kasas suresi 29. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88


فَلَمَّا قَضَى مُوسَىالْأَجَلَ وَسَارَ بِأَهْلِهِ آنَسَ مِن جَانِبِ الطُّورِ نَارًا قَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّي آتِيكُم مِّنْهَا بِخَبَرٍ أَوْ جَذْوَةٍ مِنَ النَّارِ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ

Fe lemmâ kadâ mûsel ecele ve sâre bi ehlihî ânese min cânibit tûri nârâ(nâren), kâle li ehlihimkusû innî ânestu nâren leallî âtîkum minhâ bi haberin ev cezvetin minen nâri leallekum testalûn(testalûne).


fe: artık, böylece
lemmâ: olduğu zaman
kadâ: tamamladı
mûse: Musa
el ecele: ecel, süre
ve sâre: ve yürüdü gitti
bi: ile
ehli-hi: ailesiyle
ânese: gözüne çarptı, farketti, farkına vardı
min: den
cânibi: yan, taraf
et tûri: Tur
nâren: ateş
kâle: dedi
li: için, ...e
ehli-hi: onun ailesi
imkusû: durup bekledi
innî: muhakkak ben
ânestu: gözüne çarptı, farketti
nâren: bir ateş
leallî: umarım, belki ben
âtî-kum: size getireyim
min-hâ: ondan, oradan
bi: ile
haberin: bir haber
ev: veya
cezvetin: alevli kor
min: den
en nâri: ateş
lealle-kum: umulur ki siz, böylece siz
testalûne: ısınasınız


Hasan Basri Çantay
Artık Musa müddetini bitirince aailesiyle yola çıkdı. Tuur yanından bir ateş hissetmişdi o. Aailesine dedi ki: «(Siz burada) eğlenin. Çünkü ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir haber, yahud (ocak yakıb) ısınmanız için bir ateş parçası getiririm».

Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki, Mûsa o müddeti bitirdi ve ailesiyle yola çıktı. Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: «Durunuz, ben şüphe yok ki bir ateş gördüm, olabilir ki, ondan size bir haber getiririm veya o ateşten bir parça, umulur ki ısınırsınız.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Vaktâ ki Mûsâ, artık eceli ödedi ve ehlile yola çıktı Tur canibinden bir ateş hissetti, ehline durun dedi: ben bir ateş hissettim, ümid ederim ki size ondan bir haber getiririm veya o ateşten bir eksi, belki bir ocak yakar ısınırsınız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Musa belirlenen süreyi doldurup ailesiyle yola çıktığı zaman, Tur tarafından bir ateş hissetti. Ailesine: «Durun, ben bir ateş hissettim, umarım size ondan bir haber veya o ateşe bir eksi (kor) getiririm de belki bir ocak yakıp ısınırsınız.» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: «Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm» dedi.

Diyanet İşleri (eski)
Musa süreyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateş gördü. Ailesine: 'Durunuz, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber yahut tutuşmuş bir odun getiririm de ısınabilirsiniz' dedi.

Diyanet İşleri
Mûsâ, süreyi tamamlayıp ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafında bir ateş görmüş ve ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm, (oraya gidiyorum). Umarım oradan size bir haber ya da ısınmanız için ateşten bir kor getiririm” dedi.

Diyanet Vakfi
Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.

Celal Yıldırım
Musâ (hizmeti) yerine getirip belirlenen süreyi tamamlayınca ailesiyle birlikte yola çıktı ve Tûr tarafında gözü bir ateşe ilişti. Ailesine dedi ki: «Siz burada bekleyin, çünkü benim gözüm bir ateşe ilişti; umarım ki ondan size ya bir haber, ya da bir kor parçası getiririm de ısınma imkânı bulursunuz.»

Suat Yıldırım
Mûsâ müddeti tamamlayıp ailesiyle Mısır tarafına doğru yolda giderken, dağ tarafında bir ateş fark etti. Ailesine: "Durun, dedi, ben bir ateş fark ettim. Gideyim belki yol hakkında bir bilgi alır veya bir ateş koru getiririm de ateş yakıp ısınma imkânı bulursunuz."

Ali Fikri Yavuz
Mûsa, (on senelik hizmet) müddetini bitirince ve (evlenmiş olduğu) ailesiyle (Mısır tarafına) yola çıkınca Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine dedi ki, siz durun. Ben bir ateş gördüm; umarım ki, oradan (şaşırdığımız yolu gösterecek) size bir haber getiririm, yahud o ateşten bir parça (kor); belki ateş yakar ısınırsınız.

İbni Kesir
Musa süreyi doldurunca; ailesi ile birlikte yola çıktı. Tur yanında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: Durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir haber, yahut ısınmanız için ateşten bir kor getiririm.

Abdulbaki Gölpınarlı
Derken Mûsâ, o müddeti bitirince âilesiyle yola düştü ve Tur tarafında bir ateş gördü. Âilesine, siz durun dedi, gerçekten de bir ateş görüyorum ben, gideyim de orada birisi varsa yoldan haber alayım, yahut da ısınmanız için bir kor getireyim size.

Adem Uğur
Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.

Ali Bulaç
Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine: "Siz durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya bir haber ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm." dedi.

Bekir Sadak
Musa sureyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola cikti. Tur tarafindan bir ates gordu. Ailesine: «Durunuz, ben bir ates gordum; belki oradan size bir haber yahut tutusmus bir odun getiririm de isinabilirsiniz» dedi.

Fizilal-il Kuran
Musa süreyi bitirince ailesi ile beraber yola çıktı. Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine «Siz durun, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber yada bir ateş koru getiririm de ısınırsınız.» dedi.

Gültekin Onan
Böylelikle Musa, eceli (süreyi) tamamlayıp ehliyle (ailesiyle) birlikte yola koyulunca Tur tarafında bir ateş gördü. Ehline (ailesine): "Siz durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya bir haber ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm" dedi.

Muhammed Esed
Ve Musa, sonunda, bu süreyi doldurup da ailesiyle birlikte (çölde) yola çıktığında Sina Dağı'nın yamacında bir ateş gördü; (ve) yanındakilere: "Siz durun," dedi, "ben (orada) bir ateş gördüm; size oradan belki bir haber, yahut (en azından) ısınmanız için (bir tutam) tutuşmuş odun getiririm".

Şaban Piriş
Musa, süreyi doldurunca ailesi ile birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateşe gözü ilişti. Ailesine dedi ki: -Durun, ben bir ateş gördüm. Belki ondan size bir haber veya ısınmanız için bir kor parçası getiririm.

Tefhim-ul Kuran
Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca, Tûr tarafında bir ateş gördü. Ailesine: «Siz durun, gerçekten ben bir ateş gördüm; umarım ki ben ondan size ya bir haber ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm.» dedi.

Ümit Şimşek
Musa süreyi tamamlayıp da ailesiyle birlikte yola çıktığında, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine 'Siz durun,' dedi. 'Ben bir ateş gördüm. Belki size bir haber getiririm; yahut o ateşten bir kor getiririm de ısınırsınız.'

Süleyman Ateş
Mûsâ, süreyi bitirip âilesiyle yola çıkınca Tûr'un (sağ) yanında bir ateş gördü. Âilesine dedi ki: "Siz durun, ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir haber getiririm, yahut bir ateş koru (getiririm) de ısınırsınız."

Yaşar Nuri Öztürk
Mûsa süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş fark etti. Ailesine dedi ki: "Bekleyin, bir ateş fark ettim. Belki ondan size bir haber getiririm, belki bir ateş koru getiririm de ısınırsınız."

Edip Yüksel
Musa, o süreyi bitirip ailesiyle birlikte yola çıkınca Tur'un yamacında bir ateş gördü ve ailesine, 'Burada dur, ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir haber veya bir ateş koru getiririm de onunla ısınırsınız,' dedi.