فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِّن قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ Fe tebesseme dâhıken min kavlihâ ve kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn(sâlihîne). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
neml suresi 19. Ayet
fe : o zaman, bunun üzerine tebesseme : tebessüm etti dâhıken : gülerek min kavli-hâ : onun sözüne ve kâle : ve dedi rabbi : Rabbim evzı'nî : beni başarılı kıl en eşkure : benim şükretmem ni'mete-ke : senin ni'metin elletî : ki o en'amte : ni'metlendirdin, en'am buyurdun aleyye : bana ve alâ : ve ...a vâlideyye : anne ve babam ve en a'mele salihan : ve benim salih amel (nefs tezkiyesi) yapmam terdâ-hu : sen ondan razı oldun ve edhıl-nî : ve beni dahil et bi rahmeti-ke : senin rahmetinle fî : içine ibâdi-ke : senin kulların es sâlihîne : salihler Hasan Basri Çantay
(Süleyman) onun bu sözünden gülercesine tebessüm etdi de: «Ey Rabbim, dedi, bana ve ana ve babama lûtfetdiğin ni'metine şükr etmemi ve (geri kalan ömrüm içinde) Senin raazî olacağın iyi (işler) yapmamı bana ilham et. Rahmetinle beni de (cennetde) saalih kullarının arasına sok».
Ömer Nasuhi Bilmen
(Hazreti Süleyman) Artık onun sözünden gülercesine tebessüm etti ve dedi ki: «Yarabbi! Bana ilham buyur, bana ve anama babama in'am buyurmuş olduğun nîmetine şükredeyim ve senin razı olacağın sâlih amelde bulunayım ve beni rahmetinle sâlihler olan kullarının zümresine idhal buyur.»
Elmalılı Hamdi Yazır
O da bunun sözünden gülercesine tebessüm etti de ya rabb! Dedi: beni nefsime zâbıt kıl ki bana ve valideynime in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razı olacağın iyi bir amel yapayım ve beni rahmetinle salih kulların miyanına idhal buyur
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O da, onun bu sözünden dolayı gülercesine tebessüm etti ve: «Ey Rabbim, beni nefsime hakim kıl ki, bana ve anama babama verdiğin nimetlere şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım ve beni rahmetinle iyi kulların arasına sok!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: «Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.»
Diyanet İşleri (eski)
Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve: 'Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy' dedi.
Diyanet İşleri
Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!”
Diyanet Vakfi
(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.
Celal Yıldırım
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın o sözüne gülerek tebessüm etti ve «Ey Rabbim!» dedi, «bana, anama-babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve senin hoşnut olacağın iyi-yararlı işde bulunmamı bana ilham eyle ve beni kendi rahmetinle sâlih kulların arasına sok.»
Suat Yıldırım
Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek: "Ya Rabbî, dedi, beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!"
Ali Fikri Yavuz
(Karıncaların konuştuğu sözü anlıyan Süleyman) karıncanın bu sözünden gülercesine tebessüm etti ve şöyle dedi: “- Ey Rabbim! Bana ilham et ki, hem bana, hem de ebeveynime ihsan buyurduğun nimetine şükredeyim; ve razı olacağın iyi bir amel yapayım. Beni de rahmetinle salih kullarının arasına (cennete) koy.”
İbni Kesir
Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki: Rabbım; bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde ve hoşnud olacağın şeyi yapmakta beni muvaffak kıl ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.
Abdulbaki Gölpınarlı
Süleyman, onun sözünü duyunca hafifçe güldü de Rabbim dedi, bana ve anamla babama verdiğin nîmetlere şükretmemi ve razı olacağın iyi işlerde bulunmamı ilhâm et bana ve rahmetinle, beni temiz kullarının arasına kat.
Adem Uğur
(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.
Ali Bulaç
(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."
Bekir Sadak
Suleyman, onun sozune hafifce guldu ve: «Rabbim! Bana ve ana babama verdigin nimete sukurde, hosnut olacagin isi yapmakta beni muvaffak kil. Rahmetinle, beni iyi kullarinin arasina koy» dedi.
Fizilal-il Kuran
Süleyman, karıncanın dediklerini işitince gülümseyerek dedi ki; «Ya Rabbi gerek bana ve gerekse ana babama bağışladığın nimetlere olanca gücümle şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmamı nasip eyle, rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat.»
Gültekin Onan
(Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."
Muhammed Esed
(Süleyman temsildeki karıncanın) bu sözüne neşeyle güldü ve "Ey Rabbim!" dedi, "İçimde öyle düşünceler uyandır ki, bana ve ana babama bahşettiğin nimetler için sana hep şükreden biri olayım; ve hep Senin hoşnut olacağın dürüst ve erdemli işler yapıyor olayım; ve beni, rahmetinle, dürüst ve erdemli kulların arasına sok!"
Şaban Piriş
Süleyman, karıncanın bu sözüne gülerek tebessüm edip: -Rabbim! bana ve anama babama verdiğin nimetine şükretmemi ve hoşnut olacağın işi yapmamı bana kolay kıl, beni rahmetinle iyi kulların arasına kat.
Tefhim-ul Kuran
(Süleyman) Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki: «Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat.»
Ümit Şimşek
Bu söze gülümseyen Süleyman 'Rabbim,' dedi. 'Bana, anne ve babama lütfettiğin nimetlere şükretmeyi ve seni razı edecek güzel işler yapmayı bana ilham et. Ve beni, salih kullarınla birlikte rahmetine al.'
Süleyman Ateş
(Süleymân) Onun sözüne gülümseyerek dedi: "Rabbim, bana ve anama, babama lutfettiğin ni'mete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok."
Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok."
Edip Yüksel
Onun sözüne gülerek, 'Rabbim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok.'