قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ رَدِفَ لَكُم بَعْضُ الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ
Kul asâ en yekûne radife lekum ba’dullezî testa’cilûn(testa’cilûne).
| kul | : de |
| asâ | : belki |
| en yekûne | : olur, oluyor |
| radife | : tâbî oldu, peşine takıldı, arkasından geldi |
| lekum | : size |
| ba'du | : bir kısmı |
| ellezî | : ki o |
| testa'cilûne | : acele istiyorsunuz |
De ki: «Çabucak (gelmesini) istemekde olduğunuz (o azâb) ın bir kısmı ensenize binmek üzeredir».
De ki: «O acele istediğiniz şeyin bir kısmı belki de sizin ardınıza takılmış bulunmaktadır.»
De ki: «belki o ivdiğinizin bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor»
De ki: «Belki de çabuk gelmesini istediğiniz o azabın bir kısmı ensenize binmiş bulunuyor.»
De ki: «Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında ensenize binecektir.»
De ki: 'Acele ettiğiniz şeyin bir kısmı belki hemen başınıza gelir.'
De ki: “Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır.”
De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
De ki: O acele istediğiniz şeyin (azâbın) bir kısmı belki size yaklaşıp ensenize yapışmak üzeredir.
De ki: "Acele ile istediğiniz o azabın bir kısmı belki de ensenize binmek üzeredir."
De ki: “- Çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı (yakında Bedir savaşında) size ulaşmak üzeredir.”
De ki: Çabucak istemekte olduğunuzun bir kısmı ensenize inmek üzeredir.
De ki: Çarçabuk gelip çatmasını dilediğiniz o azâbın birazcığı neredeyse gelmek üzere size.
De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir.
De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
De ki: «Acele ettiginiz seyin bir kismi belki hemen basiniza gelir.
Onlara de ki; «Bir an önce gerçekleşsin diye sabırsızlandığınız azabın bir bölümü belki de yanı başınızdadır.»
De ki: "Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile."
de ki: "O çarçabuk gelmesini istediğiniz azabın bir kısmı belki de peşinize düşmüştür bile..."
-Acele istediğiniz şeyin bir kısmının peşinizde olması ümit edilir, de!
De ki: «Belki de acele etmekte olduğunuzun (azabın) bir kısmı size yetişmiştir bile.»
Sen de ki: Çabuklaştırılmasını istediğiniz şeyin bir kısmı, belki de peşinize takılmıştır bile.
De ki: "Belki de acele ettiğiniz(azâb)ın bir kısmı ardınıza takılmıştır, bile."
De ki: "Acele isteyip durduğunuzun bir kısmı belki de arkanıza takılmıştır."
'Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile,' de.