وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى
Ve yetecennebuhel eşkâ.
| ve yetecennebu-hâ | : ve ondan içtinap eder, kaçınır |
| el eşkâ | : şâkî olan, bedbaht olan |
Peki bedbaht olan ise ondan kaçınır,
(11-12) En serkeş olan ise ondan kaçınır. O kimsedir ki, en büyük ateşe yaslanacaktır.
Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır
Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.
Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.
Bedbaht olan ondan kaçınacaktır.
(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır.
(10-13) (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Sapıtmış âsi günahkâr ise ondan uzak duracaktır.
Ama pek bedbaht olan ise ondan kaçınır.
Kâfir olan ise, öğüd almaktan kaçınacaktır.
Bedbaht olan ise ondan kaçınır.
En kötü ve bahtsız olan, ondan sakınır.
Kötü kimse ise öğütten kaçınacaktır.
'Mutsuz, bedbaht' olan ondan kaçınır.
Bedbaht olan ondan kacinacaktir.
Bedbaht olan ondan kaçacaktır.
'Mutsuz, bedbaht' olan ondan kaçınır.
ona yabancılaşan ise bir zavallı biçare olarak kalır;
İsyankar olan ondan kaçar.
'Mutsuz bedbaht' olan da ondan kaçınır.
Bedbaht olan da ondan kaçınır.
Bahtsız olan da ondan kaçınır.
İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır.
Mutsuz ise ondan yan çizecektir.