Müjdecinin hışırtısı
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1936
Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. biz ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. (Furkan, 48-49)
Gökyüzü bir anda karardı. Rüzgar başlamıştı. Cam açıktı. Pencere rüzgarın etkisiyle açılıp kapanıyordu. Zeynep korkuyla irkildi. Annesine seslendi.
Gönüldeki Hilal
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1232
DAHA GELMEDEN panolar, bilbortlar, el ilanları, broşürlerle kendini hissettirdi maneviyat ayı ramazan… Reklâmlar rakamlar üzerine anıyor Ramazan’ı; alış veriş yönü nazara veriliyor, tüketin yanı dikkatlere çekiliyor, açlık hissettirilmeden iftar sofları diziliyor renk renk, çeşit çeşit…Çorbalar, envai çeşit yemekler, tatlıların türlü türlüsü, içeceklerin seçmecisi… Öyle ki reklâmlarla sanki ramazan yemek yenilen günler gibi algılatılıyor…
Kanatsız Uçuş İklimleri
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1407
Gün olur, gökten üç elma düştü denir de hiç birisi görünmez ya…
Gün olur, asuman bir yıldıza küser de o yıldızın düştüğü yer bilinmez ya…
Gün olur, hüznün ve yalnızlığın renginde gerçek ve gerçek ötesi nice yaşam standardı gizlenir ya…
Gün olur, sevgi denizinin kıyılarında insan, sevgi niyetine midye kabuklarını toplarken, kendi kendine kanar ya…
Can kırığı
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1194
Hayatın kabuğu
Bir çekirdeği düşünün. Toprağın altında, kabuğuna sarılmış, sımsıcak bekliyor. Ne üzerine gelip geçen mevsimlerden haberlidir, ne kuş cıvıltılarına ilgi duyar, ne de rüzgarlara kulak verir. Çekirdeğin bir ağaç olup sıcak meyvelere durması için kabuğunu kırması, bütünlüğünü bozması gerekir.
Can 'a Iraksak, Canan Nerde?
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1413
Can ‘a ıraksak, canan nerde?
Ne garib;
Buralarda terk edilen ile
Terk eden bir.
Ya “bir olan”a vefa ne alemde!
ı-
buralarda, bir “terkedilmişlik” seziliyor.
bir terk eden ; vefayı katleden ,
bir de terk edilen; mazlum, mahsun, vefası katledilen.
Gören gözler
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1383
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın
yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa :
-Buraların yabancısıyım demiş. Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler.
Hakiki bir DOST bulmak!
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1434
"Hakîkî bir dost bulmak, o kadar kolay değildir. İnsan kendisine iyi bir arkadaş bulabilir. Vefâlı bir eş ve iyi bir iş de bulabilir. Hatta, gökte aradığını yerde bulanlar bile vardır.Ama hakîkî bir dost bulmak o kadar kolay değildir.
Önce gönüller üzerine dostluk köprüsü kurmak gerekir. Ancak böyle bir köprüyü inşâ edenler ve bu köprüden geçenler hakîkî dostlara kavuşabilirler.
Sular da sızlar mı?
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1304
Öyleyse, suyun sızısını dindirecek su var mıdır?
Islanmayı özlediği zamanlar yok mudur yağmurun?
Yağmuru sevindiren bir yağmur var mı?
Taşlar da kalpleşir mi?
Bir Çocuğun İmtihanı
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1233
Güneşin, dağların ardına çekilmeye meylettiği vakitte, pencereden baharın sarılı-beyazlı ilk çiçeklerinin esen hafif rüzgârla salınışlarını seyre dalmıştım ki, oda kapısının vurulmasıyla kendime geldim.
Bir hastanenin psikiyatri servisinde hafta sonu nöbetçiyseniz ve hastalarını ziyarete gelenlerin sizinle de görüşmek istediklerini biliyorsanız, doktor odasının kapısının da sık sık çalınacağını biliyorsunuz demektir.
Yalnız zaman değil sende değiştin
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1309
Nasılda geçiyor zaman, acımasızlığın böylesi. Gelse de harçlık verse dediğimiz günler, yerine şimdi bizim yolumuzu bekliyor çocuklar gelse de harçlık verse diye.
Ne çabuk geride kaldı her şey. Evimizin önü vişne ağacı, dalları çatıyı saran, çıkınca görülemeyecek kadar sık. Arkası kayısı ağacı, dalına salıncak yapacak kadar büyük…
Yeni Başlayan İçin Sevmek
- Ayrıntılar
- Kategori: Serbest Kürsü
- Gösterim: 1440
Çocukken bir kahraman olmayı hayal ederdim,
O zaman kara murat gibi kötülerle savaşacak bir kahraman,
Þimdi çocuk olsaydım, herhalde örümcek adam gibi kahramanlık düşler kurardım.
Zaman su gibi geçti. Büyüdüm. Otuz üç’e dayandım.
Ne ben bir kahraman olabildim, ne de bu kadar çok kötünün hakkından gelebilecek bir kahraman çıkabildi yeryüzünde.