kasas suresi 44. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88


وَمَا كُنتَ بِجَانِبِ الْغَرْبِيِّ إِذْ قَضَيْنَا إِلَى مُوسَى الْأَمْرَ وَمَا كُنتَ مِنَ الشَّاهِدِينَ

Ve mâ kunte bi cânibil garbiyyi iz kadaynâ ilâ mûsel emre ve mâ kunte mineş şâhidîn(şâhidîne).


ve mâ kunte: ve sen olmadın, sen değildin
bi cânibi: tarafta, tarafında
el garbiyyi: batıda
iz: olduğu zaman
kadaynâ: kada ettik, yerine getirdik
ilâ mûsâ: Musa'ya
el emre: emir
ve mâ kunte: ve sen olmadın, sen değildin
min eş şâhidîne: şahitlerden


Hasan Basri Çantay
Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve Mûsa'ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr'un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın.

Elmalılı Hamdi Yazır
Sen ise Musâya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbîde değildin, o şâhidlerden de değildin

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Musa'ya o emri vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun, olayı görenlerden de değildin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin.

Diyanet İşleri (eski)
Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun.

Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin.

Diyanet Vakfi
(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.

Celal Yıldırım
(Ey Muhammed !) Biz, Musâ' ya emri vahyedip yerine getirdiğimizde sen Tûr'un batı yanında değildin ve sen (o olaya) şâhidlerden de değildin.

Suat Yıldırım
Sen ise ey Resulüm, Mûsa’ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen o vâdinin batı tarafında bulunmuyordun. O devirde olup bitenlere şahit olanlardan da değildin.

Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), biz Mûsa’ya (Firavun’a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin.

İbni Kesir
Musa'ya buyruğumuzu bildirdiğimiz vakit, batı yönünde değildin sen. Görenlerden de olmamıştın.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve Mûsâ'ya o emri verip takdîrimizi yerine getirdiğimiz zaman sen, ne batı tarafındaydın, ne de görüyordun onu.

Adem Uğur
(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.

Ali Bulaç
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

Bekir Sadak
Musa'ya hukmumuzu bildirdigimiz zaman, sen bati yonunde, (Musa'yi bekleyenler arasinda) degildin, onu gorenler arasinda da yoktun.

Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed! Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman sen mukaddes vadinin batı tarafında değildin, onu görenlerden de değildin.

Gültekin Onan
Musa'ya o buyruğu gerçekleştirdiğimiz (kaza) zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

Muhammed Esed
İmdi, (sana gelince, ey Muhammed,) Biz Musa'ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; (o'nun devrinde olup bitenlere) şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun;

Şaban Piriş
Musa’ya emir verdiğimizde sen batı tarafında değildin. Gözünle de görmedin.

Tefhim-ul Kuran
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da değildin.

Ümit Şimşek
Biz Musa'ya emrimizi bildirirken sen vadinin batı tarafında değildin; orada olup bitenlere şahit olmadın.

Süleyman Ateş
Mûsâ'ya o işi yaptığımız (yani kendisine bildirmek istediğimiz işi ona vahyettiğimiz) vakit sen (Mukaddes Vâdinin) batı tarafında değildin, (o hâdiseyi) görenlerden de değildin.

Yaşar Nuri Öztürk
Biz Mûsa'ya o emri vahyettiğimizde, sen batı tarafında değildin; olayı izleyenlerden de değildin.

Edip Yüksel
Musa'ya emri ilettiğimiz zaman sen batı tarafında bulunmuyordun; sen tanık değildin.