Karalama Kampanyası Yapıyorlar

Mustafa Armağan konuşmasında şunları söyledi;
“Bir zamanlar Osmanlı’ya ve manevi değerlere karşı bir karalama çalışmaları vardı. Osmanlı’dan gelen isimlere bile tahammül edemiyorlardı. Ankara’nın bugün hepinizin bildiği Etimesgut ilçesinin adı nereden gelir bilir misiniz? Etimesgut tahrif edilerek bozulmuş bir isimdir. Asıl oranın adı Ahi Mesut adlı bir zattan gelir. Ahiliği silmek için önce Ahi yerine Eti, sonra Mesut’u da Mesgut yaparak tahrif edip manasız bir şekle dönüştürdüler. Oranın esas adı Ahi Mesut’tur. Yine aynı dönemlerde hala çok konuşulan Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnek Şaban diye bugün bile herkesin bildiği filmler çekildi. Bu filmlerde neden Şaban adı kullanılmıştır, neden hep dalga geçilen isim olmuştur hiç düşündünüz mü? Bu hikâyelerin yazarı Rıfat Ilgaz’dır.

Ilgaz sol görüşlü, ateist ve kendi değerlerimize tamamen karşı bir isimdir. Kendisi Kastamonu’nun Cide ilçesindendir. Orada bir de hepinizin duyduğu büyük bir velinin memleketidir. Orada ve ülkemizde çok sevilen Şaban-ı Veli Hazretlerinin memleketidir orası. Bunu bilen ve halkın ona karşı olan saygısını ve sevgisini bilen Rıfat Ilgaz dönemin bakanından da aldığı destekle bu büyük insana karşı gizli bir plan yürüterek adını her hikâyesinde her filminde dalga geçirerek halkın arasında bu ismi yıpratmayı başarmıştır. Şaban adı artık eksik algılayan, biraz avanak bir tip olarak bilinir olmuştur. O günden sonra çocuğuna Şaban adı koyan çok az insan kalmıştır. Anne ve babalar çocuklarına Şaban adını vermez olmuşlardır. Aslında bu ismin manası çok güzel ve taşıdığı anlam büyüktür. Bu salonda kaç kişinin adı Şaban soruyorum size var mı? İşte görüyorsunuz bir kişi çıktı. O günden bu güne devam eden çalışmalar devam ediyor. Bunlar sistemli yapılan çalışmalardır. Şimdi de çekilen filmlerle devam ediyorlar. Osmanlı’ya ve diğer değerlere karşı bilinçli bir kampanya yürütüyorlar.

Masumca Yapmadılar

O dizileri çok masum, para kazanmak için yapılmış diziler olarak görmeyin, bunu çok iyi bilin. Kanuni Sultan Süleyman gibi büyüğümüz çoluk çocuğun diline düşürüldü. Anneler babalar çocuklarına padişahı nasıl anlatacaklarını bilemez oldular. Kanuni Hürrem’in peşinde koşan bir sefil tipinde bir adam gibi gösterildi. Avrupa’nın dünyanın kabul ettiği bu büyük padişahı ne hale getirdiler. Bu bir operasyondur. Hızlı bir şekilde operasyonlarına devam ediyorlar. Haremi sanat özgürlüğü adı altında konuşuyorlar. Sanki çok şey biliyorlarmış gibi. Haremi kimsenin bilmesine imkân yok orası öyle dışarıdan bilinecek anlatılacak bir yer değildir. Harem hakkında herkes konuşamaz. Bilgi bile sınırlıdır.

Padişahın Yatak Odasına Kamera Koymaya Kimsenin Hakkı Yok

Özgürlük adı altında karalıyorlar. Sanat özgürlüğü neden hep cinsellikte oluyor da fikir ve düşüncede olmuyor. Neden padişahların yatak odaları özgürlük adıyla işleniyor yalan yanlış şeyler halka aktartılıyor da başka devlet büyüklerinin yatak odaları anlatılamıyor? Kaldı ki yatak odası özeldir, başkasını ilgilendirmez ve ahlaki değildir, doğru değildir. Kanuni’nin yatak odasına kamera sokmaya kimin hakkı vardır? Kime yapılırsa yapılsın doğru bir olay değildir. Bir parti liderinin odasına kamera koyup görüntülerini çekerek yayınlamadılar mı tamamen gerçek olmasına rağmen bu da yapılamaması gereken ahlaki olmayan bir olaydır. Dizide birçok hayali kendi uydurdukları olaya yer vermişler. Kadınlar arasındaki kavgaları nereden biliyorlar bunları Osmanlı kaynakları yazmaz. Şuradan buradan duyduklarını yabancıların dedikodularını yazıyorlar sadece.

Harem Ahlaksızlık Yeri Değil

Osmanlı Haremine ki girebilir? Hareme girecekler belirlidir; 1- Padişah 2- Valide Sultan (padişahın annesi) 3- Harem Ağası, Haremin kendine göre düzenlenmiş kuralları disiplini vardır. Öyle keyfe göre girilebilecek bir yer değildir. Çok sıkı korunan bir yerdir orası. Erkek nöbetçilerin üst katlarında yaşlı kadınlar ayrı nöbet tutarlardı. Haremde kimse zorla tutulmazdı. Köle değildir orada kalanlar. Haremdekiler için en kötü şey dışarı çıkartılmaktı. Çıkmak isteyen ayrılmak isteyeni de usulüne göre Enderun’dan sarayın ileri gelenlerinden birisi ile evlendirilerek çıkartılırdı. Haremde kalanların özel yetiştirilme ve eğitilme yöntemleri vardı. Öyle dizide yazıldığı gibi uydurma ahlaksız işler olmaz orada.

Kanuni Adam Gibi Adamdı

Kanuni adam gibi adamdı. Ömrü savaşlarla geçmiştir. 60 yıl savaşmıştır. Ordunun başında at üzerinde ölünceye kadar ömrü geçmiştir. Böyle bir büyük insan hakkında konuşurken herkes önünü ilikleyip konuşmalıdır, saygısızlık yapamazsınız. Avrupa Avrupalılığını Kanuni’ye borçlu olduğunu her zaman söyler. Yüzlerce şehri feth etmiştir. İslamla, ezanla tanıştırmıştır.

Balkanlar Fedakarlık Etti

Eğer dün Osmanlı Viyana’ya kadar gitmeseydi, bugün biz İstanbul’da kalamazdık. Viyana’dan gele gele Meriç’e kadar 400 yıl sonunda geldik. Balkanlar Anadolu için kendini feda etmiştir. Balkanların hakkı büyüktür”.



Mustafa Armağan

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.