kasas suresi 39. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88


وَاسْتَكْبَرَ هُوَ وَجُنُودُهُ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ إِلَيْنَا لَا يُرْجَعُونَ

Vestekbere huve ve cunûduhu fîl ardı bi gayril hakkı ve zannû ennehum ileynâ lâ yurceûn(yurceûne).


vestekbere: ve büyüklendiler
huve: o
ve cunûdu-hu: ve onun askerleri, onun orduları
fî el ardı: yeryüzünde
bi gayri: olmaksızın, dışında
el hakkı: hak
ve zannû: ve zannettiler
enne-hum: onlar olduğunu
ileynâ: bize
lâ yurceûne: rücu ettirilmeyecekler, döndürülmeyecekler


Hasan Basri Çantay
Kendisi de, askerleri de o yerde haksız yere büyüklük tasladılar) ve hakıykaten bize döndürülemeyeceklerini sandılar.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o da (Fir'avun da) askerleri de yeryüzünde haksız yere kibirlendiler ve sandılar ki, onlar Bize döndürülmeyeceklerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Hem de o ve askerleri yeryüzünde haksızlıkla kibirlenmek istediler ve zannettiler ki onlar bize iâde olunmıyacaklar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O ve askerleri, yeryüzünde haksızlıkla kibirlenmek istediler ve Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Diyanet İşleri (eski)
O ve askerleri, memlekette, haksız yere büyüklük tasladılar. Gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Diyanet İşleri
O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Diyanet Vakfi
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Celal Yıldırım
O ve askerleri yeryüzünde haksız olarak gurura kapılıp büyüklük tasladılar ve zannettiler ki bize hiç döndürülmeyecekler.

Suat Yıldırım
Böylece o ve orduları, haksız yere ülkede büyüklük tasladılar ve huzurumuza dönüp hesap vermeyeceklerini zannettiler.

Ali Fikri Yavuz
O Firavun ve askerleri, yeryüzünde (Mısır’da) hakları olmıyarak büyüklük tasladılar ve zannettiler ki, bize döndürülmiyecekler.

İbni Kesir
O da, askerleri de memlekette haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Abdulbaki Gölpınarlı
O da, askerleri de yeryüzünde haksız yere ululanmaya kalkıştılar ve şüphe yok ki dönüp tapımıza gelmeyecekler sandılar kendilerini.

Adem Uğur
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Ali Bulaç
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Bekir Sadak
O ve askerleri, memlekette, haksiz yere buyukluk tasladilar. Gercekten Bize dondurulmeyeceklerini sandilar.

Fizilal-il Kuran
Firavun ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekte Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Gültekin Onan
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Muhammed Esed
İşte böylece, o ve onun buyruğunda olanlar, hiçbir haklılık kaygısı taşımaksızın (yargı için) Bize dönmeyeceklerinden eminmişçesine yeryüzünde büyüklük tasladılar!

Şaban Piriş
O ve orduları, haksız yere yeryüzünde büyüklenmiş ve bize döndürülmeyeceklerini sanmışlardı.

Tefhim-ul Kuran
O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Ümit Şimşek
O da, askerleri de memlekette haksız yere büyüklük taslıyor ve bir daha huzurumuza dönmeyeceklerini sanıyorlardı.

Süleyman Ateş
O (Fir'avn) ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve kendilerinin bize döndürülmeyeceklerini sandılar.

Yaşar Nuri Öztürk
O ve orduları yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve sandılar ki, bize döndürülmeyecekler.

Edip Yüksel
O ve ordusu yeryüzünde haksız yere büyüklendi ve bize dönmeyeceklerini sandılar.