şiddetli azabımız |
| kâlû | : dediler |
| âmennâ | : îmân ettik |
| bi allâhi | : Allah'a |
| vahde-hu | : onun tek oluşu |
| ve kefernâ | : ve inkâr ettik |
| bimâ | : o şeyi |
| kunnâ | : biz idik, olduk |
| bihî | : ona |
| muşrikîne | : müşrikler, şirk koşanlar, ortak koşanlar |
Artık, vaktaki o çetin azabımızı gördüler. «Allaha, bir olarak inandık. Ona eş tutmakda olduğumuz şeyleri inkâr etdik» dediler.
Vaktâ ki, Bizim azabımızı gördüler, dediler ki: «Allah'a, O'nun birliğine imân ettik ve kendisiyle müşrikler olduğumuz şeyleri inkar eyledik.»
O vakıt hışmımızı gördüklerinde Allahın birliğine inandık ve ona şirk koştuğumuz şeylere küfrettik dediler
O zaman hışmımızı gördüklerinde: «Allah'ın birliğine inandık ve ona ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik!» dediler.
O zaman hışmımızı gördüklerinde: «Allah'ın birliğine inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik» dediler.
Şiddetli azabımızı gördüklerinde: 'Yalnız Allah'a inandık; O'na koştuğumuz eşleri inkar ettik' dediler.
Azabımızı gördükleri zaman, “Yalnız Allah’a inandık; O’na ortak koşmakta olduğumuz şeyleri inkâr ettik” dediler.
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.
Onlar, bizim hışım ve şiddetimizi görünce, «biz, bir olan Allah'a inandık ve O'na koştuğumuz şeyleri de inkâr ettik!» dediler.
Onlar Bizim azabımızın şiddetini görür görmez "Allah’ın birliğine iman ettik, ona şerik saydığımız putları da red ve inkâr ettik" dediler.
O vakit, azabımızın şiddetini gördüklerinde şöyle dediler: “- Allah’ın birliğine iman ettik ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.”
Baskınımızı görünce: Yalnız Allah'a inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri inkar ettik, dediler.
Derken azâbını görünce de Allah'ın birliğine inandık dediler ve şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.
Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.
Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: "Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri de inkar ettik."
siddetli azabimizi gorduklerinde: «Yalniz Allah'a inandik; O'na kostugumuz esleri inkar ettik» dediler.
Ne zaman ki, şiddetli azabımızı gördüler: «Tek Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik.» dediler.
Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman dediler ki: "Bir olan Tanrı'ya inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeylere de küfrettik."
Ve sonra, verdiğimiz cezayı (apaçık) görünce de: "Tek Allah'a artık inandık ve Allah'a ortak koştuğumuz şeylere inancımızı terk ettik!" dediler.
Azabımızı görünce: Bir tek Allah’a inandık, ona şirk koştuklarımızı inkar ettik dediler.
Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: «Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koşmakta olduğumuz şeyleri de inkâr ettik.»
Azabımızı gördüklerinde, 'Allah'a bir olarak inandık ve Ona ortak koştuğumuz şeyleri de reddettik' dediler.
Ne zaman ki hışmımızı gördüler: "Tek Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler.
Hışmımızı gördüklerinde, "Allah'a, yalnızca O'na inandık, O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler.
Nihayet cezamızı gördüklerinde, 'Artık SADECE ALLAH'a inandık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkar ettik,' derler-