إِلَى فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَقَارُونَ فَقَالُوا سَاحِرٌ كَذَّابٌ
İlâ fir’avne ve hâmâne ve kârûne fe kâlû sâhirun kezzâb(kezzâbun).
| ilâ fir'avne | : firavuna |
| ve hâmâne | : ve Haman |
| ve kârûne | : ve Karun |
| fe | : böylece, fakat |
| kâlû | : dediler |
| sâhirun | : sihirbaz, büyücü |
| kezzâbun | : çok yalancı, yalanlayan |
(23-24) Andolsun ki biz Musâyı mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle Fir'avna, Hâmâne ve Kaaruna gönderdik de (ona) «Çok yalancı bir sihirbaz» dediler..
Fir'avun'a ve Haman'a ve Karun'a (gönderdik). Dediler ki: (O) «Bir sihirbazdır, bir yalancıdır.»
Fir'avn'e ve Hâmân'e ve Karun'a da dediler ki: bir sihirbaz, bir yalancı
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a; onlar dediler ki: «Bu bir sihirbaz, bir yalancı.»
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: «Bu bir sihirbaz, bir yalancıdır» dediler.
(23-24) And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: 'Bu, yalancı sihirbazın biridir' demişlerdi.
(23-24) Andolsun ki biz Mûsâ’yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun’a, Hâmân’a ve Kârûn’a gönderdik. Onlar ise; “Bu çok yalancı bir sihirbazdır” dediler.
(23-24) Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun'a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler.
(23-24) And olsun ki, biz, Musa'yı mu'cizelerle ve açık belgelerle Fir'avn'a, Hâmân'a ve Karun'a peygamber olarak gönderdik. Onlar ise, «bu çok yalancı bir sihirbazdır» dediler.
(23-24) Gerçekten Biz Mûsa’yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar: "Bu yalancı bir sihirbazdır!" dediler.
Firavun’a (veziri) Hâmân’a ve Karûn’a...Onlar (Mûsa için şöyle) dediler: “- Bu bir sihirbazdır, yalancıdır.”
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Bu, yalancı sihirbazın biridir, dediler.
Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a; derken onlar, bu demişlerdi, pek yalancı bir büyücü.
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır!" dediler.
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: "(Bu,) yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler.
(23-24) And olsun ki Musa'yi, mucizelerimiz ve apacik delillerle Firavun, Haman ve Karun'a gondermisizdir. Onlar: «Bu, yalanci sihirbazin biridir» demislerdi.
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a gönderdik. «Bu yalancı bir büyücüdür» dediler.
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: "(Bu,) Yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler.
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a; ama onlar (yalnızca), "O, bir büyücüdür, bir yalancıdır!" demişlerdi.
Firavun’a, Haman’a ve Karun’a... Hemen: -Yalancı bir sihirbaz! demişlerdi
Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a. Ama onlar: «(Bu,) yalan söylemekte olan bir büyücüdür» dediler.
Onu Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a gönderdik; onlar ise 'Bu düpedüz büyücü' dediler.
Fir'avn'e, Hâmân'a ve Kârûn'a. "(Bu,) Yalancı bir büyücüdür." dediler.
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a göndermiştik de onlar şöyle demişlerdi: "Tam yalancı bir sihirbazdır bu!"
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a... 'Bu sihirbazın ve yalancının biridir,' dediler.