Osmanlı ordusunu ayakta tutan 3 unsur

Osmanlı ordusunu yakından tanıma fırsatı bulmuş yabancılar, sefirler ve komutanlar, yenilmezliğin nedenini üç unsura bağlamışlar, bu özelliklere dikkat çekmişler.

Düşmanlarının bile hayran olduğu ordu!

Adı, tarihteki büyük kumandanlar arasında anılan Napolyon Bonapart'a, Saint Helena adasında hapiste bulunduğu sırada "Kimler büyük adamdır?" diye sormaları üzerine, o, Fatih Sultan Mehmed'i kastederek: "Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. 'Neden?' derseniz, bana pek acı gelen bir gerçeği açıklamam icap eder ki, o da şudur: Ben kılıçla fethettiğim yerleri, hayatta iken geri vermiş bir bedbahtım. O ise, fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır." demiştir.

Devamını oku: Osmanlı ordusunu ayakta tutan 3 unsur

İnalcık Hoca 'Osmanlı Yalova'da kuruldu' demiyor!

Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin, Halil İnalcık'ın 93. yaşını eskitirken hafızalarımız üzerinde estirdiği sabâ rüzgârı dinmek bilmiyor.

Haberlere göre hoca, 27 Temmuz 2009 günü Yalova'da yaptığı konuşmada asırlık yanılgıları düzeltmiş: 1) Osmanlı Devleti yaygın olarak bilinenin tersine 1299'da değil, 1302'de, 2) Söğüt'te değil, Yalova'da kurulmuştur.

Devamını oku: İnalcık Hoca 'Osmanlı Yalova'da kuruldu' demiyor!

İskenderiye Kütüphanesini Kim Yaktı?

İskenderiye Kütüphanesinin Müslümanlar tarafından yakıldığı hikâyesini duymuşsunuzdur. Belki de hiç araştırma ihtiyacı duymadan inanmışsınızdır. Acaba hakikat böyle midir?

Rivayete göre, 642 yılında İskenderiye fethedildikten sonra, Halife Ömer şehir kütüphanesindeki kitapların yakılmasını şehrin fatihi Amr bin Âs'a emretmiş. O da Yahya en-Nahvî'nin (Ioannis Philoponos) itirazlarına rağmen, kitapları şehirdeki dört bin hamam külhanında yaktırmış. 

Devamını oku: İskenderiye Kütüphanesini Kim Yaktı?

Osmanlı padişahları neden hacca gitmediler?

Yıllardır pek çok okurum, Osmanlı padişahlarının hacca neden gitmediklerini ısrarla sorar durur. Bu hakikaten kafa karıştırıcı konuda net bir bilgiye veya beyana sahip değiliz ne yazık ki.

Öte yandan da ilginç bir gerçek duruyor karşımızda: Osmanlı hanedanında, bırakınız padişahları, şehzadeler arasında bile Cem Sultan’dan başka kimse hac farizasını eda etmemiş. Ancak II. Bayezid’in tam hacca gitmek üzereyken, babası Fatih’in ölüm haberini aldığına ve bir an önce Amasya’dan İstanbul’a hareket etmesi gerektiğinden hacca gitmekten vazgeçtiğine dair sınırlı bir bilgi var elimizde.

Devamını oku: Osmanlı padişahları neden hacca gitmediler?

Mikyâsü'l-Cedid'in (Nilometre) İcadı

Dünyanın en uzun nehri kabul edilen Nil; verimli arazileri oluşturduğu gibi arkeoloji, yerleşme
ve turizm açısından da ilgi çekicidir. Ayrıca nehrin periyodik olarak taşması da çeşitli keşif ve icatlara sebep olmuştur.

Nil Nehri'nin her yıl aynı dönemde taşması fark edilmiş ve bu tarih, sene başı yapılarak bir takvim meydana getirilmiştir. İki taşma arası 365 gün olarak hesaplanmıştır.
 
Her yıl hazirandan ekime kadar su seviyesi yükselerek taştığından ve etrafa büyük zararlar verdiğinden su taşkınlarını önceden haber vermek lüzumlu hale gelmişti.

Devamını oku: Mikyâsü'l-Cedid'in (Nilometre) İcadı

Korkaklar Hizmet Edemezler

II. Abdülhamid Han, yetişmiş, samimi devlet adamlarından mahrumdu. Kadrosu yoktu. Adeta yalnız başına koskoca devleti sırtında taşıyordu. Kendisinden çok büyük iyilikler görmüş sadrazamları (başbakan), yöneticiler nankörlük ediyor, iyiliklerini görmüyordu. Bunlardan biri de birçok kerre Sultan tarafından başbakanlığa getirilen Sait Paşa'ydı.

Sultan'ın en ehemmiyet verdiği ve kendisine çok iyilikler yaptığı sadrazamlarından (başbakan) Said Paşa, Padişah'tan iyilik görmediğini açıkça söylemekten çekinmiyordu. II. Abdülhamid Han, Said Paşayı Okul sıralarında tanıdı.

Devamını oku: Korkaklar Hizmet Edemezler

Fatih mumyalanmış mıydı?

İçki, şu, bu derken sıra geldi Osmanlı'da mumla mumya aramaya. Güya Osmanlı padişahları gömülmeden önce mumyalanırlarmış.

Kanıt olarak öne sürdükleri de ya bazı vakanüvislerin manasını anlamadıkları sözleri ya da bir sözde 'belge'. Kimi şöhret heveslileri de kapı kapı dolaşıp Fatih'in cenazesini kokuttuğumuzu, bundan büyük rezillik olamayacağını, dahası, ellerinde taş gibi belge olduğunu lodos gibi üfürebiliyorlar.

Devamını oku: Fatih mumyalanmış mıydı?

Kanunî’nin altın devri

Kanunî Sultan Süleyman devri. Osmanlı devletinin en güçlü, en satvetli, en tesirli zamanı. Tuna ve Nil iki Osmanlı nehri. Ülkenin bir ucundan öteki ucuna altı ayda gidilemiyor. Akdeniz bir Türk gölü.İslâm orduları Viyana'yı kuşatıyor, Malta'yı kuşatıyor. Devletin "Habeş eyaleti" var. Somali, Fizan, Büyük Sahra...Hint Okyanusu. Budin'de ezan okunuyor, mahkemesinde kadı hüküm veriyor. Osmanlı donanması Nice'i muhasara ediyor. Kuzeyde Ukrayna stepleri. Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Şam-ı şerif, Kuds-i şerif, Haleb-i şahba, Darüsselâm Bağdad, Kahire...Osmanlı'nın büyük şehirleri saymakla bitmiyor. İstanbul sebillerinde Atina balından yapılmış şerbetler dağıtılıyor. Haçlı zulmünden kaçan Yahudiler hürriyet ve refah ve güvenlik içinde yaşıyor. Hıristiyan reayanın sayısı Müslümandan çok.

Devamını oku: Kanunî’nin altın devri

Ayasofya'da Neler Oluyor

Merak ediyorum. Ayasofya’da yapılan işlemleri acaba kim başlattı? Bunun sorumlusu kimdir? Merak etmekten çok daha çok da hayret ediyorum. Ayasofya’da yapılanlarla ilgili haberler 1-2 gündür basında yer aldı. Kültür Bakanı Ayasofya’da basın toplantısı yaptı. Buna rağmen basın ve medyadan tek bir tepki sesi yükselmedi. Buna ne demeli bilmiyorum. Yaz rehaveti mi yoksa genel bir vurdumduymazlık mı? Ben üstüme düşeni yapayım. Hiç olmazsa bu köşede duyurayım istiyorum.

Devamını oku: Ayasofya'da Neler Oluyor

Kanuni ve İkinci Abdülhamid'in türbelerini kapattık

1925 yılında kapatılan türbeler 1950'de CHP tarafından tekrar açılmıştı ancak 2009'da AK Parti iktidarında başta Kanuni ve İkinci Abdülhamid türbeleri olmak üzere birçok türbe kapatıldı.
Türbeler, bizim medeniyetimizde son derece önemlidir. Tarih boyunca Türk milletine hizmet eden önemli şahsiyetler her biri medeniyetimizin muhteşem örnekleri olan türbelerde yatmaktadır. Ancak bugünlerde türbelerin birçoğu kapalı.

Devamını oku: Kanuni ve İkinci Abdülhamid'in türbelerini kapattık

Osmanlı Kadını Zevkli ve Beceriklidir!

“Padişah anaları yabancıdır, Türk ırkını bozmuştur” demek, onlara atılabilecek en büyük iftiradır…

Böyle bir iftira ruhlarını incitmekle kalmaz, hayatın gerçeklerine de aykırı düşer. Çünkü insan mensup olduğu ırktan değil, insanlığa katkılarından kıymet alır. Bu anlamda padişah anaları, eşleri ve kızları son derece kıymetlidir. Zira hemen hemen hepsi kendilerine verilen tahsisatı israf etmeyerek “eser”e dönüştürmüş ve kendilerinden sonraki insanlığa armağan bırakmışlardır.

Devamını oku: Osmanlı Kadını Zevkli ve Beceriklidir!

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.